Bir cemaatin intiharına şahitlik etmek

  • 12.01.2014 00:00

 17 Aralık'ta başlayan yargı darbesi süreci boyunca, okuduğum en içten yazıyı, yukarıdaki başlıkla Prof. Berat Özipek kâleme aldı. Bu önemli tesbitlerin ve çağrının sadece internet ortamında kalmasına gönlüm razı olmadı, paylaşmak istedim:

Eğer telefonda, 'ne yani yolsuzlukların üstüne gitmeyelim mi?' falan deseydi, aramızda sahici bir konuşma olmayacaktı. Çünkü bu sözün karşılığı, aynı siyaseten doğruculukla, 'yaa, yolsuzluk çok kötü bişey, herkes yargı kararlarına saygı duymalı' olurdu.

Ama o zekâma hakaret etmediği için ben de açık konuştum:

'Tarihi bir hata içindesiniz ve bu ülkeye çok büyük bir kötülük ediyorsunuz' dedim.

'Hem ülkeye, hem de kendinize.'

Ben şimdiye kadar Gülen Cemaati'ne karşı kötü gözle bakanlardan olmadım. Onlar ağzıyla kuş tutsa dahi güvenmeyen, faaliyetlerine katılırken bile onları aşağılayan laikçiler gibi de yapmadım; onları içten pazarlıklı, samimiyetsiz ve 'nereye çalıştığı kuşkulu' gören bazı İslamcılar gibi de.

Tersine, onları İslami kesimin ve yeni yükselen sosyal güçlerin en dinamik unsuru oldukları gerçeğine işaret ettim, içindeki pek çok ismi de nezaketi ve tevazuuyla tanıyıp sevdim. Çoğu kez tek başıma kalma pahasına, onlarla ilgili küçümseyici niyetleri ve bağlantılarıyla ilgili mahkum edici yaklaşımları eleştirdim.

Somut pratik içindeki tutumlarına bakmak gerektiğini savundum hep. Örneğin dershaneler konuşulduğunda lafı eveleyip gevelemeden, ama demeden, bu konuda 'Gülen Cemaati haklıdır' deyip yazdım.

Şimdi de somut pratik içindeki tutumlarına bakıyorum ve hakikate sadakat adına gördüğümü söylüyorum:

Çok ama çok yanlış bir yoldalar. Ve tuttukları yolun kendileriyle beraber hepimizi felakete götürdüğünü görmüyorlar.

(…)

Bir an için 'lanetleşme'yi hak eden bu hükümeti alaşağı etmeyi başardılar diyelim, yeni gelecek gücün ilk işi onları tasfiye etmek olacak. Bu siyasetin tabiatında vardır, kimse otonom bir güçle iktidarı paylaşmak istemez.

Dolayısıyla, hükümeti devirmeyi başarsınlar veya başaramasınlar, her iki durumda da, politik olarak hali hazırda kaybedilmiş bir savaş onlarınki.

Ama politik olanın ötesindeki kaybı daha büyük bu intihar saldırısının.

İnsanlık tarihi, büyük felaketleri beraberinde getiren vahim hataların tarihidir. Gülen Cemaati de şu son dönemdeki tutumuyla, hiçbir askeri rejimin veya devletin vermeyeceği zararı verdi kendisine. Darbe olsaydı, dershaneler kapatılsaydı, 'AKP'yi ve Cemaati bitirme planları' uygulansaydı bile, şu anki tutumuyla kendisine verdiği zararı veremezdi.

'İçerideyken göremezsiniz' derler. Şimdi ciddi bir saldırı altında olduklarına ve nefsi müdafaa yaptıklarına birbirlerini ikna ediyorlar. Kulakları o kadar kendi sesleriyle dolu ki, nasıl algılandıklarını görmüyorlar.

Kestirmeden söyleyeyim, artık yaygın biçimde 'hain' olarak algılanıyorlar.

Çağdaş yaşamcılar ve laik cepheciler zaten 'karanlık odak' gözüyle bakıyor onlara; bazıları da 'ABD ajanı' olarak. Muhafazakar ve İslami duyarlılıkları olan ve şimdiye kadar onlara ihtiyatlı bir iyimserlikle bakanlar ise artık onları 'hain' olarak görme yolunda.

'Birileri Amerika'da Erdoğan'ın kalemini kırmış, onlar da bunun işbirlikçiliğini yapıyor;' en yaygın algı bu. 'Bizi yıkmaya çalışıyorsunuz, bari bunu başka bir merkez adına değil, hiç değilse kendi namınıza yapsaydınız' dediğini aktarıyordu bir Ak Partili.

Kimin kim adına ne yaptığını tartışabiliriz.

Ama meselenin en azından onlar açısından yolsuzluk olmadığını -olsaydı on senedir olurdu- ve seçilmiş meşru hükümeti yargıdaki ve emniyetteki güçlerine dayanarak yıkmaya çalıştıklarını ben de görüyorum.

Özellikle de bu toplumun yüz yıl sonra Kürt Sorununu sulh yoluyla çözmeye ve helalleşmeye ilk kez bu kadar yaklaştığı bir tarihsel anda bu sabotajı affedilemez buluyorum.

Ve geçmişte başka odaklara karşı savunduğum gibi, bugün de onlara karşı siyaseti savunuyorum.

Anlamamalarını aklım almıyor ama tekrarlayayım, şimdiden kaybettikleri bir savaş bu, hem de hükümeti yıkmayı başarsalar bile.

Çünkü toplum, vesayet rejimiyle mücadele ederek iktidara gelen ve bin bir badireyi atlatarak ayakta kalmayı başaran bir sivil hükümeti deviren darbecilere nasıl bakıyorsa onlara da öyle bakacak.

(…)

Şimdiden sonra Gülen Cemaati için en az kötü olan, bu savaşı Erdoğan'a karşı kaybetmektir. Çünkü ona karşı kaybederlerse, en fazla bürokrasiden tasfiye edilirler. Ama ola ki Erdoğan'ı yıkmayı başarırlarsa, yeni gelenlerin döneminde evlerine gerçek anlamda ateş düşer. Tam da Fethullah Hoca'nın bedduasındaki gibi. Ve o saatten sonra yazılacak 'Erdoğan'ın ruhundan istimdat' şiirleri, 'keşke olmasaydı' belgeselleri için malzeme olmaktan öte bir işe yaramaz.

(…)

Nasıl bir basiret bağlanmasıdır yaşadıkları bilmiyorum, ama milyonlarca insanın seçtiği meşru siyasi aktörü yıkma girişiminde bulunmakla, bu toplumda ayaklarını basacakları zemini yok ettiler hali hazırda.

Şimdi Gülen Cemaati'nden pek çok insanın da 'sahi biz ne yapıyoruz?' sorusunu sürekli zihinlerinde tuttuklarını biliyorum. 'Hayatımın hiçbir döneminde kendimi bu kadar kötü hissetmemiştim' diyordu o camiadan biri.

Onlara tek söyleyeceğim, vicdanlarının sesini dinlemeleri ve bu yanlışın bir parçası olmamaları.

Biliyorum kızan kızacak, ama ben yine hakikate şahitlik ödevimi yerine getirmeye çalışıyorum.

Kim ne derse desin.

***

Metnin tamamına www.hurfikirler.com adresinden ulaşılabilir.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums