Ali İsmail Korkmaz için adalet

  • 7.02.2014 00:00

 Eskişehir'de, bir gece vakti, karanlık bir sokak arasında, 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ı, polisi sivili el ele vererek linç ettiler ve öldürdüler.

Bu cümleyi okuduğunuz andan itibaren, içinizde birazcık vicdan kırıntısı varsa, duracağınız yer bellidir, Ali İsmail'in yanıdır.

Ancak hayır. Hadise, Gezi sürecinde gerçekleştiği ve Ali İsmail de Gezi eylemcisi olduğu için, #direngezi dememişlerdenseniz, sizin adalet talep etmek için bile olsa ağzınızı açma hakkınız yoktur.

Bu hastalıklı duruşun tersinden benzeri ise, yine Ali İsmail'in Gezi eylemcisi olması üzerinden, kendisi Gezi sürecine karşı olanların bu davayı çok da umursamamaları, takip etmemeleridir.

Bir yanda 'Gezici olmayan adalet de talep edemez' diyenler, diğer yanda 'Geziciyse adalet onun neyine' diyenler arasında ahlâkî açıdan bir sıkışmışlık hali söz konusu.

Ne var ki 'Falancaysa, adalet onun neyine' tavrı zaten yıllardan beri alışık olduğumuz, ülke siyasetinin hangi yelpazesinde yer alırsa alsın, tüm gruplara belli ölçüde sirayet etmiş bir ahlâksızlık.

Yeni olan, adalet talebinin bile kendi tekelinde olduğunu sanacak kadar kibirli, vicdan kavramının tapusunu elinde bulundurduğuna, kendisi gibi olmayanınsa hep 'kaçak yapılaşma' içinde olduğuna inanmış ve bu nobran ayrımcılığı şiar edinmiş olanlar...

Nerden baksanız üstenci bir tavır ama keşke, en azından alâmeti fârikası gerçekten vicdan üzerinden işleyen bir ayrıştırmadan bahsedebiliyor olsaydık.

Eğer vicdanlılık-vicdansızlık ekseninde bir duruş mevzubahis olsaydı, o zaman sistematik işkence fotoğraflarına bile 'Muhalifler kendini aç bırakmıştır' şeklinde yaklaşanlara da söyleyecekleri bir çift sözleri olurdu.

Ya da Ali İsmail'e sıkılan kurşunu vatana, Medeni Yıldırım'a sıkılanı 'hainlere' yöneltilmiş olarak tarif edenlerle yan yana durmak noktasında bir tereddütleri olurdu. Ama anlaşılan yok.

Gezi'den bir siyaset çıkamamasının sebebi de bu aslında. Zira bir siyaset modalitesinin zuhur edebilmesi için evvelâ bir 'Gezi ahlâkı'nın da husule gelmesi gerekirdi. Ancak ortaya çıkan, merkezinde Erdoğan'ı yıkmak olan bir 'negatif moralite'den öteye gidemedi.

Böyle olunca da gerçek anlamda bir siyaset değil, öfke ve nefret duygularıyla yoğrulmuş sloganik bir anti-siyaset meydana geldi.

Kendiliğini 'anti-Erdoğancılık' ekseninde tanımladığından, hedefine de 'anti-Erdoğancı' olmayan herkesi koydu.

Siyasal bir varlığa bürünemeyen bu amorf hayalet, hâlen bir buldozer zarafetinde 'Önümüze gelene bin tekme' şeklinde yarı-varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Acı olan, Ali İsmail Korkmaz'a kıyanların kafasının da aşağı yukarı böyle işliyor olmasıydı. Aynı karşıtlık ve nefret bileşimi, arkasında 'polis gücü'nü de bulunca, böyle vahşi bir cinayete yol açabiliyor çünkü.

Gezi sürecinde göstericilere yapılanı 'Zulümdür. Nokta.' diye tanımlamış, polisin Taksim'den çekilmesi gerektiğini 1 Haziran günü ifade etmiş, Başbakan Erdoğan'ın göstericilerle görüşmesi noktasında, meslekî çerçevenin bile dışına çıkarak çaba sarf etmiş birisi olarak, bunların hiçbirisini yapmamış dahi olsaydım Ali İsmail için adalet talep etme hakkım olurdu. Zira adalet, belli bir toplumsal grubun değil, 'mülkün temeli'dir...

Pek çok açıdan ülkeye dair hayallerimiz örtüşmüyor olabilir. Ancak gençlerin ne polis ne asker ne PKK'lı ne de başkasının elinde ölmediği bir vatan tahayyülünde ortaklaşabilmek hepimizin hedefi olmalı...

Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğraflarını gördükçe içi acıyan herkes bunu vazife edinmeli, öyle değil mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums