- 3.02.2018 00:00
Rusya Güvenlik Konseyi’nin verdiği bilgiye göre ABD’nin, terör örgütü YPG’nin hakim olduğu bölgelerde 20 kadar askeri üssü bulunuyor. Ankara kaynaklı bilgilere göre de bu üslerden ikisi hava üssü, diğerleri askeri nokta şeklinde.
Ne var ki, ABD’nin Fırat’ın doğusundaki askeri varlığı hakkında yine de sahip olduğumuz bilgiler çok sınırlı. ABD’nin Fırat’ın doğusundaki faaliyetleriyle ilgili ciddi bir karartma var. ABD’nin burayla ilgili planları, çalışmaları hakkında doğru düzgün bir haber de yapılmıyor.
Uluslararası haber ajanslarını bir tarafa bırakalım, Türkiye’deki büyük medya ve basın kuruluşları da bu topa nedense şu ana kadar hiç girmedi. Amerika, Fırat’ın doğusundaki askeri üslerde ne yapıyor? ABD bir terör ordusu mu kuruyor? ABD, Fırat’ın doğusunda “Büyük Kürdistan”ın temellerini mi atılıyor? ABD askeri üslerinde kime karşı veya hangi güçleri hedef alan hazırlıklar sürüyor?
Bu bölgelerden ne ciddi bir fotoğraf ve görüntü ne de etraflıca bilgilendirici haberler geliyor. Fırat’ın doğusundan sızan haberler genelde terör örgütünün propagandasına dönük işler oluyor. ABD’nin çevirdiği dolapları anlatan dört başı mamur bir haber hiç çıkmadı.
Türkiye’deki büyük medya kuruluşları, Fırat’ın doğusunda ABD’nin kirli planlarını anlatmak yerine daha çok içeride kafa karıştıran, moral bozan, tuhaf, maniple edilmiş ve milletin kendine olan özgüvenini sarsan, genelde de devlete karşı bir anlamı olan haberler üzerinde çalışıyor.
Seks, tecavüz, istismar, taciz, cinayet haberleri genelde ön sıralarda yer alıyor. Haber adı altında 24 saat aralıksız şişire şişire bu haberleri döndürüyorlar. Gündeme ne kadar çer çöp varsa boca ediyorlar. Türk milletinin gündemine sürekli bu tür haberleri sokuyorlar. Milli medyanın ve Anadolu Ajansı’nın çabaları maalesef bu büyük resmin değişmesini sağlamaya yetmiyor.
Siyasi muhalefet de büyük medya kuruluşları gibi var gücüyle ABD’nin varlığını, güney sınırlarımızdaki planlarını, terör örgütünü silahlandırıp eğitmesini gündemden uzak tutma derdinde. Muhalefet sadece devleti hedef alıyor, ABD’ye tek laf edeni yok.
İş dünyası ve akademinin durumu da çok farklı değil. Kazancına kazanç ekleyen iş insanları, hiçbir zaman bu milletin yanında yer almadı. Millete, devlete, tarihe, ecdada saldırıyı maharet sanan aydınlarımız ise Ortadoğu’yu kan deryasına çeviren ABD’yi henüz keşfedemedi bile.
Batı’nın DEAŞ yalanı artık çuvala sığmıyor. ABD ve Koalisyon güçlerinin Suriye’ye “demokrasi” getirmek için değil, kanlı savaşlar çıkarmak için geldiği gün yüzüne çıkmış durumda.
ABD, Fırat’ın doğusunu Suriye’nin diğer bölgelerinden ayırarak, burada PKK/PYD’nin hakim olacağı siyasi ve askeri alanlar yaratıyor. Artık şu gerçeği görelim: Amerikan üsleri, Türkiye’ye yönelik büyük saldırıları hazırlamak ve yönlendirmek için kuruldu. Bu askeri üslere dayanarak 10 yıl içinde bölgede “Büyük Kürdistan” devletini kurmayı deneyecekler. Önlerine kim çıkarsa ezip geçmeye çalışacaklar. Ankara ABD destekli bu terör şebekesini ya ezip geçecek ya da ABD’ye boyun eğecek, bölünmeye rıza gösterecektir. Tarihin bu aşamasında kimse boşuna başka bir yol, ara bir formül aramasın. Ya olacağız, ya öleceğiz!
Yorum Yap