Erdoğan’ın kibri ve özgüven patlaması

  • 5.06.2013 00:00

 Taksim Gezi Parkı gösterilerinin sıçradığı kentlerden başkent Ankara’da, eylemlerin odak noktası Başbakanlık binasının bulunduğu Bakanlıklar-Kızılay olunca kentin özellikle lüks mahallesi olarak bilinen Çankaya ve civarındaki eylem tarzı ister istemez yeterince dikkat çekmiyor. Ne var ki, bu semtlerde ortaya konan eylem biçimleri, bana derin devlet içindeki yasadışı yapılanmanın ilk kez günyüzüne çıktığı Susurluk kazası sonrası yaşananları anımsattı. Vatandaşın, üstü örtülen ilişki ve faaliyetlerin açığa çıkartılması gibi haklı nedenlerle başlattığı “Sürekli Aydınlık için bir dakika karanlık,” eylemlerini, vesayet odakları, durumdan vazife çıkartıp kendilerine yontmuş, 28 Şubat postmodern darbe hazırlıkları için kullanmışlardı.

Şöyle ki, Gezi Parkı eylemine destek vermek amacıyla Çankaya ve civar mahallelerde bazı vatandaşlar, tıpkı Susurluk sonrasında olduğu gibi evlerinin ışıklarını bir dakikalığına söndürürken kimileri de gece karanlığında mum yakıyorlardı. Nitekim, Susurluk kazası sonrasındaki eyleme, şehrin göbeğindeki Genelkurmay Başkanlığı ve diğer askerî binalardaki odalardan da gece karanlığında söndürülen ışıklar ile destek atılıyordu.

Şimdiki eylemlere bir de mutfaklarından kaptıkları tencere, tepsi, tava, kaşık artık ne varsa alıp soluğu sokakta bulan vatandaşların çıkarttıkları gürültüler eklenmiş durumda. Keşke bu tarz eylemi,hükümete yeminli düşmanlık adına değil de bundan yıllar önce Latin Amerika ülkelerinden Şili’de kadınların, et fiyatlarını protesto etmek için tencerelerle sokağa döküldükleri gibi anlamlı günler için yapsalardı.

Neyse... Balıkesir’in Susurluk ilçesinde 1996 yılında bir kamyonun çarptığı Mercedes marka otomobilin içinde bulunan bir üst düzey Emniyetçi, devlet adına kirli işlere bulaşan bir mafya üyesi, bir güzellik kraliçesi ölmüş, Kürt kökenli milletvekili sağ çıkmıştı.

Susurluk kazası sonrası ancak 2000’li yılların başında davayı sonuçlandıran mahkeme, mafyavari yapılanmaların devlet, işadamı ve siyasiler üçgeninde ancak gerçekleşebileceği sonucuna vardıktan sonra asker kökenli bir özel harekâtçıyı hapis cezasına çarptırabilmişti. Gelin görün ki, o zaman dört emekli kuvvet komutanının, bu eski özel harekâtçıyı, yargıyı etkileme pahasına aklamaya çalışan açıklamaları kamuoyuna yansımıştı.

Yakın tarihimizde yaşanan Susurluk kazası olayına, bu kaza sonrası askerî vesayet destekçilerinin, vatandaşın, mafyavari yapılanmanın sonlanması için yaptıkları aslında masum eylemleri, 28 Şubat’a kılıf hazırlamak için kullandıklarını anımsatmak için değindim.

Bugün de, Taksim Gezi Parkı’nın yıkılmasına karşı haklı bir eylem ortaya koyarken bir yandan da artık reform yorgunu, dayatmacı bir siyaset izleyen AK Parti hükümetine öfkeye dönüşen kitlesel eylemleri, ellerini ovuşturup, pusuda bekleyen derin odakların istismar etmeyeceklerini düşünmek saflık olurdu. Nitekim istismar ettiler de. Silivri’den gelen destek açıklamalarına bakın, ya da bazı gazetelerin hükümeti devirme çağrılarını okuyun yeter. Ne varki, bu yapının kışkırtmaları var diye gösteri özgürlüğüne kara çalmak düpedüz kendini topuğundan vurmaktan başka bir anlama gelmez.


Artık Türkiye eski Türkiye değil. Ama AK Parti de eski reformist AK Parti değil.

Bugün tanık olduğumuz aşırıcıları bir kenara koyarsak kitlesel eylemler, halkın, ironik biçimde AK Parti’nin hayata soktuğu reformlar sayesinde özgürlüğün tadına varıp, bu özgürlüklerin yine aynı parti tarafından ellerinden alınmasına karşı isyan edenleri de temsil ediyor.

AK Parti artık eski reformist iradesinden uzaklaştı, en doğal hak olan özgürlükler bir bir elden alınırken, özel yaşama müdahaleler arttı. AK Parti denince artık tek akla Başbakan Erdoğan’ın kendisi geliyor, oy aldığı yüzde 50’lik kesimi garanti görüp, eylemcilere çapulcu yakıştırması yapıyor her ne kadar aşırıcıları kastetse de.


Başbakan çok kibirli, özgüven patlaması yaşıyor.

Bir yandan, yanı başımızda otoriter rejimlerine başkaldıran Arap halklarına açık destek vereceksin diğer yandan, Taksim Gezi Parkı’nda oturma eylemi yapan vatandaşına daha ilk günden polis marifetiyle orantısız güç kullandıracaksın. Arap halklarına desteğini vatandaşından esirgeyeceksin. Bu ne yaman çelişki!.


Taksim olayının kazananları;
 gösteri özgürlüğünü kullanan, aşırı uçlara pabuç bırakmayanvatandaş“Demokrasi sadece seçim değildir,” diyen Cumhurbaşkanı Gül, halka, “Çareyi sandıkta arayın,” çağrısı yaparken Taksim’de hayat hakkına sahip çıkan eylemcilere destek verenMHP lideri Bahçeli ile polis gazına maruz kalan iyi niyetli eylemcilerden özür dileyen Başbakan Yardımcısı Arınç oldu.


loglu@superonline.com

http://www.taraf.com.tr/lale-kemal/makale-erdogan-in-kibri-ve-ozguven-patlamasi.htm

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums