- 25.10.2014 00:00
İnsanlık tarihinde savaşların, vahşetlerin karşıtları olduğu gibi yandaşları da olmuştur.Doğal olarak tarih çalışmalarını bilimsel,objektif olarak bizlerle paylaşmak yerine, bazı akademisyen ve çömezlerinin –devlet destekli çabaları da ilave ederek-katliamların,soykırımların meşruluğuna yönelik gayretlerini hayretle ve üzülerek okuyoruz .
Eğitim sistemimizdeki ırkçı, asimilasyoncu anlayışın günümüzde faşist çeteleri, paramiliter güruhları nasıl besleyip palazlandırdığını her fırsatta görüyoruz.
Küresel kapitalizmin neoliberal politikaları gereği inanç, Müslümanlık adına örgütlediği savaş çeteleri,petro-dolar beslemeleri,Kürt halkının kanamalarını,Rojava kanton yönetimlerini yok etmeye çalışması AKP hükümetinin yumuşak karnı.Daha da ötesi, palazlanan iktidar yandaşı sermaye gruplarının Suriye-Esed yönetimini devirerek pazar arama gayretleri kapitalizmin iç duvarına çarpıp geri tepti;şirketler dünyasında yedirmezler…
Kürt halkının dört parçaya bölünmüş özgürlük ve eşitlik mücadelesindeki gelişmeyi okumadan Ortadoğuya yönelme AKP misyonunun sonunu gösteriyor.Burada Kobane direnişini, Türkiye barış ve demokrasi güçlerinin dayanışmasının her yerde örgütlenmesini,sivil itaatsizlik eylemlerini unutmayalım! Çok önemli, İŞİD ve AKP yandaşlığı burada açık açık görülüyor.Dünyanın gözü önünde Suriye muhalif güçler komutanını Urfa’da kaçırmaya çalışan İŞİD bu cesareti nerden alıyor.AKP’nin son üç yılda Suriye ve Orta Doğu politikalarına bakıldığında tutarsız,taktik ve stratejiden yoksun,dahil olduğu koalisyon güçleri ile çelişkisinde de görülüyor. Rojava Kantonu özerk yönetim sözcüsü Salih Müslüm’ün ifadesi çok açık net:”Bizler kimliksiz,tutsak Suriye diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesi verirken Esed’le Tayyip Erdoğan’ın kol kola gezdiği günleri unutamayız. ” Ne diyelim; ekonomik ve politik kriz bir anda yaşanıyor olmasının faturasını Kürt halkına ve demokrasi güçlerine kesme siyasetlerini tanıyoruz. “Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz; Asmayalım da besleyelim mi?” Gel de “Kobane bizim kalbimiz” başlığı ile Suruç dayanışmasını anlatan yazıya katılma! (Datça Ekspres gazetesi 17 ekim 2014)
Kobane düşecek, akılları başlarına gelecek diyenler; halkların dayanışma,barış,eşitlik ve özgürlük mücadelelerinden ders almadıkları görülüyor.Polis devletine yönelik yasa hazırlıkları niye?Ulusalcı reflekslerle politika üreten düzen partileri HDP’nin yeni yaşam çağrısı ve Rojava’yı gördükçe 1900’lerde debelenip duruyorlar.”Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz” diyen baro başkanları çıkıyor. Ne yapalım; “Korkunun ecele faydası yok.” Kürt halkı ve demokrasi güçleri yeni bir Türkiye, yeni bir dünyaya hazır. İŞİD yanlıları ve militarist devlet tutkunlarının varacakları yer tarihin çöplüğüdür.
Not: Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin İstanbul’da düzenlediği “Orta Doğu Politikaları” başlıklı çalışma mutlaka paylaşılmalı…
Yorum Yap