- 9.11.2010 00:00
Her 29 ekimde soyut;yüzeysel;gerçeklerden uzak cumhuriyet ve yönetim tartışmaları tam da Aziz Nesin'lik (Bulgaristanda Türkler;Türkiyede Kürtler).Resmi tarih dayatmasıyla eğitim kurumlarında ırkçılık ve milliyetçilik empoze ediliyor.1924 İzmir İktisat kongresiyle sermaya birikimine yönelik devlet denetimli kapitalist kalkınma benimseniyor.1925 de Şeyh Sait isyanı bahane edilerek Takriri sukun yasası çıkarılıyor.
1 Mayıs yasaklanıp tek devlet,tek millet,tek din anlayaışına yön veriliyor.Atatürk'e İzmirde suikast başarısızlığı İttihat Terakki ile kadro düzleminde ayrışmayı ve tasfiyeyi getirdi.Kılıç Ali Paşanın başkanlığında kurulan İstiklal Mahkemeleri Kazım Karabekir gibi bir çok Osmanlı paşalarını yargılamış;DR.Nazım dahil idamlar tüm hızıyla devam etmişti.
Halide Edip Adıvar,eşi DR.Adnan Adıvar,Rauf Orbay gibi şahsiyetlerde yurt dışına çıkmak zorunda kaldılar.Sahte komunist parti kurdurularak(Şevket Süreyya Aydemir,Vedat Nedimtör,Celal Bayar vd.)(bir kısmına kadro hareketi deniyordu)gerçek koministler cezaevlerine tıkılıyordu.İçerde bu ve benzeri uygulamalar sürerken dış ticarette Sovyetler birinci sıradaydı.
Parti açma ve kapatmalar,Rum ve Ermeni mülklerine el koymak için Atatürkün sofrasına dahil olmaya çalışmak,O'nun en yakınlarına yanaşmak(Falih Rıfki Atay vd.)yönetenlerin sömürücü siyasetlerinin göstergesiydi.
Toprak ağalarının,ticaret sermayesinin Atatürke yakın ve CHPde buluşmaları tesadüf değildi.1936 da faşist Mussolininin İtalyasından 141-142 ceza yasalarının ithal edilmesi bi kısım yöneticilerin düşüncelerini gösteriyordu.
Alman emperyalizminin temsilcisi İttihat Terakkinin sözde tasfiye edilmesine rağmen Cumhuriyet Gazetesinin sahibi Yunus Nadi dahil,Mareşal Fevzi Çakmak,Recep Peker vd.Hitlerin nazi politikasını onaylayıp örgütlenmeleri CHP kapsamında idi.Aynı dönemde Köy Enstitülerini komunizm yanlısı gösterip hazmedemeyenler CHP den ayrılıp DP yi kuran Mendereslere,Bayarlara günümüzde sivil siyasetin ilk temsilcileri denmesi yanılgı olsa gerek.
Nato anlaşması gereği Koreye asker göndermeler Cumhuriyetin diktatör yüzünüsözde çok partili yapıya dönüşerek kamufle ediyordu.
Aynı dönemde Behice Boran ve arkadaşlarının barış istemleri özgürlük ve sosyalizm mücadelemizin dönemin onurlu siyasetiydi.Demokrasi yüzü görmeyen,sürekle darbeler muhtıralarla yönetilen Cumhuriyetçi siyasetin amacı sömürüyü gizlemek,demokratikleşmenin önünü kesmektir.
Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna gitmemeyi politiktavır olarak sergileyen,bayramların militarist gösteriye dönüşmesini onaylayan CHP hangi Cumhuriyetin temsilcisi?
Ya da emrindeki askeri bürokratlara söz geçiremeyen AKP Cumhuriyetin hangi tarafında?
Çok kimlikli,çok kültürlü,çok inançlı bir ülkede barış içinde bir arada yaşamayı istiyorsak;eşit,özgür demoratik cumhuriyette buluşalım.
Yorum Yap