- 30.06.2015 00:00
1.
Önemli olan iklimdi. Konuşulanlar, olanlar, yaşananlardan çok, duygularımıza davranışlarımıza yön veren,yeni bir nitelik kazandıran atmosferdi.Gerginlikten uzak,doğal iki kişiyi “yeni” oluşlarını birbirlerine hatırlatmadan yakınlaştıran bir şeydi.Böyle bir iklim uzun soluklu bir arkadaşlık için iyi bir başlangıç olabilir.Acaba bütün bu algılayış benim kuruntum mu diye kendime sorduğum olmuyor değil.Her defasında boylu boyunca beraber yaşadığımız geceye sinmiş,kısa bir anında bile bütünü ele veren manayı yeniden algılıyorum.
Meyhaneden çıkıyoruz. Hesaplılık yok, kurgu yok. Senin evine gidiyoruz. Aylardır özlemini çektiğim bir duygu içindeyim. Cinselliği düşünmüyorum.Ama sıcacık bir yakınlık duygusu sarıyor içimi.
Damasız taksi. Ağır bir sevda serüveninden sonra ilk defa kendimi bu kadar hafif ve barışık hissediyorum. Sende aynı rahatlığı, sıcaklığı,yakınlığıbuluyorum.Belki benzer acılarımızdı,bizi böyle yan yana getiren,bilmiyorum.Esmer bir karanfili tam ortadan,amaincitmeden,ikiye bölmüşler de yarısı sen yarısı ben olmuşuz gibi.
Yolda aklımız bira düşüyor. Açık büfe olmayışına boyun eğiyoruz. Ne aptallık çevir taksiyi, nerde varsa ordan al.Bunu neden akıl edemedik.Bir ara sokak.Cüzdanına hızlı davranışın.Anahtarın kilitte dönüşü.Geniş yakalı kazağın.Daha pek çok ayrıntı.Ama o uzun geceyi en iyi temsil eden an,çok geç saatte bir kız arkadaşınla yaptığın telefon görüşmesine hakim olan ruh haliydi.Bir birimize ondan sora hiç yaşamayacağımız şekilde yakınlaşmıştık.Aklının varlığını kuşatan gerçekliğin dışında bir yerdeydin.İniş çıkışlarla gelişen bir sevişmenin içinden geçiyorduk.Çıplak gövdelerimizi bir birimizden saklamıyorduk.Birlikte olmak bize hayatımızın çok sıradan,çok doğal bir parçası gibi geliyordu.
“Hayır, tanımıyorsun. Ama yakında tanışırsınız.”
Sen işte o zaman benim sevdiğim şiirlerin adresi oldun.
2.
Çocuk yüzlü balonların ve bahar çiçeklerinin arasından süzülen şiirlerin hepsi, hevesi kursağında kalmış umutların sürüp giden iç çekişleriydi. Sen böyle bir seçim beklediğin, böyle bir hassasiyete dönük olduğun,böyle bir ürpertiyi benimle paylaşacağın için değil.
Geçit vermez mazeretler kuşanmıştın.
O şiirlerin hepsinin adresiydin.
3.
Hani bir meyhane dönüşü, başka bir meyhanede bir arkadaşımızla birlikteydik. Vakur bir sevda hikayesi dinlemiştik. Kadehi elinde küfür gibi tutan Ahmet abi. Ne zaman bu şiiri okusam seni –yanımdayken depreşen kaçışlarından uzak – beni dinlerken düşünüyorum. İç dünyamda şiire eşlik eden yakınlığın aslında olmayan, benim farz ettiğim bir mesafe. Gecenin bir vakti kız arkadaşına bira soruyormuşsun gibi dinliyorsun şiiri.
Hâlbuki sınırlarını tanıyorum. Olur, olmaz yerde gösterdiğin marazlı uzaklıkları ezberledim. Bütün geçitler mayınlanmışken şiiri ısrarla bulamayacağımı bildiğim yerlerde arıyorum. Garip bir his bu.Kayıtsızlığının altında belki henüz senin bilmediğin gizli geçitler olmalı.
4.
Gecenin uzak bir vaktinde bütün insan yalnızlığın gelip sevgili bir yüzle birlikte mısralara düşmüşse, ama şafak sökerken karanfillere çiğ tanesi değmiş gibi düşmüşse,omısraları,o kızla birlikte solumazsın da ne halt edersin.
İstemediğini anlamak istemediğimi, anlamak istemiyorum.
mayıs 96
nurtepe
Yorum Yap