- 26.11.2018 00:00
Partilerin 24 Haziran seçimlerinde kurduğu ittifaklar yerel seçime de taşınıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday çıkarmayacağını ve buralarda AK Parti adaylarını destekleyeceğini açıklayarak “Cumhur ittifakı”nı canlandıran önemli bir adım attı. Bahçeli, bu kararın hiçbir şekilde AK Parti ile “al-ver pazarlığı” ile alınmadığının altını çizdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise partisinin yerel seçimlerdeki belediye başkanı adaylarını açıkladığı Haliç Kongre Merkezi’ndeki programda Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek, “Cumhur ittifakı”na bağlılığımızı buradan tekrar beyan ediyoruz” dedi. Erdoğan’ın, “Cumhur İttifakı”nı gelecek dönemde de sürdüreceklerini vurgulaması ayrıca önemliydi.
Şüphesiz “Cumhur ittifakı”nın yeniden gündeme gelmesinde ana muhalefet partisi CHP’nin başını çektiği “Millet ittifakı”nın yerel seçimlerde yeniden işbirliğine gitme kararı da etkili oldu.
CHP, İP, Saadet Partisi ve HDP’nin oluşturduğu, FETÖ ve PKK’nın da dışarıdan destek verdiği “Millet ittifakı” aslında adının tam tersine millete karşı kurulan bir ittifak. Bu partiler, 31 Mart yerel seçimlerinde de -24 Haziran’da olduğu gibi- yine birlikte hareket edecekler.
“Millet ittifakı”nın oluşma tarihi aslında 7 Haziran seçimlerine kadar uzanıyor. 7 Haziran akşamı Devlet Bahçeli’yi ikna edemeyince MHP’yi bölmeye giriştiler. Meral Akşener’in öncülüğünde İP’in kurulmasının ve MHP’yi bölme girişimlerinin arkasında 7 Haziran akşamı ortaya çıkan seçim sonuçları vardır. Türkiye’yi yeniden karanlık dönemlere sürükleyebilmek için muhalefet MHP’nin desteğine ihtiyaç duydu, fakat Bahçeli’yi bu kirli oyuna dahil edemeyince de Meral Akşener’i siyasi bir figür olarak siyaset sahnesine sürdü.
“Millet ittifakı”nın bugün görünen, kamuoyu önünde cereyan eden kısmı ile kapalı kapılar ardında, gizlice yürütülen ve milletten saklanan iki ayrı boyutu var. 24 Haziran’da olduğu gibi CHP, perde arkasından HDP ile yan yana gelerek bu işbirliğini yürütüyor. Bu ittifakın “koordinatör” görevini Kemal Kılıçdaroğlu üstlenmiş durumda. Kemal Kılıçdaroğlu ve Tuncay Özkan, HDP’li Ahmet Türk ve Celal Doğan ile kapsamlı görüşmeler yaparak 31 Mart’ın yol haritasını oluşturdu. İP ve Saadet Partisi’yle yapılan görüşmeler ise kamuoyu önünde yapılıyor.
Yasal bir sakınca olmasa da bu ittifak ahlaki olmayan ve gayrimeşru bir ittifaktır. Türkiye’nin siyasi birliğine, bütünlüğüne kast eden terör örgütü FETÖ ve PKK da bu ittifakı dışarıdan ve içeriden desteklemektedir. İşin bu kısmını her ne kadar gözlerden kaçırmaya çalışsalar da millet, CHP, İP, Saadet ve HDP ittifakının millete karşı bir ittifak olduğunun bilincinde. PKK, FETÖ ve HDP’nin tam göbeğinde olduğu bir ittifaktan millete hayır gelmesini beklemek fazlasıyla saflık olur. 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart Yerel Seçimleri’nde de millet, bu ittifakın kendinden olmadığını bilerek sandığa gidecek ve “Millet ittifakı”nın arkasındaki uluslararası güçlere gereken cevabı verecektir.
Yorum Yap