Referandum sonuçları umudumuzu artırdı. Otuz yıl sonra 12 Eylülcülerin, darbe suçu işleyenlerin yargılanması gündeme geldi. Esasında; sistemin güvenlik anlayışı tartışılıp, mahkum edilmeden  bu yargılamaların sağlıklı olacağına inanmak elbette ki zor. Devletin bekası; milli güvenlik, bölünmez bütünlük gibi kavramlarının hepsi  otoriter, faşist anlayışların ürünüdür.Egemen siyasetin taraftarları yani ‘hayır cephesi’ sürecin farkında olamadı. Ne yazık ki sosyalist çevreler de  bu cephenin tarafı oldular ve  12 Eylül anayasasını sahiplenen yüzde 42’yi paylaşamıyorlar. Oysa Evet diyen yüzde 58; AKP’nin Neo- Liberal politikalarını onaylamış değildir, ‘Darbe Anayasasını’ tümüyle değiştirmeye ve suçluların yargılanmasına onay vermiştir. Giresunlu fındık üreticisinin evet (  mazottan alınan vergilerin kaldırılmasını başbakandan rica ediyorum) demesi bu gerçeği onaylıyor .Nitekim bir diğer örnekte  Hrant Dink davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği karardır; yönetenlere ve hayır diyenlere ders olur umarım.

Sonuçta 12 eylül rejimiyle hesaplaşmaya var mıyız, yok muyuz? Halk yüzde 58 ile bu görevi üstlendi .BDP haklı gerekçelerle varlığını kanıtladı. Eşitlikçi ,özgürlükçü,demokratik yeni bir anayasa talebiyle insan hakları ve demokrasi güçleri safında olduğunu gösterdi. Sendikalar,Mimar Mühendis Odaları, Tabipler Odası, Barolar vb. hayır diyen meslek  ve kitle örgütleri de yeniden düşünmelidirler. 12 Eylül ‘Deli Gömleğini’ daha fazla taşıyamayız.Buradan herkese çağrım…!  Haydi dava açmaya…  Haydi davaları izlemeye…