Tarafsız Devlet kimin tarafında?

  • 8.02.2013 00:00

 Başörtüsü yasağı üzerine süren tartışmalarda, en keskin başörtüsü karşıtları dahil çoğunluk, üniversitede uygulanan başörtüsü yasağının haksızlık olduğu noktasında hemfikir hale geldi. Ne var ki, yapılan araştırmalara göre kamuoyunun %75-80'i başörtülülerin kamu hizmeti vermesine karşı olmamasına rağmen, özellikle 'entelektüel' çevrelerde kamu hizmeti noktasında yasağın savunulmaya devam etmesi dikkat çekicidir. Gerekçe olarak sunulan argümansa, hizmet verenin devleti temsil ettiği ve laik devlet tüm vatandaşlara eşit mesafede (equidistance) durmak zorunda olduğu için hangi dine mensup olduğu anlaşılan kimsenin kamu hizmeti veremeyeceği yönündedir.

Tarafsızlık ilkesini savunanlar, bu 'tarafsızlığın' apolitik bir referansa tekabül ettiğine inanmamızı bekliyor. Carl Schmitt'ten esinlenerek denebilir ki: Kim tarafsızlık diyorsa kandırıyordur. Bu minvalde tarafsızlık bir illüzyondan ibarettir çünkü her evrensel için geçerli olduğu gibi yine bir evrensel olan Devleti de hegemonize eden bir partiküler içerik vardır.

Peki mevcut durumda, Devletin tarafsızlığı üzerinden başörtülüleri dışlayanlar için Devleti hegemonize eden partiküler içerik nedir? Açıkçası 'Beyaz Türk'lükten başkası değildir. Zira devlet, bütün vatandaşlara eşit mesafede olacak derken kastedilen tarafsızlığın tanımı budur: Genel-geçer norm olarak bize 'tarafsız' olarak sunulan hizmet veren prototipi başı açık, düzgün Türkçe konuşan, Zülfikar veya haç takmayan, adı 'yabancı' olmayan herkes! Ama Atatürk rozeti takmasında sakınca yoktur elbette...

Esas bam teli nerededir, biliyor musunuz? Eğitimli ve kariyer sahibi, dolayısıyla kimilerinin anlayışına göre 'aydınlanmış' olmasına rağmen başörtülü olmaya devam eden kadın, cumhuriyet elitlerinin projesinin başarısızlığının bir işaretidir. Cumhuriyet projesinin, tüm gelenek ve tarihi yeniden kurmaya çalışarak açmaya çalıştıkları beyaz sayfadaki en görünür lekedir. Ve bu projenin öngördüğü özneleştirme süreçlerinden geçerek husule gelen aydınların da kabul etmek istemediği ve devlet eliyle başörtülü kadınların 'kamusal alan' denilen korunaklı alandan dışlanmasını savunarak gizlemeye çalıştıkları da budur. Oysa ki halkın değil, 'Devlet'in başörtülü kadınların görünür varlığından rahatsızlığı, onu laik yapmaz. Bilakis taraflı yapar.

Kaldı ki bu ayrımı savunanlar nasıl bir toplumsallık tahayyülü önerdiklerinin farkındalar mı? Bu ayrım sayesinde devletin hizmet veren bireyde tecessüm ettiği varsayılıyor. Bu meyanda, devletin memuru üzerinde siyasal bağlamlara ve konjonktürlere göre muhtelif yaptırımlarının meşrulaştırılabileceği bir açık uçlu alan oluşturuluyor. Mesela bugün başörtülü akademisyenin tarafsızlığını sorgulayanlar yarın aynı sorgulamayı uzun sakallı akademisyenler için de yapamaz mı? Yoksa farklı siyasal simgelerin temsil edilmesi meşrudur da sadece başı örtülü kadınlar mı problemlidir? O halde sanırım aynı 'aydın' görüş hala süregelen bir adaletsizlik olan gayrimüslim vatandaşlarımızın da memur olamamasını destekleyecektir. Zira Allah muhafaza haç kolyeler takarak yada belki kippalarını giyerek devleti temsil etmeye cür'et edebilirler!

Liyakât sahibi herkesin Devleti temsil edebilecek nitelikte olduğunu, asıl toplumsal zenginliğin ve normalleşme imkanının da bu çoğulcu ortamın toplumun her alanında yerleşmesine izin verilmezse kaybedileceğini görmemiz gerekiyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums