Bir züppeden köylülüğe dair (II)

  • 14.07.2012 00:00

 Dün dediğim gibi, bu satırların yazarı öyle bir kaç densiz okuyucunun “züppe” (!) müppe suçlamalarına pabuç bırakarak tükürdüğünü yalayacak cinsten birisi değildir.

Yani, geçtim köylülüğün soğan yumruklayan sofra kültürüyle uzlaşmayı, o köylülüğün “toprak reflekslerini” reddetmekten de taviz vermek gibi bir niyeti yoktur ve olmayacaktır.

Çünkü binbir tesadüf içeren ve dev bir kaos olan tarih tabii ki ne kesin rota çizer, ne de iradi müdahalelere illâ itaat eder ama bunu amentü belleyip diğer hayati unsuru es geçemeyiz.

Şöyle ki, çok virajlı ve çok aktörlü olsa bile tarih yine de bir “ana kavis” izlemektedir.

Bunun inkârı geçmişten süzülerek bugünü açıklayan bilgi üretimi de imkânsız kılar.

Dolayısıyla, demek ki köylülüğün sofra kültürünü ve hoyratlık adabını paşa paşa onaylamak için yukarıdaki tarih anlayışını kabullenmeyen iki tavra yakın durmak gerekiyor.

Birincisi, yine dün bahsettiğim ve kısmen haklılık içeren “anti-modern” gelenektir.

Söz konusu rota ultra-muhafazakâr, hatta çoğu defa aşırı sağ ideolojilere götürüyor.

Diğerini ise Batılı refah toplumlarından dört bir yana sirayet eden ve şeyleri göreceli kılmayı marifet sayarak akılcılığa karşı cihat açan şu “post-modern” soytarılık oluşturuyor.

İki yaklaşım da bağdaş kurup hamur avuçlamayı normal görebilir. Ben görmüyorum!

Çünkü sütunumun “Modern Zamanlar” adından da zaten belli, tarih felsefesinde ne “anti-modern” gelenekçiliği benimsiyorum, ne de “post-modern” hezeyana kapik veriyorum.

Doğru, “iyi-kötü” ve “hayırlı-hayırsız” gibi izafi hükümleri unutup o tarih açısından bakarsak köylülük, daha doğrusu yerleşiklik, göçebeliğe oranla dev bir atılıma tekabül ediyor.

Tabiattan olduğu gibi yararlanmak devri artık bitmiştir. Tabiatı ehlileştirerek ondan yararlanmak dönemi başlamıştır. Bu, muhtemelen insanlık sürecindeki en köklü aşamadır.

Ve kim ki köylülük der, çok normal olarak derhal toprak ve mevsimler devreye girer.

Oysa toprak durağandır. Mevsimler de yavaştır.

Birini nadas, diğerini de güneş itekler.

Dolayısıyla yine çok normal olarak, böylesine statik ve böylesine lagar bir ortam köylülerin hem insiyaki reflekslerini, hem de hayat duruşlarını belirler. Varlığa damga vurur.

Nitekim o köylüler o reflekslerde atik değildirler.

Uzun düşünürler ve geç kımıldarlar.

O hayat duruşlarında da dönüşümcü değildirler.

İnatla yapışırlar ve değişime direnirler.

Zaten işte bunlardan ötürüdür ki köylülüğe kıyasla yine büyük bir aşama oluşturan şehirliliğe geçişte bile somun ve soğan yumruklayan sofra kültüründen vazgeçmek istemezler.

Aynı şehirliliğin nimetlerinden faydalanırlar ama masada çatal ve bıçak kullanmayı dahi eski alışkanlıklarına “tecavüz” sayarlar. Yeniyle uzlaşmazlar veya çok sonra uzlaşırlar.

Ez kaza siz uzlaştınız, o masayı da, o çatalı da, o bıçağı da önünüzden kaptıkları bizzat sizi yer sofrasına mahkûm ederler. Reddettiğiniz takdirde ise “züppe” (!) demeye yeltenirler.

Yanlış anlaşılmasın, kimseye doğacağı yeri tayin etmek gibi bir lüks bahşedilmiyor.

Yani köylü olarak dünyaya gelmek ve yetişmek ne ayıp, ne günah, ne de zûldür!

Mesele bundan değil, köyü bıraktıktan sonra dahi köylü kültürünü bırakmamaktaki ısrar, inat, direnç ve hoyratlıktan kaynaklanıyor ki şunu bilhassa ve bilhassa hatırlatırım.

Malûm, “medeniyet” kelimesi şehri tanımlayan “Medine” sözcüğüne uzanır. Batı dillerinde de aynı köken vardır. Latincede “kentli yurttaş”ı adlandıran “civis”ten kaynaklanır.

Evet, soğan yumruklamak da bir kültürdür. Fakat bugün anladığımız uygarlık değildir!

Dolayısıyla, sonu Nazizme varmış Alman tarih ideolojisinin de hep o büyük harfli “Kültür”ü yüceltmek ve hep o uygarlığı küçümsemek tezleri üzerine oturtulduğu düşünülürse, benim de niçin köylü sofrasında bağdaş kurmayı reddedip kentli masasında çatal kullanmak “züppeliğini” (!) sahiplendiğimin gerekçesi felsefi-siyasi açıdan biraz daha iyi anlaşılabilir.

hadiuluengin@taraf.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums