- 26.08.2016 00:00
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir ölüm tehditleri alıyordu. Katıldığı bir televizyon programında“suikast” endişesi taşıdığını dile getirmişti. 15 Temmuz darbe/işgal girişimin ardından Kılıçdaroğlu’nun koruma sayısı sessizce artırıldı. CHP liderinin endişesinin yersiz olmadığı ise dün ortaya çıktı; CHP konvoyu Artvin’de silahlı saldırıya uğradı; Kemal Bey’i korumakla görevlendirilen tim pusuyu erken fark etmese Kılıçdaroğlu’nun arabası hedef alınarak roketli saldırıya uğrayacaktı. Yaşanan çatışmada Kemal Bey’i korumakla görevli timden bir asker şehit olurken, iki subay da yaralandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ölüm tehditlerinin 15 Temmuz’dan sonra hız kazandığı göz önünde bulundurulduğunda dünkü suikast girişiminin arkasında kimlerin olduğu da rahatlıkla anlaşılabilir. Suikastın tetikçisi her zamanki gibi yabancı değil; Karadeniz’e açılma stratejisi kapsamında bölgeye terörist unsurlar gönderen PKK ve güdümündeki sol terör örgütleri, CHP konvoyuna yönelik silahlı saldırının ve Kemal Bey’e yönelik suikast girişiminin failleri durumunda.
Ancak burada asıl soru CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu neden hedef seçildiğidir? İster öldürme amaçlı isterse de korkutma amacıyla olsun; kim, hangi güç Kemal Bey’in canına silahla kast edebilir? Ve ne için?
Bu ülkede suikast, faili meçhul cinayet, bombalı sabotaj vb gibi kirli işlere FETÖ, PKK ve bu yapıların güdümündeki sol terör örgütleri bakıyor. CHP konvoyuna yönelik saldırının arkasında da bu iki örgüt var.
Türkiye, 7 Haziran seçimlerinin beri PKK ve FETÖ’nün ürettiği terör dalgası ve komplolarla boğuşmaktadır. PKK, “Kırsala dayalı şehir savaşı stratejisi”yle Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye ve hükümeti ülkeyi yönetemez hale getirmeye çalıştı. FETÖ, bu stratejiye içeriden destek sundu. Terörün bu kadar çok yaygınlaşması FETÖ- PKK ortaklığıyla mümkün oldu.
15 Temmuz’da ise sahneye bu kez FETÖ çıktı. Kanlı bir darbe girişimine kalkışarak sadece hükümeti değil, Türkiye’yi de çökertmeye çalıştı. Ne var ki FETÖ, bu hain girişiminden sonuç alamadığı gibi darbe ters teperek Türkiye’de toplumsal ve siyasal bütünlüğün sağlanması sonucunu üretti.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ölüm tehditlerinin artması, CHP liderinin dünkü suikastın hedefi haline gelmesi işte 15 Temmuz’un ürettiği bu sonuçla bağlantılıdır. FETÖ ve PKK, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında CHP’nin tercihini Türkiye’nin siyasal bütünlüğünden yana yapmasını hazmedemedi. FETÖ, başarısız darbenin faturasını kendince CHP’ye yükleyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nu cezalandırmak istiyor.
Kemal Bey’e yönelik suikast, “üst aklın” ülkede yeni bir kaos dönemine kapı aralamak istediğini de ortaya koydu. FETÖ Türkiye’nin yakaladığı siyasal bütünleşmeyi kanlı bir suikastla ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Bu suikast girişimi CHP’yi yeni bir yol ayrımına getirmişe benziyor; CHP artık FETÖ ve PKK sempatizanlığıyla yol alamaz. CHP bir karar vermek zorundadır; teröre karşı “ama”sız, “fakat”sız bir mücadele şart.
Kemal Kılıçdaroğlu da umarım geçen yılki Diyarbakır gezisi esnasında “arkadaşlar” dediği silahlı teröristlerin nasıl gözü kara birer katil olduğunu artık daha iyi anlamıştır.
Yorum Yap