Paris, Ankara, İstanbul'dan sonra Brüksel patladı. Terörün nerede duracağı bilinmiyor. Bütün Avrupa ülkeleri teyakkuzda. Güvenlik önlemleri had safhaya çıkarıldı. Şehirler bomboş. Kırk yıldır gidip geldiğim Paris'te, kafelerin önünde, kaldırımlarda tepeden tırnağa müsellah askerler bekliyordu.

Herkes, hepimiz bu dehşet dünyasının korkusu, ürpermeleri içindeyiz. Biraz derinlemesine bakınca hadisenin sadece DAEŞ'le, PKK ile sınırlı olmadığı, onların sebep değil sonuç olduğu görülüyor. Asıl mesele de o. Çünkü, dünya, kötülükle iç içe geçtiği yepyeni bir dönemin başında duruyor.

Böyle bakıp değerlendirdiğim zaman üç oluşumun sonuna geldik: küreselleşme, Avrupa Birliği, evrensel kabuller.
Küreselleşme bitti. Çünkü yarattığı sınırsız eşitsizlik, reddettiği ve halı altına süpürdüğüsınıf (farkı) kavramı, ışıltılı, pırıltılı hayatları öne sürerek gözden ıraklaştırdığı,unutturmaya çalıştığı yoksulluk zaten ezilmiş, yok sayılmış kitlelerin olumlu manadaİslam'la, olumsuz manada DAEŞ gibi örgütlerle bütünleşmesine yol açmıştı.
Ayrıca, küreselleşme, sınır ötesi, kimlik ötesi, çokkültürlülük, çoğulcu, akışkan yapılardemekti. Şimdi yeniden ulusal kimlikler, etnik, dinsel, mezhepsel kimlikler etrafında oluşan toplumsal/ siyasal dinamikler var. Paris, Ankara, İstanbul, Paris'te bombalar patladığı için Trump, Sarkozy, Almanya'da müfrit sağ güçlenmiyor. Onlar güçlendiği içinbombalar patlıyor. 1991'den, 2003'ten beri OD bombalandığı, işgal edildiği, tahrip ve tahkir edildiği için terör bu hale geldi, bu mertebeye erişti.
Küreselleşmenin bittiği yerde onunla göbek bağı olan AB projesi, Schengen kavramı ve uygulamaları yaşayamazdı.
Yaşayamadı. Çöktü. Başka yollar arar bulurlar ama artık eski güzel hayaller dünyasına dönülmez. Dönülmeyecek.
En yüksek fikirlerin kaynağı olarak kendisini ifade eden Avrupa, hatırlayalım, unutmayalım, toplama kamplarının, 6 milyon Yahudi'nin yok edilmesinin, dünyasavaşlarının da zeminidir. 'Karanlık Kıta'dır. O Avrupa şimdi göçmenler, yoksullar gelmesindiye olmadık işlere kalkışıyor.
Böyle bir Avrupa artık daha fazla küreselleşme ve AB bağlamında ayakta kalamaz. Ölüdür Avrupa Artık başlıklı yazıda işin bu noktaya geleceğini belirtmiştim. Maalesef geldi.
Ve insanlık değerlerinin yok oluşu. Elbette ki, bu husus hepsinden daha önemlidir. Onların başlangıcıdır. Bu kavramın daha açık ifadesi vicdanın ölümü dediğim olgudur. Vicdandediğimiz varlık yok olunca bunların hepsi neredeyse kendiliğinden oluşur. Yani sorun bu:önce vicdan kayboldu, sonra her şey.
Dünyanın saçma sapan 'teknik analizleri' bırakıp, aklını başına toplayıp önce bu konu üstünde düşünmesi gerekir. Ne oldu ne bitti de, insan dediğimiz ve vicdanıyla kaim olan bu varlık 21. yüzyılda vicdanını kaybetti. Yıllar yılıdır göçmenler deniz sularında boğulurken, şu karın kışın zulmü altında inlerken, insanlar sınırlardan uzak tutulurken, bütün gayret bu yöndeyken, terör olaylarında ölenlere elbette ağlarız ama, o ölümlerin gerçeği teknik ayrıntılarda değil bu kötü, karanlık gerçekte gizlidir.

Bütün bunların bir neticesi var: bildiğimiz dünyanın sonu diyeceğim ama bu söz çok tekrarlandı ve bildiğimiz dünyanın bitmesi fazla önemli bir şey değil, zaten bitecek, bitiyor bildiğimiz dünyalar.
O zaman bu yeni dönemin adı şu: bilmediğimiz dünyanın başlangıcı!