11 yıllık hapis hayatından sonra gelen " PARDON"

12 Eylül 1980 darbesi öncesinde yasak yayınlar basan darbe sonrasında ise bastığı 1680 yasak yayından her birinden bir sene hapis cezası alan Erdoğan Demirel şimdi İzmit’te işportacılık yapıyor

11 yıllık hapis hayatından sonra gelen
29.03.2015 - 16:44
2198

12 Eylül 1980 darbesi öncesinde yasak yayınlar basan darbe sonrasında ise bastığı 1680 yasak yayından her birinden bir sene hapis cezası alan Erdoğan Demirel şimdi İzmit’te işportacılık yapıyor

 12 Eylül 1980 darbesi siyasi sonuçları kadar o dönemin mağdur insanlarının hikayeleriyle de bugün hala konuşulan ve derin izler bırakan bir süreçti… Birçok kimse ya öğrenim gördüğü üniversitesini bırakmak durumunda kaldı, ya da ağır hapis cezalarıyla karşılaştı. 12 Eylül’ün açtığı yaralar, bir neslin adeta tükenmesine yol açtı. 12 Eylül’ün mağdurlarından biri de Erdoğan Demirel...

Suskun bir adam Erdoğan abi. Hani, biraz gözlerinin içine uzun uzun baksanız yaşadıklarını anlatmak için sözcüklere pek gerek duymazsınız. Saçı dökülmüş yıllara inat hala uğraşıyor yaşamak için ve tebessümü eksik etmiyor yüzünde. 1958 yılında Ankara Cebeci’de doğmuş Erdoğan Abi. Ortaokulun ilk yarısına kadar Ankara’da okuduktan sonra İstanbul’a amcasının yanına gitmiş okulu bitirmek için. Maddi sıkıntılar ve dönemin siyasi buhranı içinde gazete satarak başlamış ekmek parası kazanmaya. Üniversite yıllarında arkadaşları ile beraber yayın evi kurdu. 1980 darbesi döneminde bastığı yasak yayınlar sebebiyle hakkında yakalama kararı çıktı. O dönemdeki her solcu gibi yurt dışına kaçtı sahte kimlikle. Geri geldiğinde ise cezaevinde buldu kendini. Bastığı 1680 yasak yayından her birinden bir sene ceza aldı. 11 yıl cezaevinde kaldıktan sonra yasak yayınlarla ilgili yasa değişince ‘Pardon!’ Diyerek bırakmışlar. O şimdi İzmit’te işportacılık yapıyor.

Erdoğan Demirel kimdir abi? Ne yapar? Nasıl bir hayatı var?

-Ben 1958 yılında Ankara Cebeci’de doğdum. Ortaokulun birinci sınıfına kadar Ankara’da yaşadım. Sonra o dönemin çeşitli zorluklarında kendimi İstanbul’a amcanın yanına attım. İlk önceleri sağmalcılardaydım ilk iş deneyimim ise bir gayr-ı Müslüm’ün yanında oldu. O dönemde bir taraftan okula gidiyor bir taraftan konservatuar kursuna gidiyordum piyano çalmayı öğreneyim diye. Sonra arkadaşlarla gazete satmaya karar verdik. Ben senden farklıydım ama ‘gezginci gazeteci’ gibi bir şeydik.(Gülüyor). Sonra motor falan alalım dedik işi büyüttük. Hatta büfe açmıştık gazete satmak için. Sonra baktık ki bu iş bizi kesmedi kitapta satmaya karar verdik.

İlk satmaya böyle başladın yani?

-Evet. Neyse, bizim bir abimiz vardı. Bir gün dedi ‘ya bende çok kitap var, gelin alın bunları satın ’dedi. Oda kitapçıydı zaten ama öyle böyle kitaplar satmıyor. O dönemin en iyi kitapları var elinde. Bizi götürdü bir binanın deposuna ağzına kadar kitap dolu. Belki inanmazsın ama bak 3 kamyon kitap aldık oradan.

Bu sefer de kitapları koyacak dükkân bulamadınız herhalde?

-(Gülüyoruz)…Öyle bir sorunumuz oldu evet. Uzun bir dönem kitapları büfede yâda Seyyar’da sattık. O dönemde iş yaptığım bir arkadaşım bir gün yanıma gelerek “Pierre Lotti’nin altında bir matbaa var. Onu satın alalım” dedi. Bende tamam dedim. Demez olaydım. Orada, o küçük dükkânda kitap basmaya başladık.

Hikâyenin en can alıcı kısmı işte tam burada başlıyor…

-“Alalım” dedi arkadaş ama. Biz baktık ki paramız yok kiralamıştık orayı arkadaşla. Neyse, zaman geçtikçe birde serde ‘solculuk’ olunca eski sol kitapları, sol yayınları, sol dergileri basmaya başladık. O dönemde iş arkadaşımla siyasi ayrılıklar olunca ortaklığımızda bitti. Bir de o dönemde kopan siyasi fırtına gittikçe büyüyordu bir yandan

12 Eylül yaklaşıyordu yani?

-(Kızıyor.) O dönemde kaç insanın boş yere hayatları karardı saymam mümkün değil. Zaten okullar, üniversiteler sokaklardan daha beter durumdaydı. Bende okula gidemiyordum o devir olaylardan kaynaklı. Ankara Dil Tarih Bölümünden bir hocam beni çağırarak yaptığım işten de kaynaklı olarak beni değişim programı ile yurt dışına yolladılar. Malezya’ya gitmiştim. Sonra geldim. Gelmez olaydım. Hakkımda yakalama kararı çıktığını öğrendim. Tekrar yurt dışına çıktım sahte kimlikle. Fransa’ya gitmiştim o dönemde. Aradan bir müddet sonra buradaki işlerimden kaynaklı olarak geri dönmem gerekiyordu. Dönemin Fransız memurlarına ‘dönmek istiyorum’ dediğimde ‘Türkiye de ihtilal var niye gidiyorsun’ demişlerdi. Ben o dönemde ‘sahte kimliğimle girmem, gerçek kimlikle girerim’ mantığı ile rahatım tabi. Sahte kimlikle çıkmıştım dışarı çünkü. Meğer benim gerçek kimliğim patlamış.

Hazır gitmişsin niye geri geldin ki abi?

-Ya şimdi burada matbaadan tut kitaplara, kitaplardan diğer dükkânlara kadar birçok iş vardı. Feshetmem gereken iş sözleşmeleri falanda vardı. Ondan geldim. Ama bu kadar olacağını tahmin etmedim tabi. Geldiğim gibi yakaladılar beni. Bastığım 1680 yasak kitabın her birinden birer yıl ceza aldım. Dile kolay 1680 yıl hapis cezası demekti bu. 19 tane cezaevi gezdim. Kimisinde firar ettim kimisinde isyana karıştım. 11 yıl yattım cezaevinde. En son Sivas Yarı Açık Cezaevinde yattım ve tahliye oldum. Beni bırakmaların sebebini sorarsan da, hani Ferhan Şensoy’un ’Pardon’ filmi var onun gibi. Yasak yayınlarla ilgili mevzuat değişince benim cezamda bitmiş oldu anlayacağın.

Boşa geçen 11 yıl zoruna gitmedi mi?

-(Suratı düşüyor) Gitmez olur mu yahu. Bir gün, gün ışığını görmeyince insan deliye döner. Hele ki dört duvar arasında yaşamak çok zor. Tahliye olduktan sonra tekrar İstanbul’a döndüm ama hiçbir şey bıraktığım gibi değil tabii. Zaten o dönemde hala izleniyordum. Sene 1990.Peşimde polisler vardı durmadan. Aradan bir müddet sonra beni Gölcük’e sürgün ettiler. İstanbul’a alışan birisi inan Gölcük’te yaşayamaz. Bende yapamadım. Çok kapalı bir yerdi. Şimdi de öyle.

Ne yapıyorsun şimdi? Ne yapmayı düşünüyorsun?

-Vallahi bir şey yapmayı düşünmüyorum. Burayı açtım işte. Yaklaşık 10 yıldan beri İzmit’teyim zaten. Bir çevrem de var burada. Bir de Fuarda Nasrettin Hoca köyü diye bir işletmemiz var. Güzel bir yer. Geçen sene bir şey yapamadık ama bu sene fuar açılışında iyi iş çıkarırız umarım. Burada da ikinci el kitap ve hediyelik eşya satıyorum. Kitapların hepsi 5 TL. Aslında burayı cafe yapayım istiyorum ama bakacağız.

http://www.cagdaskocaeli.com.tr/haber/1680-kitabin-her-biri-icin-bir-yil-hapis-yedi-h54077.html

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums