Levent Köker: Vize bahane hamaset şahane!

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki vize polemiği tam gaz devam ediyor. Polemiğin düğüm noktası, “Terörle Mücadele

Levent Köker: Vize bahane hamaset şahane!
18.05.2016 - 06:31
1953

 Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki vize polemiği tam gaz devam ediyor. Polemiğin düğüm noktası, “Terörle Mücadele Kanunu” (TMK). AB, vizenin kaldırılması için yerine getirilmesi gereken şartlardan birinin bu olduğunu söylüyor, Türkiye de bunu kabul etmek istemiyor. Türkiye’nin tezleri muhtelif: Cumhurbaşkanı, AB’nin TMK’nun değiştirilmesini istemekle “teröre destek” vermekle aynı anlama gelecek bir tavır içine girdiğini söylüyor. AB Bakanı ise, daha diplomatik bir tavırla, yoğun bir terör saldırısı altında bulunan Türkiye’nin böyle bir ortamda bu değişikliği yapamayacağını, bunun anlaşılabilir olduğunu belirtiyor ama, bir şey ekliyor: TMK’nda değişiklik yapma şartı gündemde yoktu, son anda, yani Türkiye 72 kriterin büyük bir kısmını yerine getirdikten sonra gündeme getirildi. Bu minvalde ileri sürülen bir diğer husus ise, özünde TMK değişikliği ile vize serbestliği arasında da doğrudan bir ilişki yoktur.

AB’nin yürütme organı gibi çalışan Avrupa Komisyonu, 19 Mart 2016’da yayınladığı “durum belgesi”nde AB ile Türkiye’nin üzerinde anlaşma sağladığı hususları madde madde sıralarken, 5. maddede şu ifadeye yer veriyor: Türkiye vatandaşlarına vize zorunluluğunun en geç Haziran 2016 sonuna kadar kaldırılmasına yönelik olarak vize serbestisi yol haritasının gereklerinin yerine getirilmesine hız verilecektir. Türkiye geriye kalan şartların gereğini yerine getirmek için gereken adımları atacaktır.” (http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-16-963_en.htm)
AB, VİZE SERBESTİSİ İÇİN TÜKİYE’DEN NE İSTİYOR?
Burada sözü edilen “vize serbestisi yol haritası” ise, Dışişleri Bakanlığı tarafından şöyle tanımlanıyor: Vize Serbestisi Yol Haritası, AB ülkelerine vize muafiyetini elde etmek için ülkemiz tarafından atılması gereken adımları içeren teknik bir belgedir. “Belge güvenliği”, “göç ve sınır yönetimi”, “kamu düzeni ve güvenliği” ve “temel haklar” alanlarında AB tarafının ülkemizden beklentilerini içermektedir.”
Anlaşılıyor ki AB tarafının ülkemizden beklentilerinin olduğu dört alan var ve bunlardan biri de “temel haklar”. AB tarafının “temel haklar” alanında ülkemizden beklentilerini somut olarak görebileceğimiz metin ise, yine Dışişleri Bakanlığı’nın “meşruhatlı yol haritası” dediği belge. Bu belgede konuyla ilgili olarak yer alan ifade şu: “Örgütlü suçlar ve terörizm ile ilgili yasal çerçeve ile birlikte bu yasal çerçevenin mahkemeler ve güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetleri tarafından uygulanışını, özgürlük ve güvenlik hakkı, âdil yargılanma hakkı ve ifade, toplanma ve örgütlenme  özgürlüğünü pratikte güvence altına alacak biçimde, AİHS ve AİHM içtihadı, AB müktesebatı ve AB Üyesi Devletlerdeki uygulamalar ile uyumlu olarak gözden geçirip düzeltmek.”
Şimdi üç noktaya dikkat.
1- Bu yol haritası 12 Temmuz 2013 tarihli. Buna atıf yapan AB-Türkiye vize serbestisi ve geri kabul anlaşması Aralık 2013 tarihli, Başbakan Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakını Davutoğlu’nun imzalarını taşıyor. Buradan anlıyoruz ki “örgütlü suçlar ve teorörle mücadele” ile ilgili yasaları, mahkeme ve kolluk ve güvenlik güçlerinin uygulamalarını AİHS/AİHM ile korunan temel haklarla uyumlu hale getirmek konusu, yeni, son anda ortaya çıkmış bir şey değil- en azından 2013’ten beri gündemde.
2- Yol haritası “meşruhatlı”, yani Türkiye’nin koyduğu “şerhler” var. Nitekim Türkiye, yukarıdaki hususla ilgili olarak şöyle bir şerh düşmüş: Türkiye, siyasî kriterleri gereği gibi yerine getirmiş ve AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamıştır. Dolayısıyla Türkiye bu başlığın doğrudan vize diyaloğu ile ilgili olmadığı görüşündedir.” (http://www.mfa.gov.tr/data/agreed%20minutes%20ve%20annotated%20roadmap.pdf ) Burada şunu belirteyim ki, şerh şerhdir, tek yanlıdır, üzerinde tarafların mutabık kaldığı asıl madde metninin yerine geçmez. Ayrıca, anlaşılıyor ki AB tarafı, özellikle Türkiye’deki 2013’ten bu yana görülen uygulamalarda arttığı görülen hukukun üstünlüğü ve insan haklarına yönelik ihlallerden hareketle, Türkiye’nin bu şerhindeki görüşünü paylaşmıyor ve asıl maddede belirtilen kriteri yerine getirmesini istiyor. Biz de sorabiliriz: Türkiye 2004’te Kopenhag siyasî kriterlerini yerine getirmiş olarak müzakerelere başlayabildi ama bu siyasî kriterlere göre şimdi acaba aynı yerde mi? Hızla 2004’te karşıladığımız siyasî kriterlerin gerisine düştük, düşmeye de devam ediyoruz ve sadece biz değil Avrupa da bunun farkında. Spekülatif bir soru: bugünkü haliyle Türkiye tam üyelik müzakerelerine başlayabilir miydi? Hiç sanmam.
3- AB’nin Türkiye’den istediği, kamu oyuna sunulduğu gibi Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesi değil. Talep, belki bu özel kanunun da içinde yer aldığı yasal çerçevenin –burada dikkat!- “uygulama” ile birlikte gözden geçirilmesi. Şuna hatırlatayım hemen: TMK 1991 tarihli ve bugüne kadar pek çok kez değiştirilmiş. En son değişiklikler 2013’te ve “AB tarafının ülkemizden beklentileri”ni esasen karşılamaya uygun. Ne değiştirilmiş? Mesela ‘terör örgütlerinin bildiri ve açıklamalarını basan ve yayanlar” cezalandırılırken 2013 değişikliği ile “Terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstere veya öven veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik” suç sayılmış, böylece ifade özgürlüğü yönünde bir genişletme sağlanmış. O halde soru: AB, TMK ile ilgili olarak Türkiye’den ifade özgürlüğü bağlamında daha neyi değiştirmesini istiyor olabilir? Fark edilmesi gereken şu: AB, somut bir yasa değişikliği talep etmiyor, AB’nin talebi mevzuatın yanında, kolluk güçlerinin ve mahkemelerin uygulamalarının gözden geçirilerek AİHS/AİHM ve AB standardlarına getirilmesi.
Mülteciler meselesini Türkiye ile bir pazarlık konusu ve araçsal bir mezu gibi ele aldığı için AB’yi eleştirelim. Hatta bunu, üye ülkelerin pek çoğunda yükselişe geçen ırkçı, aşırı sağ milliyetçi akımlardan duyduğu “seçmen endişesi” bağlamında yapmasını da… Peki, Türkiye’nin iktidar sahipleri de gerçeği tam aksettirmeyip, AB’ye nefret söylemi düzeyine varacak biçimde eleştiri yönelterek aynı şeyi yapmış olmuyorlar mı?

https://www.yarinabakis.com/2016/05/18/vize-bahane-hamaset-sahane-levent-koker/

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums