- 1.11.2013 00:00
AK Partili 4 milletvekili dünkü Meclis Genel Kurulu çalışmalarına başörtülü olarak katıldılar ve beklenen gerilim ya da çatışma ortamı yaşanmadı. Başörtüsü sınavını, TBMM büyük bir olgunluk ile geçti ve itibarını artırdı. Bunda, CHP’nin sağduyulu tavrı etkili oldu.
CHP yanlış yapmadı ve kazandı. Hem siyaseten kazandı hem de bu ülkede toplumsal mutabakata, bir arada yaşama kültürüne tarihî bir destek vererek kazandı.
AK Partililerin pek kızdığı Sayın Muharrem İnce, “Benim bir tane kız kardeşim var, 12 yaşından beri kapalı. ‘Başörtülü bacılarım’ sözü benim ağzıma yakışır.” derken, herhalde AK Partililere hiç bu kadar sempatik gelmemiştir… Sayın Kılıçdaroğlu için burada bir parantez açmamız gerekiyor. CHP içindeki büyük çalkantıya rağmen, partisinin dün Meclis’te sergilediği sükûnet evet, bir liderlik başarısıdır. Özgürlükçü tutumuyla hassaten Sayın Binnaz Toprak’ı da tebrik etmek gerekiyor. CHP’li kadın milletvekillerinin toplantısına giderken söyledikleriyle, partisi içindeki tansiyonu düşürdüğüne inanıyorum.
Aslında Meclis’te yakalanan bu havayı, bir yerel seçim öncesinde devam ettirebilmenin ihtiyacını kabul edebilsek. Farklılıklarımız, bizi üslup yanlışlığına götürmese… Kırıcı olmadan, rencide etmeden, ağır sözler söylemeden siyasete üslup güzelliğini bir hâkim kılabilsek…
80’li yıllardan beri önce üniversitelerde başlayan başörtüsü tartışmasının ve bundan kaynaklanan gerilimin, dün Meclis’te sona erdirilmesi bütün partilerimizin başarısıdır. Meselenin çözümünün, bir hac dönüşüne denk getirilerek ortamın yumuşatılması, kişisel tercihler ile gündeme gelmesi AK Parti’nin başarısıdır. MHP’nin, Sayın Bahçeli’nin tereddütsüz çıkışı ile samimi ve takdire şayan desteği çok kıymetlidir. BDP’nin, özgürlüklere vurgu yapan tavrı da çözüm sürecinden geçtiğimiz şu günlerde anlamlı bir destektir. Ayrıca BBP Genel Başkanı Sayın Destici’nin, başörtülü milletvekillerini Meclis’te ziyaret ederek tebrik etmesi, Genel Kurul’a katılması çok isabetli olmuştur.
Demokratikleşme yolunda zor bir geçidi daha geride bırakmış olduk. Bizim toplumumuz, zaten başörtüsü konusunda baştan beri bir anlayış ve olgunluk sergilemektedir. Başörtüsü konusunda halkımızın arasında hiçbir zaman problem yaşanmadı. Üniversitelerde, özellikle CHP’nin uzlaşmacı tutumuyla problem çözüldükten sonra açık-kapalı öğrenciler arasında tek bir olay duymadık. Tam tersine öğrenciler, kampüslerde, üniversite bahçelerinde el ele kol kola, kim açık kim kapalı bunun bile farkında olmadan arkadaşça, dostça yürüyorlar. Yine kamudaki serbestlikten sonra hiç problem yaşanmadı. Toplumdaki bu olgunluk, bu sağduyu, siyasetçilere önemli bir mesaj verdi.
Meclis’in dünkü olgunluğu şüphesiz 14 yıl önce kendisine yemin ettirilmeyen Sayın Merve Kavakçı’nın o yalnız, üzüntülü halini de hatırlattı. Ona yanlış yapanlar siyaseten de, hukuken de bu yanlışın bedelini ödediler. Dün o tablodan eser yoktu. Çünkü Cumhurbaşkanı başkaydı, Meclis başkaydı. AK Parti’nin daha 5 yıl önce kapatılmaya kalkışıldığını, hatta cezalandırıldığını hatırlayacak olursak, demek ki bu meselenin vakt-i merhunu şimdi gelmişti. Merve Kavakçı yalnız ve müdafaasızdı. Ama şimdi onun konumundaki milletvekilleri dört kişiydiler ve yalnız değillerdi. Bütün Meclis -siyasî eleştiriler bir yana- onların yanındaydı. Merve Kavakçı üzgün ve mutsuzdu. Dört milletvekili ise dün mutluydu ve rahattı. Bugün, dünden daha güzel bir gün…
Yorum Yap