- 16.11.2013 00:00
Arada
Sinir bozucu cümleler kursan da seviyoz seni be...
Terketmedi sevdan bizi,.
Porno dedin,
Vajina dedin,
Şeyini şeyettin....
Olsun be ya...
Hangimiz
İngiliz asilzadesi ayaklarına yatıp,.
Evde yalnızken menemen sağanına ekmek bandırmadık ki....
Aslında sendeki tavır,eda,potansiyel sizin partide kimsede yok kuran çarpsın...
Hem korkutuyon
''Noluyooooz laaaannn'' dedirtiyon,.
Ertesi gün bizle empati yapıyon....
Zaten yıllardır üçbuçuk ata ata bu günlere geldik....
Ha bu gün ha yarın....
Anladık ki
Siz de Şeriat değil,.
Özgür yaşam istiyormuşsunuz...
Aranızda
Erdoğan gibin,
''Özgür Yaşam''ı
Sadece , ''İslami Yaşam''
olarak anlayan ve anlatanlar olsa da,.
İnan ki
Toplum senin tavrına edana hasta Bülent abi.....
Ne güzel abimizsin sen be
Bülent abi.....
********
Kim,
Hangimiz
bugün etrafımızda dolanan o güzel çocukların farkına vardı ki...
Sırf başları kapalı,
örtülü,
türbanlı diye yüzlerine bakmadık...
O yüzlerdeki masumiyeti,
güzelliği,
kardeşliği,
insanlığı görmedik,göremedik.....
Birlikte daha güzel
ve daha anlamlı olacağımızı yeni yeni anlıyor,.keşfediyoruz....
Solcu,sosyalist,komünist değil de ,...
TOPLUM MÜHENDİSİ'y(iz)dik hepimiz....
Aşağılayan,
kıran döken...
İnsanların hafızalarını yoksayan ,.
onları bir makine parçası ,.
silinip yeniden yazılacak bir defter sayfası
bilgisayar programı olarak kabul eden....
Oysa
farklı olan herkesin,.
konuşmaya çalışan herkesin,
farklılıklara saygı duyan herkesin
en az kendimiz kadar değerli,akıllı,saygılı,yürekli,korkak,sevecen,.
yani,..
İNSAN olduğunu unutmamalıyız........
Yerinde duran,
yerinde sayan,.
sürekli devrim menkıbelerini tekrar eden sol ve sosyalizm,..
tekçi anlayışlar,
tekçi yapılar aşılırken,.
''Yaşanılanların'' bir gelişim yasası olduğu asla unutulmamalı......
Yaşadıklarımız
hemen herşey bir gelişim ve ilerleme yasası sonucudur....
Tüm farklılıklarımızla gelişiyoruz....
dünya ile birlikte....
İttihat-Teraki
ve ardılı Kemalci-Militarizmin
yüzyılı aşan ''inkıta-kesinti'' dönemi göz önünde bulundurulursa
son beş-on sene içindeki doğallaşmayı daha dikkatli okuyabilir
değerini anlayabiliriz...
Bir nevi dönüşüm,
yenilenme,
yeni algılar,
yeni değerler,
yeni hassasiyetler,
yeni ve farklı sorunlara olan ilgi-merak ,.
ve
birşeyler yapmak , yapabilmek isteği......
****
Zıtlığı,
karşıtlığı
bir bütünün parçaları,
şarkının iniş çıkışları olarak mı görmeli,.
yada tek bir sesin hakim olduğu bir monotonluğa mı teslim olmalıyız...
Aslolan yaşamın kendisi değilmidir,.
Yürünülen yol,
Yolculuk değilmidir aslolan,.
''hedeflenen''den daha değerli olan yolculuk değilmidir...
Yolda karşılaştıklarımız,
selamlaştıklarımız,
tanışdıklarımız,
sohbetlerimiz,
farklı tatlar,kokular,yemekler,müzikler,hikayeler değilmidir......
Keşoğlu Goboloz,.yazları Almanya'dan tatile köye-yaylaya gelirdi,.
ben dedemlerde kalıyordum....
köyde iki dede ,
çocukları ve torunlarıyla aynı evde yaşıyorlardı.....
epeyce odası olan iki katlı ,
hemen yanında iki tane mereği ve ahırı olan,
sıcacık bir evdi...
Çay tarlaları,deniz,yayla,koyunlar ,inekler
ve
kışları yılkı'ya Kilise Düzü'ne bıraktığımız atımız Şamo .......
Keşoğlu Goboloz
eşi ve çocuklarıyla ''hayallerimizdeki masal şehir''den geliyor
farklılığı,''erişilmesi,ulaşılması gerekeni'' temsil ediyordu...
Babasının, amcasının ''ihtiyar heyeti''nin yanında sigara içmiyor,
fakat
gömleğin cebindeki filtreli sigarayı da
sanki ısrarla herkesin gözüne gözüne sokuyordu.....
Köyün küçük çocuklarını severken ,.
uydurduğu bir tekerlemeyle sesleniyordu....
''oy şondoroz şondoroz,
oy tontoroz tontoroz ''
şondorozlar hem utangaç,
hem de meraklı meraklı tekerlemeyi dinlerlerdi...
şondorozlar
bu pantolonu ütülü,
papyonlu,
fotörlü ve ekose ceketli
farklı adamın karşısında ezildikçe
Goboloz
kendisine gıpta ile bakılmasından içten içe haz duyduğunu belli ediyordu...
şondorozlar
büyüdüler, adam oldular, köyü terkettiler,.
köyü unuttular,.
Goboloz emekli oldu
eşi ve çocuklarıyla köye yerleşti....
hacı oldu
içkiyi kumarı bıraktı
beş vakit namazında.......
*Ev deyince aklımıza hane dokunulmazlığı,.Hane mahremiyeti geliyor,..
Ev'lerde neler döndüğü bizi ilgilendirmez...
Yanlış anlaşılmasın lütfen......
Yorum Yap