HDP, kendi hendeğini neden kazıyor?

  • 29.12.2015 00:00

 Geçtiğimiz cumartesi-pazar günleri Diyarbakır’da “Demokratik Toplum Kongresi” diye bir KCK/PKK hamlesi yapıldı. HDP’nin de Eş Genel Başkanları ile temsil edildiği kongre sonucunda 14 maddelik bir bildiri yayınlandı. Maddelere bakıldığında taleplerin, terör örgütünün 7 Mayıs 2005 tarihinde kabul ettiği “KCK Sözleşmesi”nden alındığı görülüyor.

Kürt siyasi hareketi, bu taleplerle demokrasi, demokratik anayasa içinde özerk yönetimler masalları ile adım adım Türkiye’den koparılacak vatan toprağı üzerinde, bağımsız bir devlete doğru yürüdüğünü, devletin gözünün içine baka baka ilan ediyor.

Meclis’in, Hükümetin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu meydan okuma karşısında sessiz kalacağını, milletimizin en hassas damarına bastıklarını nasıl düşünemiyorlar? Vatanı parçalayamayacaklarını, milletimizi bölemeyeceklerini, kardeşliğimizi bitiremeyeceklerini nasıl bilemiyorlar?

Devlet olarak tahammül sınırlarımızın zorlandığı bir provokasyon, bir meydan okuma ile karşı karşıyayız. Kürt siyasi hareketinin temsilcileri, bölgemizdeki, bilhassa Suriye’deki kaos ortamından hareketle, kendileri için zamanın geldiğini, şartların hazır olduğunu düşünüyorlar. Şüphesiz, Türkiye’nin güçsüzleştirilmesini isteyenlerden cesaret ve destek alıyorlar. Türkiye’ye, devletimize ve demokrasiye bu kabadayılığın, kafa tutmanın, Demirtaş’ın Washington ve Moskova ziyaretlerinin sonrasında gelmesini tesadüfle mi açıklayacağız?

Kürt vatandaşlarımızın tek temsilcileriymiş gibi davranarak yayınladıkları bildirgede, ilk etapta, vergileri kendilerinin toplayacağı, kendi yerel silahlı kuvvetlerini kuracakları, başta Keban barajı olmak üzere Türkiye’nin kaynaklarından gelirleri kendilerinin alacağı, “halk mahkemeleri” ile yargılama yapacakları özerk Kürdistan’dan vazgeçmeyeceklerini bütün dünyaya ilan ediyorlar.

İlk etapta diyorum, çünkü bunun bir adım sonrası vatanın bölünmesi, Türkiye’nin Suriyelileştirilmesi ve iç savaştır. Zaten HDP Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş, kongrede ilk gün yaptığı konuşmada “Belki Kürtlerin bağımsız devleti de olacak, federal devleti de, kantonları da, özerk bölgeleri de...” demişti.

Yayınlanan bildirgede, “DTK olarak halkımızın her alanda yürüttüğü bu haklı ve meşru direnişi sahipleniyoruz” deniyor. Yani HDP, hendekleri, bombalamaları, silahlı kuvvetlerimize, emniyet birimlerine saldırıları, kısaca devlete karşı yürütülen silahlı direnişi destekliyor. Demirtaş daha önce de cami-okul yakan, içinde çocuklar varken kütüphaneleri kundaklayan, suikast silahları ile polisimizi, askerimizi kurşunlayan PKK militanları için “darbeye karşı direnen “yiğitler, kahramanlar” diyerek alkışlamıştı.

Devlet de, millet de bu Demirtaş’a, bu HDP’ye tahammül edemez. Dünyada demokratik hiçbir ülke buna sessiz kalamaz. Sineye çekemez. Demirtaş ve HDP, artık siyaseten yok hükmündedir.

Sırf Erdoğan düşmanlığından dolayı, kimi çevreler Demirtaş’a “Türkiye’nin partisi olacak, demokrasi içinde çözüm için bir fırsat sunacak” diye şirinlik muskaları taktı. Televizyon programlarında ona saz çaldırıldı. 7 Haziran’dan sonra Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan Coşkun “siyaset ufkumuzda herkesi kucaklayan bir lider güneş gibi doğdu” diye övgüler düzdü. Gülen medyasında Ekrem Dumanlı “Demirtaş hep sağduyulu davrandı, sağduyulu davranıyor. Hükümetin HDP’yi PKK’lılaştarma tuzağına düşmedi” dedi. Nazlı Ilıcak “Erdoğan, HDP= PKK propagandası yapıyor, HDP başka, PKK başkadır. 7 Haziran’dan sonra 1 Kasım’da da oyum HDP’ye” diye yazdı.

Bölgedeki Kürt vatandaşlarımız HDP’ye “terör bitsin, silahla huzurun, barışın geleceği yok. Çözüm demokraside, Meclis çatısı altında aransın” diye destek verdi. Bunun olmayacağını gördüğü için 1 Kasım’da desteğini büyük ölçüde çekti. Şimdi özerklik yutturmacısıyla kendisine nasıl otoriter bir yönetim hazırlandığını, inancının, evlatlarının nasıl yok edileceğini görüyor.

HDP ve Kürt siyasi hareketi, halkın kendilerini yalnız bıraktığını gördü. Asıl bunu gördükleri ve dış şartların olgunlaştığını düşündükleri için silahlı direnişten başka çözüme inanmıyorlar.

HDP, siyasi yolu bırakıp kendi hendeğini onun için kazıyor. Demirtaş, bundan sonra Kandil’e, kardeşinin yanına gitsin...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums