- 16.03.2013 00:00
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hazırladığı yol haritasına BDP ve örgütün Avrupa kanadından daha çok Kandil’in vereceği tepki merak ediliyordu. Örgütün Öcalan’ı dinleyeceğine dair kamuoyunda ve hükümet çevrelerinde ciddi kuşkular bulunuyordu. 14 Temmuz 2011’de Silvan’da 13 askerin öldürüldüğü pusudan sonra Öcalan ile yapılan görüşmeler askıya alınmış ve Kandil’in İmralı’yı dinlemediği görüşü kamuoyunda yaygınlık kazanmıştı.
Yeni çözüm süreci başladığında akla ilk gelen soru yine Öcalan’ın örgütüne liderlik edip edemeyeceği yönündeydi. Ankara uzun süredir böyle bir tedirginlik içindeydi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan bile büyükelçilerle buluştuğu bir toplantıda, Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkinliğiyle ilgili bir soruya kesin yanıt veremediği gibi başlatılan yeni sürecin bu konuya da açıklık getireceğini umduğunu belirtme gereği duymuştu. Ancak başlatılan sürece ilişkin Kandil’in tutumu hükümet çevrelerinde umut verici bulunuyor. Kamu görevlilerinin serbest bırakılması Kandil’in bundan sonraki sürece yaklaşımını açık etmesi bakımından olumlu değerlendiriliyor. Hükümette umutları güçlendiren esas gelişme ise Kandil’in, Öcalan’ın hazırladığı yol haritasını benimsediğini ilan etmesi oldu. Kandil’in bu süreçte aldığı tutum ve Öcalan’a gönderdiği cevap mektupları hükümette “Kandil beklenilenden daha olumlu yaklaşıyor” değerlendirmesine yol açtı. Tabii sadece hükümet değil, BDP de Kandil’in bu kadar “olumlu yaklaşım” göstereceğini beklemiyordu. Hatta Kandil’in yaklaşımını “şaşırtıcı derecede olumlu buldukları” söyleniyor.
Elbette daha sürecin başında sayılırız, daha alınacak uzun bir yol var. Taraflar temkinli olmayı sürdürüyor. Hem hükümet hem Kandil her fırsatta iyimser olduklarını vurgulamakla beraber ihtiyatı elden bırakmadıklarını da açıklama gereği duyuyorlar. Bu da normal, zira politikacılar kendilerine manevra yapabilecekleri bir alanı her zaman bırakırlar. Fakat çözüm süreci ilerledikçe taraflar arasındaki güven bunalımının aşıldığı da görülüyor.
Kandil’in yeni sürece beklenenden çok hızlı adapte olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için KCK Yürütme Konseyi Üyesi ve örgütün Kandil’deki bir numarası Murat Karayılan’ın açıklamalarına bakmak bence yeterli. BDP’nin Nevruz sloganı “Kürtlere statü, Öcalan’a özgürlük” olarak açıklanırken; Karayılan, bu sloganları “Demokratik çözüm/Demokratik Kurtuluş Newroz’u ve Öcalan’a özgürlük” biçiminde revize etti. Karayılan yayımladığı Newroz bildirgesinde Kürtleri meydanlara “Kürtlere statü” için değil, “Demokratik çözüme” katılmak için çağırdı. Bu üslup farklılığı, Kandil’in sürece BDP’den daha hızlı adapte olduğunu gösteriyor. Bu da barış adına çok olumlu bir gelişme.
Yorum Yap