- 4.01.2013 00:00
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı dün gözaltına alındı.
Hatırlanacağı üzere İsmail Hakkı Karadayı, 25 Haziran 2012 tarihinde Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na, Menderes’in en büyük hatasının, 1 Mayıs 1950’de iktidara geldikten bir ay sonra, ezanı Arapçaya çevirmek olduğunu söylemişti. Açıklanan komisyon raporundaki ifadelerinde şunlar da vardı: “Ben babamla cuma namazına gittiğim zaman, ‘Tanrı uludur, Tanrı uludur’ dendiğinde tüylerim diken diken olurdu, büyük heyecan duyardım. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi bunu, benim anlamadığım şeye soktular, Arapçaya soktular.”
Karadayı’nın 28 Şubat için komisyona söyledikleri de şöyleydi: “28 Şubat bir darbe değildir, postmodern darbe de değildir. ‘Postmodern darbe’ diyenler (dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak demişti) dangalaktır… 28 Şubat, hukuk çerçevesinde gerçekleşmiştir ve doğrudur. Bugün de aynı kanaatteyim. Sincan’da tankların yürütülmesinin 28 Şubat ile bir ilgisi yoktur. O tanklar NATO tatbikatı nedeniyle Etimesgut’a çalışmaya gidiyordu. Ancak tanklardan biri arızalanmıştı. O güne rastlaması tümüyle tesadüftür. (Çevik Bir’in, bu olay için kullandığı ‘Balans ayarı yaptık’ sözü hatırlatılınca:) Her yerde olduğu gibi bizde de boşboğazlar var...”
Aralarında Batı Çalışma Grubu’nda (BÇG) yer aldığı iddia olunan dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman ve emekli Orgeneral Fevzi Türkeri’nin de bulunduğu 90 sanıklı 28 Şubat davası iddianamesi, önümüzdeki günlerde tamamlanacak.
Anlaşılan mahkeme salonunda Çevik Bir ile İsmail Hakkı Karadayı arasında, daha önceki davalarda görmediğimiz diyaloglar olacak. Çünkü Karadayı; “Batı Çalışma Grubu’ndan haberim yok.” derken, Çevik Bir, “Direktif ve emirleri o verdi.” diyor. Sincan’daki tanklar için Çevik Bir, “Demokrasiye balans ayarı yaptık.” diyor. Karadayı; “Tesadüftü, boşboğazlara aldırmayın.” diyor. Karadayı, Taha Akyol’a gönderdiği açıklamada (Milliyet, 3 Mart 2009) “Ben ‘yazarları atacaksınız’ diye hiç kimseye emir vermedim. Bu yaşa gelmiş bir insanın söylediklerine herhalde inanırsınız.” diyor. Çevik Bir ise bazı gazete sahiplerini Genelkurmay’da öğle yemeğine davet ediyor ve “komutan adına” diyerek, gazetelerin nasıl yayın yapacağı ve hangi yazarların işten atılacağı konusunda ‘talimat’ üslubuyla bir konuşma yapıyor. Dikkat buyurun, bu yemek Genelkurmay binasında yapılıyor ve Karadayı, bu yemekten haberdar olmuyor! 28 Şubat davası, demokratikleşme yolunda yeni bir dönemi başlatacak...
Yorum Yap