- 17.05.2011 00:00
Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu’da hava son derece gergin. Şehir merkezlerinde kepenkler inmiş durumda.
Uludere’de, Irak sınırındaki askeri operasyonda 12 PKK’lının ölümü bölgede üç günlük yas ilan edilmesine yol açtı.
Güneydoğu’nun nabzını tutabilen değişik kişilerle dün sabah telefon görüşmeleri yaptım.
Bölgede tansiyonun tehlikeli biçimde nasıl yükseldiğini gösteren bu konuşmalardan bazılarını tırnak içinde ve özetle aktarmak istiyorum.
“Geçen gün Hakkâri’de gösteri yaptılar, operasyonları kınadılar. PKK’lıların cenaze töreni sırasında bezden bir pankart açılmıştı, ‘Hepimiz dağa çıkacağız, hesabını soracağız!’ yazılıydı üzerinde. Bölgedeki hava işte bu nedenle çok tehlikeli...”
“Cenazelerden dolayı ortalık çok gergin, çok... İnşallah daha kötüye gitmez!”
Dağa dönen yüzler...
“Öylesine bir şiddet sarmalına sürükleniyoruz ki, yüzler sadece dağa dönüyor, silah tek çare olarak algılanıyor.”
“Operasyonlar belki de tam bunun için yapılıyor. Barışın değil şiddetin dili güçlensin diye, barışın değil silahın dili kuvvetlensin diye düğmeye bastı derin devlet belki de...”
“Kepenkler indi, çok gergin bir hava var Diyarbakır’da... Dağda ölümler arttıkça, şiddet yanlısı olanların eli güçleniyor. Dağdan gerilla cenazeleri geldikçe, bu işi ancak silah paklar, dağ paklar havası yaygınlaşıyor. Bölge artık eskisi gibi değil, gitgide radikalize oluyor.”
Şiddet şiddeti...
“Bu operasyonlarda gerçekleşen ölümler infaz şeklinde oluyor, kulak kesmeler, burun kesmeler... Şiddet ne yazık ki şiddeti getiriyor. Geleceğe dönük barış umudu ölümcül darbeler alıyor.”
“PKK’nın eylemsizlik kararı devam ediyor. Bölgede eylemsizlik var. Üstüne gidilmedikçe eylem koymuyor örgüt... Ama buna rağmen operasyonlar sürdürülüyor. Neden?..”
“Bir seçim döneminde Erdoğan hükümetinin bu operasyonlardan memnun olabileceğini sanmıyorum. Bu askeri operasyonlar, DTP’nin desteklediği bağımsız adaylara dönük desteği arttırıyor çünkü... Böyle giderse, rahat 30’un üstüne çıkacak BDP milletvekilleri...”
“Hükümet, sivil otorite neden dur demiyor bu askeri operasyonlara?.. Gücü mü yetmiyor?”
Balyoz’dan dolayı mı?..
“Söylentiler dolaşıyor, hükümeti terörle mücadelede acz içinde göstermek, nedenini de, mesela Balyoz’dan dolayı çok sayıda askerin tutuklu olmasına bağlamak... Veya Balyoz tutuklularının serbest bırakılması için operasyonlarla PKK’yı tahrik etmek... Böyle giderse karanlık senaryoların sayısı her geçen gün çoğalacak denebilir.”
“Bu operasyonlar ve Başbakan Erdoğan’ın genel tavrı ya da kayıtsızlığı bölgede Kürtlerin büyük öfkesini çekiyor. Kürtlerle Türkler arasında duygusal bir kopuş yaşanıyor şiddetin tırmanmasıyla... Bu bir kopuş, keskinleşen bir ayrışma... Yazıktır.”
“İleriye dönük barış umudunu tüketen bir durum bu... Şiddeti ve silahı mazur gösteren, gerekçeleyen bir durum bu...”
“Güneydoğu her geçen gün Kürt adayların etrafında kenetleniyor. Ak Parti zaten zayıf, profili çok düşük adaylar gösterdi bölgede... Kürtler ise ilk kez kendi aralarında olabilecek en geniş cepheyi oluşturdular, Hakpar’ıyla, Kadep’iyle... Yazın bir kenara: Ak Parti batıda daha çok oy alabilir ama 2007’ye göre ‘doğu’da çok oy kaybedecek.”
Erdoğan, Türklerle Kürtler...
“Güneydoğu’da gerginlik yükselirken, Kürtlerle Türkler arasındaki makas tehlikeli şekilde açılıyor. Hükümet de kılını kıpırdatmıyor. Böyle giderse, 12 Haziran sonrasında vaziyet çok daha kötüye gidebilir. Karşımızda çok daha bilenmiş, çok daha ayrışmış bir toplum bulabiliriz.”
“Bölgede, 12 Haziran’da seçimi bile yaptırmayacak bir kaos ortamı patlamasını isteyenler bile olabilir kuytuluklarda, ‘derin devlet’te, derin PKK’da...”
“Tayyip Erdoğan’ın tavrı, ‘Siz Kürtler ne haliniz varsa görün!’ algısını güçlendiriyor.”
Güneydoğu’nun halleri böyle.
Vaziyet parlak değil kısacası...
Yorum Yap