- 9.08.2013 00:00
'Peygamber, müminlere canlarından
daha yakındır.' (Ahzâb/6)
Mekke'de doğan Abdullah ibni Ömer, on yaşındayken babası Hz. Ömer (r.a.) ile birlikte Medine'ye hicret etti. Daha 13 yaşındayken Uhud Savaşı'na katılmak istediyse de, Hz. Peygamber (s.a.v.) izin vermedi. Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin de bulunduğu İstanbul seferine katıldığından, ayak izleri bizlere de oldukça yakındır.
Abdullah İbni Ömer'in (r.a.), Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayat tarzına harfiyen uyma ve O'nun emirlerini aynen yerine getirme konusunda bir benzeri yoktu. Resûl-i Ekrem'in vefâtından sonra ona olan muhabbetinden ötürü, Fahr-i Cihan Efendimiz'in namaz kıldığı yerleri öğrenip oralarda namaz kılar, yürüdüğü yollarda yürür, gölgelendiği ağaçların altında oturur, kurumasınlar diye onları sulardı. Hele Efendimiz'in selâmlaşma hususundaki buyruklarını yerine getirmekte oldukça titiz davranırdı. Hiçbir işi olmadığı halde, sadece Müslümanlarla selâmlaşmak için sokağa çıkar, büyük küçük fark etmeksizin karşılaştığı herkesle selâmlaşırdı.
***
Riyâzü's Sâlihîn'deki bu bölüm, Ramazan boyunca aklımdan çıkmadı. Yaşadığımız çağda aşk üzerine söylenenleri okudukça ve daha çok 'izledikçe' incindiğimizi düşünüyorum. Hâlbuki ruhumuzun incelmesi noktasında en çok istifade etmemiz gereken mefhum, aşk olsa gerek. Devam edelim:
***
Hz. Ali'ye, 'Siz Resûlullah'ı (s.a.v.) ne kadar seviyordunuz?' diye sorulduğunda, şu cevabı vermiştir:
'Resûlullah bize malımız mülkümüz, çoluk çocuğumuz, anamız ve babamızdan daha sevgili idi. Ona, susadığımızda soğuk suya duyduğumuz arzudan daha çok arzu duyar, daha çok severdik.' (Terbiyetü'l-Evlâd, 2: 1026)
***
'Üç şey var ki, bunlar kimde bulunursa, o ki, imanın tatlılığını bulur: Allah ve Resûlünü başka her şeyden fazlasıyla sevmesi, kişiyi ancak Allah için sevmesi, ateşe atılmayı çirkin gördüğü gibi küfre dönmeyi çirkin görmesi.' (Buhari 1/12, Müslim: 66)
***
Bedir Muharabesi öncesi Sa'd bin Muâz, Hz. Peygamber'e şöyle hitap etmiştir:
'Yâ Resûlallah! Biz sana iman ettik ve seni tasdik ettik. Getirdiklerinin hak olduğuna şehadet ettik. Dinlemek ve itaat etmek için de sana kesin söz verdik. Yâ Resûlallah! Nasıl isterseniz öyle yapınız. Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bize denizi gösterip de dalsan, hiçbirimiz geri kalmaksızın seninle birlikte dalarız!'
***
Dünyanın tüm dillerinde, en önemlisi gönül dilinde Ramazan Bayramınız mübarek olsun.
Cejna we Remezanê pîroz be.
Roşon şıma mübareki bu.
Remezani Mubareği Gaqvan..
Eid Mubarak.
Yorum Yap