Belediye başkanı İsmail Bayram   “Büyüyen ve gelişen Düzce’de hizmetle dolu dört yılı “ anlattı.

Düşüncelerimi paylaştığım Düzce Yerel Haber iletişimiyle davetiye geldi ve toplantıya katıldım. Oldukça teknik, profesyonelce hazırlanan ve yönetilen toplantı idi.43 yıllık Düzce’li olarak sinevizyon gösterimli vede başkanın sözlü aktarımını az çok tahmin ettiğimden soru sorma fırsatını azda olsa değerlendirdim.

Bu arada yerel basından Düzce’nin fotoğrafını çeken soru çıkmadı.Belkide yaşanılabilir kent olgusu gündemlerine gelmiş olmayabilir.Bence başkan popülist bir  sunum yaptı. Yapılan rutin çalışmalardan çok yapılamayan,hükümet yanlısı olması vede üç milletvekilinin   de katkıları ile örnek kent olma umudunu açıklayabilirdi.

Nasıl olsa alternatif başkan adayı yok.Siyaseten hiç yok.Daha önceleri yazmıştım.Bisiklet yolu ve raylı sistem.Karayollarına,Konuralp belediyesine,üniversiteye gönderme yaparak biz hazırız demek topu taca atmaktır.Kaldıki proje olduğunda bakanlığın kaynak aktarabileceği basına yansıdı.

Millet vekilleri,taraf olması gereken kurumlarla belediye sorumluluk alıp teşvik ederse olumlu sonuç alınabilir.Diğer kentlerede örnek olur.Bir başka önemli açıklama İst. Caddesinin trafiğe kapatılması idi.Zaman yetersiz olduğu için sorularımın hepsini soramadım.

Alternatif İst. Beyoğlu İstiklal caddesinde olduğu gibi raylı sistem niye olmasın?Çoğu belediyeler kaynak yetersizliğinden,merkezi yönetimden destek göremediklerini söylerler.Hatta muhalif belediyeler partizanlık,yandaşlık olduğu nedeniyle çalışma yapamadıklarını basından okuruz.İşte iktidarı ve muhalefeti ile gündeme alınmayan sorun.

Demokratik,katılımcı,çoğulcu,şeffaf özerk yönetim modeli hiç konuşulmaz.Seçimle sorumluluk alan belediye yönetiminin devlet personel yasasına bağlı(657) olması seçilmişlerin atananların hegemonyasında antidemokratik bir gösterge değilmi? BDP’li belediyelerin yaşadıkları eziyeti nasıl personel alımından çalışanların aynı işi yaptıkları halde ücret farklılıkları ve sosyal güvencede taşeronların keyfiliği hangi demokraside var. İnsan hak ve özgürlükleri evrensel hukuk ilkeleri ile yerel yönetimlere kentli kimliğimizle baktığımızda eksiklerimiz ve sorumluluklarımızın pek çok olduğunu görmek mümkün değil mi?

Düzce’nin tarihi dekosu , çok kimlikli kültür yapılarının görüntüsü, kent konseylerinin işlevsizliği vb.. sorunları daha çok gündeme getirmemiz gerekiyor.  Başkana değil kurumsal olarak belediyeye iyi not vermedim.

     Can Yücel’le bitirelim…

                              Değişmek zordur; ama bazen aynı adam olmak daha zordur.

Hayat öyle yüklenir ki üstüne, ne kalmak istersin ne gitmek….