- 30.07.2011 00:00
İnsanlığın savaşın vahşetinden ders alamadığı ve bu ölümcül çatışmanın ideolojisi, ırkçı milliyetçiliği mahkum edemediği görülüyor. Çocuklarımızı ateşin içine atan cayır cayır yakan siyasi anlayışlar şu veya bu saçma gerekçelerle neden desteklenir. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberlik, Kürt açılımından; Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu vardır söylemini söyleten siyaset üçüncü kez hükümet oldu ve de %50 oyla. Nato’nun en güçlü ordusu orta doğudan, Afganistan’dan Libya’ya kadar Kıbrıs’ta Ergenekon karışımı yönetimleri destekleyen militarist güvenlik anlayışı sadece hükümetin siyasetiyle yürümüyor. Teröre karşı ortak siyaset belgesi imzalayan CHP ve MHP tarihi siyasetlerini bir kere daha kanıtladılar ve savaş cephesini kurdular. ABD dışişleri bakanı Clinton Türkiye’ye gelip birçok görüşme yaptı. CIA yeni başkanı çaktırmadan geldi gitti. Halkın haber alma hakkı nerede kaldı? Tıs yok. Tayyip sever cephesinde de bir şey yok. “Kürt sorununun çözümü başbakanın omzunda” “devrimsi değişimler” diye yazı yazan zavallı liberaller. Ağaca bakarken ormanı göremiyorlar. Kıbrıs’ta Rauf Denktaş gibi konuşan başbakanın sözlerini nasıl yutacaksınız? Yoksa oyunuzu geri mi isteyeceksiniz? Hükümetlerin görevi toplumda barış ve huzuru sağlamak, gelecek güvencesini ayrımsız temin etmek zorunda olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Son otuz yılın deneyleri bize gösteriyor ki gerilim ve çözümsüzlük politikalarında ısrar deden hükümetler sorumluluktan kurtulamazlar. Parlamento’ yu sorunların çözümü noktasında işlevsel hale getirmelidirler. BDP ile görüşmeler devam etmeli. Terör örgütü diyerek PKK’ yı hedef göstermek dolayısıyla Kürt yurttaşları ötekileştirmek ölümlere çağrıdır. Başta Silvan olayı olmak üzere mecliste araştırma komisyonu kurulmalıdır.Sorumlular cezalandırılmalı tekrarı önlenmelidir.Kürt sorunun yok sayan hükümet yeni bir anayasa çalışmasında inandırıcı olamaz.Türkiye demokrasi ve barış güçleri çözüm için somut adım atmalıdırlar.EDP’ nin ( Eşitlik ve Demokrasi Partisi) imza kampanyası aydınların dışına taşarak barış meclisine evrimleşmeli. Hemen anayasa meclisi oluşturulmalı ki İmralı’nın gerisine düşmemeli. İnsanlık onurunu daha çok kirletmeden inatla ısrarla barışı kazanabiliriz. Bir arada yaşamanın mutluluğu barış dilini kullanarak geliştirilebilir. Yeter ki aklın ve bilimin gücünü kullanalım. BARIŞ KAZANACAK…
Not1: Kürt siyasi hareketinin eleştirilmesi gereken çok yönleri var. Ayrı ve kapsamlı yazı konusu burada önemli ve zorunlu olan barış yanlılarının savaşa karşı seçeneklerinin kitle desteği kazanmasıdır.
Not2: Sevgili Hakkı Demir’i Uğurcan Öktem’in yanına uğurladık. Sevenlerin başı sağ olsun. Anıları ile yaşayacaklar.
Yorum Yap