- 7.08.2013 00:00
Anayasa bu konuda çok net:
“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”
Okul hayatım boyunca şu yemini de ettim:
“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!”
Dolayısıyla şüpheye mahal bırakmadan, gönül rahatlığıyla Türk olduğumu söyleyebilir ve bununla gurur duyabilirim.
Peki, niye Rum olan annem kod1, ben kod2, bizim Roni kod3, çocukluk arkadaşım Semir kod4?
Devlet Müslüman olmayan “Türkler”e niçin kod numaraları vermiş?
Hemen kötü düşünmeyin, nüfus müdürlüğü bu sistemin öteden beri uygulandığını, 1988’den sonra bilgisayar ortamına alındığını, soy kodunun, azınlıklara Lozan Antlaşması’ndan doğan hakların kullanımı konusunda karışıklık doğmaması için verildiğini söyledi.
Yani bazı ayrıcalıklı avantajlarımızı kullanabilmemiz için devletin kolaylaştırıcı yöntemi bu kodlar.
Devlete yalancı dersem sıkıntı oluyor muydu?
Hem bunu söyleyip hem de bazı sorular sorarsam cevap alabilir miyim?
İlgili tüm bakanlıklara aklıma takılan soruları yönelteceğim, cevap gelirse yayınlayacağım.
• 1942 yılında çıkarılan Varlık Vergisi kanunu esnasında, CHP grup toplantısında Şükrü Saraçoğlu, “Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur. Bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız. Piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz” demiştir.
Bu vergiye tabi tutulacak “Türk” vatandaşların tesbitinde bu kod sisteminden faydalanılmış mıdır?
• 6-7 Eylül olaylarının olduğu sırada Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevli olan, 1988-1990 yılları arasında MGK genel sekreterliği yapan Sabri Yirmibeşoğlu, “6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı” demiştir.
Yağmalanacak evlerin belirlenmesinde bu kod sistemi kullanılmış mıdır?
• MİT, Jandarma istihbarat, Emniyet istihbarat gibi kurumlarda bu kod numaraları üzerinden fişleme yapılmakta mıdır?
• Yakın zamana kadar emniyette “Azınlık Masası” olarak faaliyet gösteren, sonradan valiliğe bağlanan kurumun faaliyetleri bu kodlar esas alınarak mı yürütülüyor?
• Askerlik şubeleri bu kodlara sahip mi?
Mecburi askerlik yapan bazı “Türk” vatandaşlarının dosyalarında bu kod numarası mevcut mu?
• Memur alımlarında, bürokrat atamalarında, emniyet, askerî personel seçimlerinde bu kod numaraları herhangi bir engel teşkil ediyor mu?
• Kod sistemi tam nasıl işliyor? Benim gibi Rum bir anne, Ermeni bir babadan olanların kodu kaç?
Bizim devlet bir hoş, Ermeni’yim diyorum, yok Türk’sün diyor. Tamam, Türk’üm diyorum, yok Ermeni’sin diyor...
Kodcu dekan
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran tepki çeken uygulamalarına devam ediyor.
Daha önce Ekşisözlük’te kendisini eleştiren öğrenciyi okuldan uzaklaştıran, tutuklu öğrencisinin selam gönderdiği asistan hakkında tutanak tutan, fakültenin sendika temsilcisinin mailini ele geçirip soruşturma açan, öğrencilerine sosyal medyadan terörist diyen, yüksek lisans sınavlarında Kürt ve solcu öğrencileri fişleyerek kimlerin alınacağına dair liste hazırlayan, bu listeyi uygulamayı kabul etmeyen öğretim üyesini tehdit edip üzerine yürüyen Devran, şimdi de Gezi sırasında KESK’in grev kararına uyarak iş bırakan Eğitim-Sen’li asistanlardan önce savunma istemiş ardından da rektörlük üzerinden bu 11 asistana soruşturma açılmasını sağlamış.
Takipteyiz Hoca, haber etmiş olayım.
haykobagdat@yahoo.com
Yorum Yap