Hayırlı olsun

  • 9.08.2014 00:00

Yarın sandıklara gideceğiz.

 

Her birimiz sahip olduğumuz umutlarımız, beklentilerimiz, korkularımız, kaygılarımız cebimizde, geleceğimizi yakından ilgilendiren önemli bir karar vereceğiz.

 

Niye böyle oldu?

 

Muhafazakârı, laiki, Kürt’ü, Türk’ü, Ermeni’si, Alevi’si, sağcısı, solcusu neden bu kadar diken üstünde?

 

Seçilecek adayın ve onun temsil ettiği toplumsal tabanın zaferi diğer kesimlerin “büyük kaybı” hâline nasıl dönüştü?

 

Neredeyse devlet içinde kendilerine biat etmemiş hiçbir kurum kalmadığı, sermaye, medya, üniversite, asker, polis, istihbarat, aklınıza ne gelirse işte, iktidarın şerrinden sindiği, iki kişiden birinin oyu garanti olduğu bir ortamda Erdoğan ve AKP tabanı niye bu kadar öfkeli?

 

Muhafazakârlar neden böylesine korkuyor?

 

Başbakan, pazartesi günü Cumhurbaşkanı olacağını bildiği hâlde niçin bu kadar bağırıyor?

 

Barış sürecinin kazasız belasız yürüdüğü, Kürt halkının tüm meşru taleplerinin ahlaki üstünlüğü kazandığı, Kürt siyasi hareketinin tarihindeki en iyi oyu alacağı bir dönemde Kürtler neden bu kadar gergin?

 

Demirtaş neden bu kadar bağırıyor?

 

HDP bileşenlerini oluşturan tüm ‘dezavantajlı’ kesimler neden bu kadar korkuyor?

 

Alevi tabusu” kırıldığı hâlde, Aleviler kendi kimliklerine yapılan herhangi bir saldırı karşısında tarihlerinin en çok ses çıkarabilen eylemliliğini örgütleyebilir durumdayken neden bu kadar endişeli?

 

Aleviler “yeni Türkiye”den neden bu kadar korkuyor?

 

Soykırımın 100. yılına bir yıl kala devlet resmî bir taziye mesajı yayınladığı hâlde, sağda solda tarihî kiliseleri tadil edilip ibadete açılırken, yüz yıllık gizli kalmış trajedilerini özgürce konuşabildikleri bir ortamda Ermeniler neden bu kadar tedirgin?

 

Hangi partiye yakın olursa olsun, kadınlar, işçiler, LGBTİ bireyler, öğrenciler, dinî cemaatler, sendikalar, sermaye, bürokratlar, sivil toplum, etnik kimlikler, mezhepler neden birbirinin yakasına yapışmış durumda?

 

Söyleyeyim...

 

Bu ülkede artık “adalet” yok.

 

Hukuk, güçlü olanın güçlü kalmak için elinde tutmak zorunda olduğu en önemli silah hâline geldi.

 

İçimizden birini cezaevine yollasalar ilk soracağımız soru “ne yapmış ki acaba” değil artık.

 

Sırasıyla,

 

--Kime bağlı polis tutuklamış?

 

--Hangi nöbetçi savcı sevk etmiş?

 

--Hangi hâkim tutuklama kararı vermiş?

 

--Hangi cezaevine gönderilmiş, müdürü kim?

 

sorularının cevaplarını arıyoruz.

 

Memlekette “makbul vatandaş” olanın “terörist”, “terörist” olanın “kahraman” hâline dönüşebilmesi sadece siyasi gidişatın gerçekliğine bağlı.

 

Ne iktidar ne muhalefet ne de vatandaş, kendisini emniyette hissediyor.

 

Ben korkuyorum.

 

Kürt korkuyor.

 

Alevi korkuyor.

 

İlginç olanı Başbakan da korkuyor.

 

Aynı kurumlar, aynı yetkilerle bugün benim hakkımdan gelebilir.

 

Aynı kurumlar, aynı yetkilerle Erdoğan’ın etki alanından çıktığı gün Başbakan’ı mahveder.

 

Hak yok, hukuk yok, adalet yok, emniyet yok, huzur yok artık buralarda...

 

Sadece korku var.

 

Kendi kurdukları düzende benim kadar korkan bir iktidar var.

 

Erdoğan, pazartesi günü kendisine lazım olan önemli bir kaleyi daha ele geçirecek.

 

Bu toplumun yarısı ise bu köşe kapmaca oyununda bir mevzii daha yitirmiş olacak.

 

Hepimizin hissiyatı böyle şekillenmiş.

 

Böyle bir düzene demokrasi diyemeyiz.

 

Bu şartlarda hiçbirimiz huzurlu olamayız.

 

Erdoğan yüzde kaç oy alırsa alsın başını yastığa huzurla koyamayacak.

 

Kendi yarattığı canavara teslim olmamak için hep kazanmak zorunda kalan bir ruh hâline sahip çünkü.

 

Ne diyelim, hayırlı olsun.

 

iletisim@haykobagdat.com

Twitter:@haykobagdat

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums