- 18.07.2018 00:00
Kemal Kılıçdaroğlu, ağzındaki baklayı sonunda çıkardı. Seçim sonuçlarından sonra sandığı da meşru bulmadığını açıkladı. Tabii burada akla gelen soru şu: Siyasi mücadelede sandık da meşru değilse, sokak terörü hak mı?
Bu sözleri rastgele söylenmiş, sıradan bir tepki veya sırf siyasi bir hamasetin parçası değil; CHP yönetiminin Türkiye’yi uzun zamandır getirmek istediği nokta burası. Kılıçdaroğlu’nun seçimleri, sandık sonuçlarını değersizleştirmesinin bir aklı, hedefi var. Kendi partisini, yandaşlarını düpedüz bir sokak karşılaşmasına hazırlıyor. Bunun için de demokratik toplumun vazgeçilmezi olan seçimlere olan inancı sarsmaya, sandık sonuçlarını itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Sokağa çıkmadan önceki durak sandığı devreden çıkarmaktır; Kemal Bey tam da bunu yapıyor.
CHP’nin 24 Haziran’da seçim sonuçlarını “şaibeli” ilan ederek yandaşlarını sokağa çıkarmayı planladığı artık sır değil. Muharrem İnce’yi “milleti sokağa çağırmadığı” gerekçesiyle adeta linç etmeye kalktılar. Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşması, sokak teröründe ısrarlı olduklarını, olacaklarını gösteriyor. Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başında tutmalarının başka da bir gerekçesi yok aslında. İnce, “sokak terörü”ne meyledeceği mesajını verseydi, onunla yola devam edeceklerdi. Ama bu konuda asıl isim Kemal Kılıçdaroğlu. Anlaşılan kendisini bu göreve hazırlıyor.
Bu pencereden bakıldığında Muharrem İnce’nin toplamaya çalıştığı “seçimli kurultay”ın fazla şansı görülmüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başında tutan güç, milleti sokağa dökecek olan kişiyi destekleyecek. CHP yönetimi zaten uzun süredir Kılıçdaroğlu tarafından bu yönde hazırlanıyor. CHP teşkilatlarını “sokak terörü”ne göre örgütlüyorlar.
FETÖ ve PKK’nın tasfiye olması, siyasi uzantıları olan CHP ve HDP’nin güç kaybetmesi “üst akla” Türkiye’yi karıştıracak sokak dışında fazla seçenek bırakmıyor. Ama devletin güçlenmesi, milli birliğin pekişmesi, bu tür kanlı sokak planlarını şimdiden başarısızlığa uğratmış durumda.
Kemal Kılıçdaroğlu açısından durum hiç iç açıcı görünmüyor. FETÖ’nün ipiyle kuyuya inen Kemal Bey, boğazına kadar pisliğe batmış durumda. Genel başkanlık koltuğunu korumak için her türlü maceraya bulaşacak kıvama gelmiş halde. Kılıçdaroğlu, eski Türkiye’de “üst akla” güvenerek, FETÖ yardımıyla her türlü suça bulaştı. Devleti yok saydı, millete meydan okudu. Ancak değişen Türkiye, kendisine artık bu fırsatı tanımayacak. Bu saatten sonra herkes eyleminin sonuçlarına katlanmak zorunda. Kemal Bey, sokak terörüne yönelirse faturasını öder. En iyisi geç kalmadan aklını başına alması!
Yorum Yap