Başkanlık şart mı?

  • 11.11.2015 00:00

 Siyaset, 2.5 yıldır ideolojik bir zehirlenmeye maruz kaldı. Hiçbir meseleye Erdoğan'la ilişkilendirilmeden yaklaşılmasına izin vermeyen bu sürecin kurbanlarından biri de Başkanlık sistemi tartışması oldu. Salt 'diktatörlük vs özgürlük' ikiliğinin sığlığına kilitlenen tartışma, toplumun bu yöndeki enerjisini yok etmeyi ve kamuoyunu teslim almayı amaçlıyordu. Bu strateji, Ak Parti'ye yakın bazı kâlemlerin de havlu atmasıyla başarıya ulaşmış görünüyordu. Ancak 1 Kasım'da siyasal alanı âdeta 'reset'leyen ve yeniden inşa etmeye imkân kılan bir kapı açıldı. Şimdi o kapıdan girerek, medeni biçimde, argümana dayalı bir tartışma yapmanın zamanıdır. 

Bence ilk anlaşılması gereken, Ak Parti'nin Başkanlık sistemindeki ısrarının sebebidir. Zira Başkanlık, Ak Parti için yeni anayasanın tali bir unsuru veya yan öğesi değil, sistem değişikliğinin özüne tekabül eden merkezidir. Hatırlarsanız 2007'de, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına yönelik tepkiler sayesinde 367 safsatası kaide haline getirilmişti. Bu refleksif karşıtlık, Cumhuriyet Mitingleri'nden e-muhtıraya ve oradan da mecburi erken seçime dönüştürüldüğünde, Ak Parti vesayet bekçisi bir kurum olarak tasarlanmış Cumhurbaşkanlığı makamında kimin oturacağını halkın seçmesine izin vermeden, bu kilidin açılmayacağını görmüş ve referanduma gitmişti. Muhalefetin 'Hayır', sadece Ak Parti'nin 'Evet' oyu vermeye çağırdığı referandumda, halkın %69'u, yani Ak Parti kitlesinin çok daha fazlası, Cumhurbaşkanı'nın kendi oylarıyla seçilmesi gerektiğini söyledi. Bu, Ak Parti'nin halka verdiği bir sözdü ve 10 Ağustos 2014'te o söz tutuldu. 
Başkanlık sistemi, şimdi o sözün esas gereğinin yapılması için şarttır. Çünkü halkın oyuyla seçilen bir Cumhurbaşkanı'nın 'siyaset üstü'ymüş gibi rol kesmesi beklenemez. Halkın %69'u verdiği oyla Cumhurbaşkanı'ndan taraf olmasını, siyaset yapmasını, yürütmede sorumluluk almasını istemiştir. Başkanlık sistemine geçilmeden bunun sorunsuz işlemesi ise mümkün değildir. Zira ortada halkoyuyla seçilmiş iki irade mekanizması vardır ve gerçek bir kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanmadan bu ikisinin çakışması kaçınılmazdır. 
Başkanlık sistemi, halkın oyuyla seçilmiş parlamentoya, barajın sıfırlandığı bir temsilde adalet imkânı tanır. Saadet Partisi'nden Büyük Birlik Partisi'ne, Vatan Partisi'nden HDP'ye tüm partilerin baraj derdi olmadan oy oranı kadar yer bulabileceği bir mecliste, yasalar da halkın tüm katmanlarının siyasî tercihlerinin eklektik bir ürünü olmak zorundadır. 
Yine halkın oyuyla seçilmiş Başkan ise, yürütme noktasında en hâkim kişidir. Kendisinin seçtiği bakanlardan oluşan kabineyle, ülkenin iç ve dış siyasetinin yönetilmesi noktasında karar merciidir. Şimdiki Başbakanlık pozisyonuna benzeyen bu statü, Başbakanlık'tan farklı olarak yasamaya müdahale etme gücünü büyük ölçüde Başkan'ın elinden alır. Başkan bu noktada en fazla Cumhurbaşkanı gibi yasayı meclise iki kez geri gönderme hakkına sahiptir. Tüm partilerin temsil edildiği parlamentonun yasama noktasında Başkan'a göre otoritesi de daha fazladır. 
Yasama ve yürütme arasında kalın bir çizgiyle kuvvetler ayrılığı prensibini yerleştiren Başkanlık sistemiyle beraber, koalisyon kâbusunu da bir daha yaşamayacak ve 'fetret dönemi'ne girme tehlikesiyle de karşı karşıya kalmayacağız. Yaşadığımız son beş ay bu noktada ülkemizin koalisyon sürecini kaldırmayacak kadar kırılgan olduğunu bize bir kez daha gösterdi diye düşünüyorum. 
"Adil temsil, kesintisiz yürütme", Başkanlık sisteminin olumlu yanlarının başında geliyor. Daha tartışılacak çok başlık var, yeni başladık. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (6)

  • vahap insan
    vahap insan
    9.12.2015 15:20

    dünyadaki çoğu devletler ve müslüman ların bir kısmı hala orta doğudaki olay neyin esreri .olduğunun farkında deeğil dava ..deaş değil..buna uyanmak lazım ..esas dava israilin .2.ci büyüme projesi satın aldığı devletler ile beraber kandırdığı devlet ler ile siyonit planını devreye geçirdi..devletlerin çoğu uyuyor müslümanlar uyuyor .... deaş ta 30 seneden ileri tarihi var deaş yeni çıkmiş değil...tuzağı israil kurdu devletlerin bir kısmı ile anlaştı diğerlerini kandırdı oly kim vurduya .gidiyor.. bizim kenarda durup.sınırları koruyup kesin girmememiz. lazım.. bu tuazağı resullulah şoyle buyuruyor uyanalım.......

  • vahap insan
    vahap insan
    9.12.2015 15:20

    Resullulah asefendimiz . bügünkü orta doğuda çıkan savaşın dünya savaşı olacağını hadisinde buyuruyor......Fırat hehrinin altından altın değerrinde çok mıktardağlar kadar ( ölçulmiyecekmiktarda değerli nesne çıkacak(petrol gazı işaret ediyor).bütün dünya oraya hucum edecek her 100 kişiden 99 u ölecek....hümmetim siz bu savaşa girmeyin buyuruyor tümünün helak olacağı bildiriliyor.......bu hadis sahihi hadis tartışmaya gerek bırakmaz anlıyan lar...ders allır busavaşa girmez... anlamıyanlarda.. deaş var şu var bu var dedikodusunun içinde kayıp olur gider......unutmayın hadis tüm fırat nehrini kapsıyor. türkiye sinırındn basraya kadar....anlıyanlar bu hadisi çözer anlamıyana tefaruat... neticeyi yakında göreceğiz kesin dünya savaşı. bu hadisi göre biz osavaşa girmemizi istiyor .tabi girenler girmiş...hepsinin helak olacağını hadisde bildiriliyor.

  • vahap insn
    vahap insn
    9.12.2015 15:20

    ben kandırılmış pkk. nın peşine giden bazı kürt kardeşlerime seslenmek istiyorum .. bu pkk. ve yan daşları islamiyeten öne çıkrtınız...dinimizde böyle bir yol ayrım varmı iyi bildiğiniz hocalara bir sorun bu arkadaş ne demek istiyor...dağda namazile alay edenleri damuz etiyiyen leri.sünetsizleri ve camı yakan kuran kursu yakan hastaneleri bombalayan pkk.. nın peşinden gidersek.. biz ceheneme gidermiyiz diye.bir sorun.. size necevap verecek tabbi bazı pkk.nın peşine giden müslüman kürtl

  • vahapinsan
    vahapinsan
    9.11.2015 14:25

    adamlar kandan kinden nefretten başka bir şey ağız ların dan çıkmıyor...kalkmış utanmadan bizlerden oy istiyorlar ...seçim bitiyor biz niye kaybetik diye kendi kendilrini sorumlu tutuyorlar... nerde hata yapmişiz acaba diyorlar ..hele akılarına bak.. bu akılla bunlar başbakanolacakmişlarr hele hele...bir aynaya baksınlar kendi akıları ile kendilerini suçlu görüyorlar..hiç bunlardan adamçıkarmı..sizlere soruyorrum aklı sağlamolanlar... diyecek siniz ALLAH muhafaz etsin türkiyeyı bunların şerinden bu seçimde ALLAH BİZLERİ KORUDU kurtardi ŞÜKÜR...

  • vahap  insan
    vahap insan
    9.11.2015 14:25

    herkes türkiye BAŞBAKAN OLMAK İSTİYOR...BAŞA GEÇMEK İSTİYOR.. bu işi şuna benzetiyorrum...mesala bir tıp öğrencisi tıbbı bitirdi diplomasını aldı bu kişi hastayı amelıyat yapabilirmi..kesin yapamaz... yaparımderse. hastayı ne yapar masadan kaldıramaz hastayı göz göre öldürür.. biz işte seçimde onlara izin vermedik anldi...

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    30.01.2014 16:54

    Yazınızın tamamına katılmamak mümkün değil ancak; en sondaki eski güzel günlerine dönmesi " ÇOK ZOR " olacak cümlesinin arasına " İMKANSIZ" kelimesini yerleştirmek daha isabetli olur kanaatindeyim.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums