KOVULMA, BAĞEVİ, KAMULAŞTIRMA

  • 2.03.2020 00:00

 12 Eylül faşist darbesi yılları. Kaçağız, İstanbul’da çember daraldı. Çocukları da yanımıza aldık. İzmir’e okul arkadaşım solcu, ama aktif politika içinde olmayan Kadirlere gittik.(...)

Dört kişilik kalabalık ve ev sahibi için tehlikeli bir misafir gurubuyduk. Sabahları Kadir, Emine okula işlerine gidiyorlar. Aysel çocukları civarda gezdiriyor, ben evden çıkmıyorum.

Kadir’in babası geldi. Akşehirli Aysel’i ve dolayısıyla beni tanıyor. Sırtımdaki rahatsızlığı tedavi ettirmek için geldiğimizi söyledik.

Pek inanmadı galiba.

Üçüncü günün sabahı. Ben her zamanki gibi erken kalktım. Aysel banyoda leğende çamaşır yıkıyor. Çocuklar uyuyor. Biraz sonra Kadirin babası girdi salona. Bana öfkeyle bağırmağa başladı. ”Sen anarşistsin. Aranıyorsun. Benim çocuklarımın başını yakacaksın.” Fırladım, yakasına yapışıp  duvara dayadım: ”Kes sesini, fena yaparım. Şimdi ayrılacağız buradan, polise ihbar edersen, örgütüm seni gebertir! ” diye gözdağı verdim. Yıllar sonra bizi babası aracılığıyla Kadir’in kovdurduğunu öğrendim.

Çocukları uyandırıp apar topar terk ettik evi. Karşıyaka’da bir parktayız. Elimizde küçük bir valiz, banka oturduk. Kafamı toplamalıyım. Reşide geldi aklıma. Ege üniversitesinde sosyoloji asistanı. Ankara’dan tanıyorum.

BAĞEVİ

Bir başka okul arkadaşım Yaşar’ı buldum Raşide’ye gönderdim. Randevu istedim. Öğleden sonra buluştuk. Anlattım durumu.

Ben dedi, böyle durumlar için hazırlıklıyım. Karaburun’da çiftliği olan Fransız bir kadın var. Kocası bir zamanlar Paris’te bizim büyükelçilikte şoförmüş. Âşık olup evlenmişler. Adam kalp krizinden ölmüş. Kadın buraya kocasının küçük çiftliğine yerleşmiş İhtiyacı olan her şeyi kendisi üretiyor. Çiftliğin girişinde eski bir bağ evi var. Kiraya veriyor. Ben kiraladım sizi oraya götürürüm. Hem denize de yakın.

Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş derler. Öğleden sonra  eski bir otobüsle Karaburun’daki çiftliğe gittik. Çiftlik otobüs yoluna yakın bir yamaçta kurulmuş. Biz iki göz eski bağ evinde kalacağız. Mevsim yaz, hava sıcak. Buzdolabı yok. Raşide’nin aldığı erzakları tavana astık. Kadın huysuz. Çocuklar ağaçlara dokunmasın diye sıkı sıkı tembih etti. Reşide bir kaç gün sonra   gelirim diyerek  ayrıldı.

Akşam bir güzel karnımızı doyurduk. Bahçede oturup yıldızları seyrettik, huzur içinde uyuduk.

KAMULAŞTIRMA

Dördüncü gün. Reşide gelmedi. Takip edildiğinden şüphelenirsen gelme demiştim. Erzak bitti. Dün akşam bahçeden topladığımız baklaları haşlayıp yedik İzmir’e inip para bulmalıyım. Temmuz sıcağında şehre indim. Bir kaç yeri yokladım, para yok. Öğleyin bir simitle çay içtim. Akşam otobüsüyle eli boş dönüyorum. Hiç unutmuyorum  günlerden cumaydı. Yaşlı otobüste havalandırma yok. İçerisi cehennem gibi. Ben 18 numarada koridordayım. Önüme biri oturdu. Filesini yanına koydu. Bir kasap paketi, tüfek gibi büyük Yeni Rakı, meyve ve ekmek var. Adam uyukluyor. Ben Karaburun’a varmadan yokuşun başında iniyorum.

Karar verdim, fileyi alacağım. Ya adam uyanırsa, ya adam fark ederse? Uyansın, fark etsin, hiç bozuntuya vermeden fileye sahip çıkacağım, bağıracağım adama  “Şaşırdın mı sen! Benim filem bu!” diyeceğim. Yaklaştık. Muavine yokuşun başında ineceğim dedim. Otobüs durdu. Fileyi aldım arka kapıya doğru yürüyorum. Sırtımdan soğuk terler boşanıyor, dilim damağım kurudu. Arka kapı sanki kilometrelerce uzakta. Nihayet yola indim. Otobüs hareket etti.

Uçarak bağ evine geldim. Aysel, çocuklar ‘kamulaştırdığım’ malları görünce bayram ettiler.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums