Ahmet Arif’in dizeleri yolculuğumuza rehber olması için :”Öyle yıkma kendini /öyle mahzun,öyle garip ... Nerede olursan ol. İçerde , dışarda, derste, sırada. Yürü üstüne üstüne, tükür yüzüne celladın. Fırsatçının  iş birlikçi hayinin. Dayan kitap ile, dayan iş ile, tırnak ile diş ile, umut ile sevda ile, düş ile, Dayan  rüsva etme beni... “
2012 zor geçeceğe benziyor. Dünü bu güne, bügünü yarına bağlayan tarihi süreç tüm olumsuzlıklarına rağmen eşitliğe, özgürlüğe, halkların kardeşliğine gebe diyebiliriz. Küreselleşen bir dünyanın ve kapitalist küreselleşmeye entegre olma görevi verilen dokuz yıllık AKP hükümetininde sınıfta kaldığı apaçık ortada. Arap baharı ile özgürlük mücadelesi veren halklar ulus devletleri sonlandırıken Türkiye’de  egemen militarist siyaset 35 gencecik insana bombalayarak öldürüyor. Askeri vesayet siyasetinin geride kaldıgını, Kürt halkının haklı taleplerinin verileceğini söyleyen   Sn Bület ARINÇ’a kim inanır. Kimileri “alternatifi olmayan hkümet “ diyerek demokrasi misyonunu yüklediler. Kimileri de küreselleşen sistemi görmeden AKP’ye karşı cephe siyaseti yürütüyorlar. Oysa tarih her iki kesimide onaylamıyor. Anımsayalım. Sn Başbakan ceza eviden çıkmış. Seçimler yapılmış. Siirt’te  ara seçim oldu ve Sn Tayyip ERDOĞAN  Mv. Oldu. Seçime CHP ve o zamanki DTP  katılmıştı. CHP, Sn. Deniz BAYKAL yönetimi DTP ile iş birliği yapsaydı başban seçilemiyordu. Bu sistem adına CHP,AKP iş birliği değilde nedir?  Burada Kürt sorununun çözümsüzlügünde politik kesişme net olarak görülüyor.  Nereye kadar ? Fransa’daki Ermeni soykırım tasarısına kadar. CHP,MHP,AKP tasarıya karşı nasıl birleştiler? Devam edelim. Son Uludere  katliamında CHP yönetimi sessiz dururken ilk önce Dersim Mv. Hüseyin ERGÜN, Ahmet ARİF’in 33 kurşun şiirine atıfta bulunarak protesto etti. AKP’de beslendiği medyanın yalanlarına sığınarak, adeta İHA (insansız hava aracı) güvenerek tavır aldı. Peki İHAbilgi ve fotoğrafları  kimlere aktarıyor? Resmi söylemde   askerlerin uyarı ateşi açtıkları söyleniyor. Karşılık gelmedigne göre niçin bombalanıyor? AKP, BDP ile söz düellosuna giriyor. Gerçekleri ortaya koyma görevi hükümetin değilmiş gibi. Minibüs içideki köylüleri yakıp PKK yaptı diyen JİTEM ne çabuk unutuluyor. Bu arada AKP ve CHP’liler Hasip KAPLAN’ın sayesinde bölgede inceleme yaptıkları kimsenin gözünden kaçmasın. Hasip KAPLAN’ki 12 Eylül zulmünde Barış derneği yöneneticilerini hukukçu kimliği ile savunan, İstanbul’dan Botan’a isimli kitabıyla “acıyı bal eyedik, sevgiyi yol eyledik” diyenlerden. Sonuçta yeni anayasa çalşmalarını  Sn Cemil ÇİÇEK’e havale eden AKP’nin ileri demokrasisi ve Sn Başbakanın eleştirilere tepkisine sonun başlangıcı dersek belki yanılmayız. CHP,AKP,MHP Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ile yüzleşmekten korkuyorlar. İttihat Terakki’nin Ermeni soykırım politkasına sahip çıkıyorlar. Anadolu haklarını  yok sayıyorlar. Öte yandan Kürtçe , Ermenice vb. dillerde üniverstelerde bölümler açılıyor. Demekki özgürlük ve demokrasi mücadelesinin önüne geçilemiyor. Ana dilde eğitim olmadan, tüm kültürlerin özgürlükleri güvenceye alınmadan,askeri yapılanmanın tüm karar ve harcamaları siyasetin denetimine geçmeden kimse demokrasiden bahsetmesin. Artık kardeşlik yalanlarına kimse inanmıyor. AKP,CHP,MHP tarihi kimlikleri ile Kürtleri ve demokrasi güçlerini kandıramazlar. Barışın ve umudun taşıyıcısı Halkların Demokratik Kongresi, birlkte yaşamanın güvencesini sağlaması için sorumluluk almaya ne dersiniz? İçişleri bakanına inat terorist bir şiir ile sözlerimi bitireyim. Nazım HİKMET’ten  : “Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim. Akarsuyun, meyve çağında ağacın, Serpilip gelişen hayatın düşmanı, Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına, çürüyen diş, dökülen et. Bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler” ...           
 

hüseyin.saribas@hotmail.com