- 5.02.2017 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ün “darbenin siyasi ayağı”nın peşine düşmesi enteresan oldu tabii. 15 Temmuz darbesinin askeri ayağını o kadar çok sorguladılar ki, bu kesmeyince darbenin siyasi ayağına sardılar. FETÖ’yü bitirdiler, şimdi de iktidar partisindeki ByLockçulara geldi sıra, öyle mi?
Kemal Bey, iktidar partisinde 120 ila 180 kadar ByLockçu bulunduğunu, bu listede yer alan isimlerin darbenin siyasi ayağını oluşturduğunu, hükümetin ise ByLockçuları gizlediğini ve darbenin “siyasi ayağı”nın üzerine gitmediğini söylüyor.
Ertuğrul Özkök ise önceki gün köşesinde Akıncı Üssü iddianamesinin Adalet Bakanlığı’na götürüldüğünü ve burada darbenin siyasi ayağının çıkarıldığını yazdı.
Darbenin gerçekten bir “siyasi ayağı” olduğundan bahsedilecekse onu CHP ve Doğan medyasının dışında aramanın saflık olduğunu hem Kemal Bey, hem de Özkök gayet iyi biliyor aslında.
Nitekim gerek CHP ve gerekse de Doğan medyası siyasi tarihimizdeki bütün darbelerle dirsek teması içinde olmuş; CHP darbelerin siyasi ayağını, Hürriyet ise medya ayağını oluşturmuştur. Bunu inkâr edecek aklı başında tek bir siyasetçi veya medya mensubu yoktur. Eğer tarihimizdeki darbelerin “siyasi ayağı” masaya yatırılsa ne CHP ne de Doğan medyası o masadan kalkabilir.
CHP, FETÖ’nün kontrolü altında olan bir partidir; CHP yönetimi, FETÖ’nün kaset kumpası ve Doğan medyasının manşetleriyle dizayn edilmiş; Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ-Doğan medyası ortak operasyonuyla partinin başına getirilmiştir.
FETÖ-CHP-Doğan ortaklığı sanıldığı gibi ne geçici ne de konjonktüreldir. Göbek bağları stratejiktir. Bu yapılar birbirini tamamlayan özellikte kuruluşlardır ve göbekten “küresel çete”ye bağlıdırlar.
FETÖ, 15 Temmuz’da başarısız olup tümden tasfiye edilmeyle yüz yüze kalınca yardıma CHP ve Doğan grubu yetişti. Gündem saptırarak, iktidar partisini birbirine düşürmeye çalışarak FETÖ’yü temize çıkarmaya çalışıyorlar.
‘Kontrollü darbe’ tartışması da CHP ve Doğan grubunun ortak çalışmasının ürünüdür.
Fetullah Gülen gibi darbe başarısız olunca önce “senaryo” demeye başladılar; bu da tutmayınca “kontrollü darbe” lafını dolaşıma soktular.
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ kontrolünde olduğundan şüphe var mı? CHP, küreselcilerin kontrol ettiği bir partidir. Cumhuriyet gazetesi gibi CHP de FETÖ’nün kontrolü altındadır.
Darbenin askeri ayağını da, siyasi ayağını da millet yakından tanıyor, biliyor. Karanlıktan yararlanarak tankların arasından sıvışanlar, kendilerine “güvenli ev” arayanlar darbelerin siyasi ayağını soruşturacak akla ve yüreğe sahip olamaz.
Sözün kısası; darbenin “siyasi ayağı” laflarını bırakın asıl siz ne ayaksınız, onu açıklayın.
NOT: Bugün Zeytinburnu Kültür Sanat'ta saat 19:00'da cumhurbaşkanlığı sistemi ve muhalefetin çevirdiği dolapları etraflıca konuşacağız. Bekleriz.
Yorum Yap