Temkin ve teyakkuz süreci…

  • 1.05.2013 00:00

 Çözüm süreci dediğimiz, terör ve şiddetin sona erdirilerek, iç barışın sağlanması sürecinin zorlukları, baştan beri biliniyor. En önemli iç meselemizin, aslında en önemli dış meselemiz de olduğu gerçeği, zorlukların kaynağını da bize sürekli hatırlatıyor.

Çözüm gelirse, şunlar rahatsız olur: 1. Türkiye’nin, güçlü ülkesi olmasını istemeyen komşularımız. 2. Türkiye’nin AB’ye, kolu kanadı kırık, kendilerine muhtaç bir ülke olarak üye olmasını arzu eden Avrupa’nın lider ülkeleri. 3. Türkiye’yi, Washington ve İsrail politikalarının yörüngesinde, kontrol altında bir ülke olmasını arzu eden ABD. 4. Silah, uyuşturucu ve insan tacirleri. 5. Türkiye’yi son 30 yıldır terör üzerinden idare etmeye alışmış vesayetin ağaları.

İşte bu yüzden çözüm yolu mayınlarla döşelidir. Sabotajlar, provokasyonlar, hissiyat, üslup yanlışlıkları, tribünlere oynamak, muhalefetin ihanet suçlamaları, bilgi kirlenmesi, kafa karıştırma, ortalığı bulandırma. Bunların hepsine hazırlıklı olmak gerekiyor.

Mesela, Murat Karayılan’ın Kandil’de yaptığı açıklamalar yenilir yutulur cinsten değil. KCK-PKK-BDP çizgisi bugüne kadar demokratikleşmeye karşı CHP ve MHP’nin yanında cephe almışken, Karayılan’ın “demokratik anayasa” talep etmesi, samimiyetle izah edilebilir mi? O çizginin, 12 Eylül 2010 referandumu öncesi, Meclis’teki anayasa paketi oylanırken, parti kapatılmasını zorlaştıran maddeye karşı çıkarak yaptıkları engellemeyi unuttuk mu? Referandumu boykot edip, “hayır”cıların safına geçmelerini, vesayetin değirmenine su taşıdıklarını hatırlamayacak mıyız? Şimdi Karayılan kalkmış, sanki bunlar hiç olmamış gibi çözüm sürecinin bir aşaması olarak “demokratik anayasa istiyoruz” diyor. Sanki demokratik anayasanın sahibi yüzde 58 evet diyen irade değilmiş de kendileriymiş gibi bu ne sahiplenme böyle? Ayrıca muhalefetin ağzına laf veriyor: “Bütün Türkiye İmralı’nın ağzının içine bakıyor…”

Karayılan’ın demokratik anayasadan anladığı, “adım adım Büyük Kürdistan…” Öncesinde de, Öcalan’a özgürlük falan filan.

Hele o “özel kuvvetler, özel tim kaldırılmalı” talebine ne demeli? Sanki Türkiye bir devletle savaşa girmiş ve mağlup olmuş da, Türkiye’ye anlaşma şartları dayatılıyor…

Sürece destek verenler, KCK-PKK-BDP çizgisinin, bu güven problemi doğuran asli tarafını, zamirlerinde olanı unutmuş değiller. Sayın Başbakan da son konuşmalarında sürekli “temkin” kelimesini kullanıyor. Temkin, olabilecek şeyleri hesaba katarak ihtiyatlı olma, tedbirli, ölçülü davranmadır. Ben teyakkuz kelimesini de hatırlatacağım. Teyakkuz, her türlü riskle karşı karşıya kalınacağını bilerek, sürekli uyanık olma ve gerekli bütün tedbirleri alma halidir. Güvenlik kuvvetlerini de düşünerek, tetikte bekleme hali de diyebilirsiniz…

Şunu iyi bilelim. Çözüm sürecinde içeride ve dışarıda muhatap olduklarımızla, aramızda ciddi bir güven problemi var. En önemlisi siyasî Kürt hareketi, yeni dönemi, bizim anladığımız gibi anlamıyor. Biz, çözüm sürecinden, birlikte, eşit yurttaşlar olarak huzur, barış ve refah içinde yaşamayı anlıyoruz. Hukukun üstünlüğü temelinde, özgürlüklerin genişletildiği, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, yok saymadığı bir Türkiye özlemimizi dile getiriyoruz. Siyasî Kürt hareketi ise terör ve şiddetle elde edemediklerini yol değiştirerek elde etmenin hesapları içerisinde görünüyor. İlk hedefleri de, çözüm sürecinde PKK’yı meşrulaştırmak.

Aman dikkat… Tedbir, temkin ve teyakkuzu elden bırakmayalım. h.gulerce@zaman.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums