- 20.08.2014 00:00
Adaşım olduğundan söylemiyorum, Hayko Cepkin’i çok seviyorum ben. Üstelik aylardır girdiğim her ortamda birisi çıkıp “bu Paranoya denilen şarkıyı mutlaka dinlemelisiniz” diyerek elini beline atıyor, çokbilmiş telefonunu koyuveriyor masaya.
Hepimizde aynı duygu var: “Bu benim şarkım.”
Fakat Kemal Gökhan Gürses başka bir şey deniyor. Şarkıyı hayatının fon müziği yaptı herif.
“Anlatsana” dedim, anlattı...
Kemal’in kaleminden bir şarkıyı ve onun klipini okumak ister misiniz?
“Ayrıca delikanlıyızdır.
Dövmelerden elbise giyeriz. Sorun çıkarmak isteriz. İçimize gömülmemek için dışarıyı kırmak isteriz.
Paranoya mı bu?
Dur...
Neden bahsettiğimi bilmiyorsun.
Hayko Cepkin’in şarkısı. Hayko Bağdat’ın oğlu Aras. 8 yaşında. “Baba, baksana şuna” dedi. O andan beri şarkıyı seyrediyorum.
‘Bana bir baktı, beni bir gördü
Beni bir süzdü, bana sokuldu
Bu da demek ki, bu da demek ki
Ne demekti ki, ne demekti ki
Soruyu sordum, ona ne sordum, soruyu sordum
Sen bana mı baktın, beni mi gördün
Beni mi süzdün, elimi tuttun
Yanıma geldin, belimi kırdın, sesimi duydun
Bak, bak haline, kül oldun dimi, eridin
Bana mı baktı, beni mi gördü
Bunu mu gördü, beni mi sevdi
Beni mi öptü, bana mı sordu, elimi kalktı
Vah, vah halime, emin olursam iyi
Biri mi vardı, biri mi gördü
Soruyu sordu, soru mu sordu
Soru mu sordu, bana mı sordu!
Vah, vah halime
Sensin, sözüm sana
Kulun oldum, köpek oldum, biri mi gördü halimi
Biri mi vurdu, biri mi bozdu bu dengemi
Bak halime, bir an olsun gülmedim
Beni bir durdur, beni bir durdur
Dilimi durdur, sesimi durdur, bana bir doktor!
Gör halimi, bak beynime
Yaşandı mı bilemedim.’
Müzik çok oltalı.
Aynı şeyi duymayabiliriz.
Hayko’nun onay işareti .) böyle yarı kapalı bir göz ve sonuna kadar açık bir göz.
Hep ironik Hayko. Hep üst perdeden öfkeli. Şarkı da aynı şeyi soruyor:
‘Aynı şey mi? Aynı şeye mi kızıyoruz? Aynı şey mi üzüyor bizi?’
Elbiseler tekmil afili bir yürek söken.
Gözlüğünü çıkarıyor önce. Öyle kendinden emin. Özgüven 1500. Sonra çıplak.
Üstünde hakikat elbisesinden başka bir şey yok. Gerisi paranoya...
Hayatta kalmakla hayatı anlamak arasındaki o tek iple geçilen korku dolu bir köprü.
Sonra Eyüb’ün isyanı başlıyor. Acıyı yaratana çığlık atıyor. İçindeki öfkenin kertenkele dili, ya da ejderha dili çıkıyor ortaya.
Delilik hayatımızı istila ediyor. Şefkat avuçlarımızın içinden kayıp uzaklaşıyor.
Büyük meselesi olanların büyük yalanlarından bitmişiz, gına gelmiş.
Hadi, bırakalım artık bunları...
Kızdırma beni. Yakma beynimi...
‘Yaşadığımı bilemedim...’
Şimdi sessizlik var.
Tortusuna dokunmuyorum.
Ne kadar aynı!
‘Soruyu sordum...’
Bu şarkıyı hep birlikte dinleyelim.
Hep birlikte bize ne olduğunu anlamak için...
Hep birlikte bir adım daha aynı yere, daha içeriye girmeye...
Haydi...
‘Sensin! Sözüm, sana...’”
Twitter:@haykobagdat
Yorum Yap