Nefisleri aşabilecek miyiz?

  • 19.12.2012 00:00

 Türkiye’de yanlış giden bir şey var. Kutuplaşma ve gerilim zemininden bir türlü kurtulamıyoruz.

 

Siyaset zemini, bunun en güzel örneği. “Yaparım-yapamazsın” zıtlaşması, sadece iktidar-muhalefet çatışmasını anlatmıyor. Türkiye’nin problemlerinin çözümü için uzlaşmayı ve diyaloğu tercih etmediğimizi de anlatıyor.

Önümüzde bir anayasa çalışması var. Cumhurbaşkanını halkın seçecek olmasına bağlı başkanlık, yarı başkanlık tartışmaları var. Sonra 2014 Mart’ında yerel seçimler, 2014 Temmuz’unda cumhurbaşkanlığı seçimi var. Eğer bir ses, kulak kesildiğimiz bir ses, “önümüzdeki bu iki yıl kutuplaşma, gerilim ve çatışma ile geçmez” diye vicdanları uyandırmazsa, uyandıramazsa Türkiye, -Allah korusun- bindiği dalı kesecektir.

Sorumluluğun büyüğü yönetenlerde, topluma yol gösterecek kurumlarda, sivil toplum kuruluşlarında ve medyadadır. Kimse çatışmayı teşvik etmemeli, kimse yükselen tansiyona, aleni yanlışlara, demokrasinin özüne taban tabana zıt tavır ve davranışlara sessiz/seyirci kalmamalıdır.

Bu ifadelerden hemen, sadece iktidarın hedef alındığı manası çıkarılmamalı. İktidar, muhalefet, sivil-asker, yargı, medya, herkes önce kendine dönüp bakmalıdır. Mesele, şahıslar meselesi olmaktan çıkarılıp, demokrat tavrı, demokratik değer ve ilkelere dönmenin önemini hatırlamalıyız. Değilse Türkiye, kazanma kuşağında kaybedecektir.

Bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. Bir özeleştiriye ihtiyaç var. ‘Nerede yanlış yapıyoruz?’ diyerek bir durum değerlendirmesine ihtiyaç var. Ama hepsinden önemlisi nefislerin sorgulanmasına ihtiyaç var. Sahnede, ekranlarda pek az görünmesine rağmen, “Nefisler, kibirler, bu ülkenin gidişatını, geleceğini ne ölçüde etkiliyor?” sorgulamasını hepimiz yapmalıyız. Yanlışa yanlışla mı cevap verilmelidir? Maksadı aşan beyan, tavır ve işlemlere misliyle değil, elli misliyle mi karşılık verilmelidir? Bütün eleştiriler yanlış mıdır? Eleştiren herkes art niyetli midir? Kimsenin eğrisi yok mudur? İnsanların her yaptığı doğru mudur? “Eğrime eğri dersen, eğerim seni…” tavrı, çözüm müdür?

Evet, nefislerin, sorgulamadan da öte, sîgaya çekilmesi gerekir. Vicdan yalan söylemez. Vicdanlar devreye girmelidir. Nefsin karşısına vicdanı, tevazuu, merhameti, affediciliği, gerçek dostların tavsiyelerini çıkarmalıyız.

Müminler için Hz. Peygamber (sas) dünya ve ahiret rehberidir. O, nefisle mücadeleyi, hem de bir zafer sonrasında, en büyük cihat ilan etmiştir. Çünkü nefsi yenemedikten sonra bütün zaferler, size kazandırmaz, kaybettirir… İnsan, kendi nefsiyle olan problem çözemedikçe hiçbir problemi çözemez. Kendi problemine gücü yetmeyen, toplumun problemleri karşısında mecalsiz kalır. Yalpalar, şaşırır…

Allah (cc) yolunun yolcusu müminlerin bir vazifeleri de, Allah (cc) ile insan arasındaki engelleri kaldırmaktır. Lâkin ondan önce kendi engellerini görmelidirler. O engel, nefistir. Kendi engelini aşamayanlar, diğer insanların engelleri ile uğraşamazlar. Kendilerine takılırlar, vicdanlarındaki nefis prangasından dolayı yollarda kalırlar. Nefis, yenilgi kabul etmez. Nefsine yenik düşenler aslında, hep doğruyu söylediklerine, hep doğru yaptıklarına, her zaman haklı olduklarına, haklı çıktıklarına kendilerini inandırırlar. Yanlışlarını herkes gördüğü halde, onlar kabullenmezler. Tam tersine nefsin batağında kıpırdandıkça biraz daha, biraz daha batarlar.

Nefsini aşamayanlardan eyleme Allah’ım…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums