Özyönetim

  • 8.02.2016 00:00

 ÖZERKLİK ve özyönetim farklı farklı şeylerdir!

Ses benzerliği yanıltmasın…

Zaten Latin kökenli dillerde ilkine “otonomi”, ikincisine ise “otojestiyon” deniyor.

Ve malûm, buradaki “oto” da Kadim Yunancada “kendi kendine” anlamına geliyor.

***

TÜRKÇEDE ise o “oto”ya eşdeğer olarak birincil bir “öz” takısını kullanıyoruz.

Yanlış sayılmaz… TDK bu defa doğru ve mantıkî bir etimolojik üretime imza atmıştır.

Fakat yine de gerek “oto”nun, gerekse “öz”ün her iki kelimedeki varlığı hem Batı lisanlarında, hem de bizim ifadelerimizde bazen ciddi kafa karışıklığına yol açıyor.

Hele hele, Kürt meselesinin şimdiki aşamasında özerklik ve özyönetim tanımlarının gelişigüzel ve birbirleriyle iç içe dil pelesengi edilmesi muğlâklığı daha da karmaşık kılıyor.

Dolayısıyla bugün “özyönetim- otojestiyon” kavramına netlik getirmeye çalışacağım.

***

KÖKENİ ütopik sosyalistlere, anarşistlere, az biraz da Marksistlere uzanan bu kelime özellikle iktisadi- toplumsal anlamda kullanılır. Tabii ki siyasi boyutu vardır ama çağrışımlıdır.

Üstelik de nispeten küçük birimleri kapsar. Kısmen kooperatifleri hatırlatır.

Meselâ bir fabrikadaki işçilerin; yahut daha büyük bir tröstteki ücretlilerin hammaddeyi alıştan, onu dönüştürerek pazarlamaya kadar götüren süreçte her şeyi kendilerinin idare etmesi; kazancı ihtiyaca göre bölüşmesi; yeni yatırımlardan kreş veya okul inşasına dek ekonomik- sosyolojik ihtiyaçlara kolektif biçimde karar vermesi; başka bir deyişle “patronsuz, bürokrasisiz ve otoritesiz” bir tarz yaratması özyönetim sözcüğüyle adlandırılır.

Teorik olarak harikulâde! İdeal!

***

HARİKULÂDE ve ideal ama adı üzerinde, ütopik… Yani, hayalî…

İster kapitalist, ister sosyalist olsun sanayi, teknoloji ve bilişim toplumlarının ulaştığı sonsuz komplike seviye; ultra- kalifiye uzmanlaşma; sektörel- küresel işbölümü çok, pek çok yazık ki böyle bir hayâle gerçekleşme fırsatı tanımıyor.

Nitekim anarşist İspanya’dan sosyalist Yugoslavya’ya kadar tüm tecrübeler akim kaldı.

Zaten kaosla başlamış Paris Komünü de kan banyosu bir tragedyayla nihayete ermişti.

  1. Savaş ertesindeki kapitalist Batı Almanya ise bir müddet sonra sözcüğü lügatten sildi.

Hattâ, bu defa komünist Doğu Almanya’daki Parti lideri Walter Ulbricht bile bütün Stalinci mazisine rağmen bir ara kısmî özyönetimi denemeye kalkışınca, anında tasfiye edildi.

Bilinen ve benim bizzat gördüğüm son otojestiyon projesi de 1968 Mayıs’ının ivmesiyle yetmişli yıllar Fransa’sında gerçekleşen Lip saat fabrikası girişimidir. Dehşet fiyaskoyla bitti.

Dolayısıyla, özyönetim muhtemelen ve o da belki belki, ancak İsviçre ve benzeri gibi zaten katılımcı geleneklerden süzülen ülkelerin küçük belediyelerinde; kentsel yahut kırsal birimlerinde; en fazla orta boy işletmelerinde az- çok hayata geçebilir ama gerisi hayâldir.

Hele hele mevcut sistemler içinde kalıcılık kazanması imkân ve ihtimal dışıdır!

***

HÂL dünyada bile böyle olunca tabii ki Kürt bölgelerinde de imkân ve ihtimal dışıdır!

Açık konuşalım ve devleti onaylamıyoruz diye Kürt hareketini dokunulmaz kılmayalım.

O devletin ezelden beri merkezî zapturaptla hüküm sürdüğü bir Türkiye’de; üstelik insan dokusunun feodal itaat kültürüyle; aynı devlete anti-kutbun ise PKK gibi ona dahi rahmet okutacak ölçüde katı bir platformla özdeşleştiği bir coğrafyada özyönetimden söz etmek abestir.

Ve, özyönetimden apayrı bir özerklik kelimesini illâ kullanmak gerekiyorsa bu tanımı da dâhil etmek kaydıyla, çözüm ancak genel bir ademimerkeziyetçilik çerçevesinde aranabilir.

Sözkonusu özerklik kavramını ve ademimerkeziyetçilik arayışını haftaya işleyeceğim.

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums