Devlet ve bizler iki ayrı unsur değilizdir. Ya da devlet öyle olmadığına ikna etmiştir bizleri.

Tango derslerine gidenleriniz varsa bilir. Orada öğretilen tüm estetik figürler bir yana dursun işin püf noktası “ideal Tango kadınını/ erkeğini” anlamaktır.

Onlar huyu suyu, adı sanı belli tek bir çifttir.

O bilindik kadının öfkesi, cilvesi, tavrı, esnekliğidir bahsedilen. Aynı adamın kibri, coşkusu, karizmasıdır taklit etmemiz gereken.

Dansını o ideal çiftin karakterine, ruhuna en çok benzeten en iyi kursiyer olacaktır.

İşte o kursta daimi öğrenci olmak gibidir TC vatandaşlığı.

Gündelik hayatımız, konuştuğumuz dil, kıyafetimiz, ibadetimiz, fikrimiz, kalemimiz, sözümüz, kavgamız hep o ideal vatandaşa benzemelidir.

Devlet, yarattığı ideal insana yaklaşabilmemiz için yardımcı olur bizlere.

Ona göre eğitim müfredatları hazırlar. Müdürler, rektörler, müfettişler, YÖK gelip denetler hep buraları. İdeal olandan uzaklaşmayalım ister.

Savcılar, hâkimler, polisler hep bizler için vardır. Dans esnasında figürleri ıskalarsak bizi pistten alıp dinlendirmek için karakollarda, cezaevlerinde döşekler kurmuşlardır.

Asker ocakları, Milli Güvenlik Kurulları, maliye memurları, istihbarat teşkilatları falan hep dansın büyüsünü kollamak, ideal olandan sapmamıza mani olmak için icat edilmiştir.

Tango çifti bazı performanslarında fötr şapka, balon etek, papyon veya kravat takmalıdırlar.

“Ben başörtümle bu oyunda varım” diyemezsiniz öylesi dönemlerde.

Çekip alırlar kafanızdan örtünüzü oyunun selameti adına.

Bazen ise sadece secdeye yatmayı salık verirler.

“Ben ellerimi HU’ya açarak döneceğim” diyemezsiniz işte.

Devlet “bu hareketlerin yapıldığı yere pist denmez. Dansçı dediğinin figürü de salonu da bellidir” diye çıkışır. Pist dediğin ideal olanın icra alanıdır.

Şarkıyı mırıldanacağınız zaman da mutlaka kontrol edilmelisinizdir.

Tango söyleyeceksen kullanacağın dil bellidir arkadaş.

Israr edeni alıverirler pistin ortasından, kafasına bastırıp bindirirler ekip otosuna.

Bu devleti kim yönetirse yönetsin Tango’nun onurunu hep korumak zorundadır.

İdeal çiftin oyunun içinde kalmak kaydıyla kıyafeti, figürü, edası değişkenlik gösterebilir elbette. Fakat dansın adı Tango’dur ve bunu değiştirmeye asla gücün yetmeyecektir.

Sıkıldım ulan ben Tango’dan, biraz da halay çekeceğim diyemezsin yani.

Bu devletin bir ruhu vardır. Ve dans etmek isteyip de ona yaklaşanları hep kendine benzetir. Bir dönem pistten uzaklaştırılmış olman farketmez.

Hangi kabileden gelirsen gel, kursun yönetimi artık senin elindeyse yapacağın iş bellidir.

İdeal çift namusumuzdur, kırmızıçizgimizdir.

Ne renk giyinirlerse giyinsinler yeni “kutsal” olanı resmederler bizlere.

Onlara benzemek birinci vazifemiz olmalıdır.

Yapamıyorum, beceremiyorum diyen haindir.

Devlet, bu dansı edebilmen için tüm kurumlarıyla uğraş verirken “olmuyor” deme hakkın yoktur senin.

Bu memleketin vatandaşı olmak daimi kursiyerlik mecburiyetidir.

Hep birilerini taklit ederek geçirmelisindir hayatını.

Seni olduğun gibi sevemez yüce devletimiz.

Ya eksik ya fazla gelirsin sisteme.

Bizim memlekette eski devlet, yeni devlet yoktur.

Tango vardır.

iletisim@haykobagdat.com

Twitter:@haykobagdat