Soma’daki katliam ve işçi hakları üzerine

  • 20.05.2014 00:00

 Somadaki işçi katliamının yankıları devam ediyor ve bu kez kolay unutulacağa benzemiyor. Elbet unutulmamalı. Soma’daki yangın, hiç değilse emekten, işçi haklarından yana bir değişimin çırası olsun.


301 işçinin öldüğü bu olayın kaza olmadığı, felaketin göz göre göre geldiği, uyarılara kulak asılmadığı, tedbir alınmadığı ortada. 

En başta, içten içe yanan ve bu nedenle daha önce kapanan bir kömür ocağı, yanan bölüm bir duvarla kapatılarak, yani böylesine göstermelik bir tedbirle yeniden işletilmiş.

Kömürü ucuza mal etmek için işçiler karın tokluğuna çalıştırılırken zorunlu güvenlik tedbirleri alınmamış. Ne bir kaza durumunda işçilerin sığınıp kurtarılmaya yeter süre barınmasına elveren “korunma odaları” ne sağlam gaz maskeleri var. İşçilere gerekli eğitim verilmemiş.

Gerekli denetim yapılmamış, diğer bir deyişle denetimle görevli kurumlar görevlerini yapmamış ve uyarılar kulak ardı edilmiş.

12 yıldır ülkeyi yöneten bugünkü Hükümetin, onun yanı sıra geçmişten bu yana ülkeyi yöneten hükümetlerin bu işteki sorumluluğu da açık. Bu hükümetler işçi haklarına ilişkin İLO sözleşmesini yıllar boyu imzalamadılar, imzaladıkları zaman da bazı hükümleri, örneğin iş güvenliğine ilişkin olanları dışında tuttular.

Bunun yanı sıra, Soma ve diğer maden ocaklarındaki kötü çalışma koşullarından ve yukardan beri sözünü ettiğimiz ihmallerden hükümetin habersiz olması düşünülemez. Son olarak CHP’nin Soma’ya yönelik araştırma önergesinin Parlamento’da AK Partililerin oylarıyla reddedilmesi bir skandaldır.

Bu işte, başlıca görevleri işçi haklarını korumak olan, ama bu konuda üstlerine düşeni gereği gibi yapmayan sendikaların, onların en azından bir bölümünün sorumluluğunu da hesaba katmak gerekir.

Soma işte tüm bu ihmaller zincirinin ürünüdür. Soma’da yaşanan manzara, vahşi kapitalizmin 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa ülkelerinde yol açtığı manzaraların bir benzeridir.

Öte yandan, bu ülkede her zaman Soma olayı gibi yüzleri bulan toplu kıyım biçiminde, yani toplumu şoke edici olmasa da iş kazaları furyası öteden beri süregelmekte ve önlem alınmamakta. Sorumlular bu konudaki yakınmalara kulaklarını tıkıyorlar. Acı olaylar kısa zamanda unutuluyor ve işler eski minval üzere devam ediyor. Toplum ise, kadın cinayetleri gibi iş kazalarını da nerdeyse kanıksamış.

Çünkü bu ülkede yoksul, emekçi, sıradan halkın değeri yok. “İnsanın değeri yok” demiyorum. Hayır, kendilerini çok değerli bilen ve toplumun çoğunluğunca da öyle sanılan, yeri geldiğinde “ben kimim biliyor musun?” ya da “sen kimsin yaa!” diye efelenen insanlar var tabi. Bu, yöneticisiyle, asker-sivil bürokratıyla, zenginiyle seçkin üst tabakadır. Geriye kalan ve toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan halktan insanların ise karınca kadar değeri yok. O geriye kalanlar askerlik yapmak, çalışıp ötekileri zengin etmek, ötekilere hizmet etmek için varlar.

Demokratik, çağdaş, uygar bir toplumla ötekileri ayıran da işte budur. Çağdaş, demokrat bir topumda yurttaşlar, zenginlikte olmasa bile saygınlıkta eşittir. Devlet veya hükümet başkanıyla dağdaki çoban ya da kömür madeninin sahibi ile madendeki işçi aynı derecede saygındır. Çağdaş bir toplumda kul-efendi ilişkisi yoktur. Herkes iyi bildiği işi yapar; bakan, general ya da sokaktaki çöpçü… Her meslek için beceri ve eğitim gerekir. 

Belli ki toplum olarak bu noktadan hâlâ çok uzaktayız. Belli ki maden ocaklarında, inşaatlarda ya da tersanelerde çalışan emekçilerin hayatları üzerine titrememize, onlara adam gibi bir ücret ödememize, onları yüksek postlarda ve köşklerde oturanlarla eşit yurttaşlar saymamıza daha çok var.

Bu değişim hem demokrasi ve insan hakları alanında, hem de ekonomide AB standartlarını yakalamaya ve elbet zamana bağlı.

Yazıma son verirken, iki yıl kadar önce, 1 Mayıs 2012’de yazdığım, “1 Mayıs, iş kazaları, işçi hakları” başlıklı yazımı da aşağıda bir kez daha okurlara sunmak istiyorum; zamanı olanlar ona -daha önce okumuş olsalar bile- bir daha göz gezdirsinler diye. 1 Mayıs geçti; ama Evren’le Şahinkaya’nın duruşması yaklaşıyor (28 Mayıs’ta); iş kazaları ve işçi hakları ise bugün tam da gündemimizin merkezinde…

KAYNAK:

http://www.dengekurdistan.nu/authors.aspx?an=3295&aid=1

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums