- 26.06.2018 00:00
Muharrem Bey, ülkemizin tek adam rezaletinden kurtulması için gösterdiğiniz yoğun çabalarınız ve performansınız için teşekkür ederim.
Zor günler geçirdiniz, çok geçmiş olsun...
Bu mektubumu tekrar şahsınıza hitap eden bir başlıkla yazmamın sebebi, medyada çok mevzusu geçen başka bir yazıma çağrışım yapmak istememden kaynaklanıyor. Fakat satırlarım asla “yazımı aklamak”, “ben demiştimcilik”, “uğradığım linç yüzünden intikamcı olmak” gibi anlamsız niyetler içermiyor.
Yemin ederim içermiyor.
Öyle bir niyetim olsa size değil, bana ajan diyerek, iftira atarak benim ve ailemin güvenliğini zor duruma düşüren Ahmet Şık'a veya HDP hakkında konuşan HDP dostu bir Ermeni’ye “Kürtlere akıl verme” deyip sonradan benim “Ermeni” oyumu Meral Akşener’e söz kesen Ayhan Bilgen’e yazardım.
Onlara kızgınım çünkü dostlarımdılar.
Muharrem Bey yüzde 30 oy aldınız. Kampanyanızda, Büyükada’daki HDP standındaki arkadaşlarını korumak için öne atılıp faşistlerce bıçaklanan yiğit CHP’li gençler çalıştı.
Milyonlarca CHP genci, kadını, yaşlısı, işçisi, köylüsü sokaklara çıktı, heyecan duydu. İnsanlar “kazanabiliriz” duygusuna geldi.
Bu büyük bir başarıdır.
Farklı siyasi ve toplumsal kesimler yan yana çalıştı. Farklı kimlikler birbirlerine dokundu. Dertler dinlendi, acılar paylaşıldı, düşmanlıklar azaldı, belki yeni sevgililer bulundu, yeni yoldaşlıklar kuruldu, Watsap grupları hala aktif, insanlar şu anda hala konuşuyor birbirleriyle...
Bu da büyük bir başarıdır.
Bunları cebimize koyduk.
Seçim sonuçlarının yarattığı hezimet ve kırgınlık meselesine gelince. Yaşadığımız yas duygusu geçince hep beraber hasar tespit raporu çıkaracağız.
İzninizle ben önceden hazırlıklı olduğum için bazı tespitlerimi sıralayayım.
Muharrem Bey yeni parlamento dağılımına göre, halimiz eskisinden daha kötü durumdadır. AKP, MHP, İYİ Parti ve hatta CHP’nin ulusalcı kanadı, AKP’nin savaş konseptine yüksek sesle itiraz edebilecek pozisyonda değildir.
Hatta gelecekte savaş konseptine destek olma ihtimalleri yüksektir.
Erdoğan, sert bir politika izlemeye devam edecek olursa, hedefinde, birinci sırada Kürtler, parti olarak da ilk HDP olacaktır. Buna izin vermemeniz gerekir.
Kemal Bey’den ümidi TSK’nın Afrin işgalinde kestik zaten. Fakat siz yeni ortak tabanımıza bu durumu anlatınız.
Onları tekrar milliyetçiliğin kucağına atmayınız. Erdoğan yeni oluşan bu birlikteliği provoke etmek isteyecektir.
HDP’yi terörist, sizleri de terörist dostu olarak göstermeye devam edecektir. Belki de tabanınızın Kürtlere düşman olmasını sağlayacak illegal eylemler düzenletecektir.
Suruç’taki vahşi katliamda sessiz kalmanız anlaşılır gibi değildi. Gerçi seçim gecesi seçmeninize ve kamuoyuna karşı da sessiz kaldınız. Bir daha asla olduğunuz pozisyondan geri adım atmayınız.
Bir daha asla halkımız sizi ararken ortadan kaybolmayınız. Ketıldan twit atan Selahattin Başkan gibi gururumuz olunuz. Gerekirse “sokağa çıkın” demekten korkmayınız. Halka yılgınlık vermeyiniz.
Selahattin Demirtaş sizin için kilit isimdir. Siyasete devam edecekseniz, CHP içinde oluşan bu kıymetli potansiyeli Selahattin Abi’nin taşıdığı cevherle buluşturunuz.
Ortak demokrasi cephesi fikrinden vazgeçmeyiniz.
Kalan tüm popülarite ve siyasetinizi halklarımızla paylaşınız.
Seçim bitti, kartlar dağıtıldı. Bana göre HDP daha da yalnızdır oralarda.
Top sizde...
İlk iş olarak, Selahattin Demirtaş’ı ziyarete tekrar gidiniz...
Gençlerimizde yeşeren umuda can suyu dökünüz.
Siyasetiniz bu meyanda devam eder umarım Muharrem Bey.
Öyle olursa yollarımız daha çok kesişecek.
Bunu isterim.
Barış için, halklar için direnmeye niyetliyseniz başımızın üstünde yeriniz var.
Değilseniz adınız “2014 ‘O Ses Türkiye’de ikinci olan o çocuğun adı neydi, hangi şarkıyı söylediydi?” kadar kalacak akıllarımızda...
Yorum Yap