Yorgun müsaade

  • 17.10.2015 00:00

 YORULDUM!

Müsaade isteyeceğim. Önce iki hafta, sonra fasılalı bir müsaade isteyeceğim.

Eh, yaşım atmış dört oldu. Şaka değil!

Ben de inanamıyorum ama işte öyle… Kemale ermek ne kelime, artık tohuma kaçtım.

Dolayısıyla da bu yorgunluk hayatın doğal seyrine uygun bir gelişme oluşturuyor.

Üstelik de ta 1978’den beri aslanın ağzındaki ekmeği hep gazetecilikten kaptım.

Demek ki dolu dolu otuz yedi senedir ve hiç aralıksız yazıyorum.

***

UZUN müddet yaptığım diplomatik muhabirliği hadi saymayayım. Ama Cumhuriyet’te 1984- 1990 arası haftada bir; Güneş’te 1990- 1991 arası yine haftada bir; Hürriyet’te 1991- 2012 arası haftada beş ve nihayet Taraf’ta da 2012’den şimdiye dek haftada üç defa yazdım.

Tempo’ya üç- dört yıl her hafta, diğer bazılarına ise ara sıra yolladıklarım da cabası…

Sene, hafta ve sayıları çarparak kaç makale “yumurtladığımı” varın siz hesaplayın.

***

TABİİ ki her hangi bir rekora veya şaşaalı bir performansa imza atmış değilim.

İnsan haddini bilmeli. Eline su bile dökemeyeceğim öylesine ustalar var ki!

Fosil demeye yeltenecek olanın ağzına zakkum… Kaç tane kıdemli meslektaşım hâlâ ilk günkü dinamikle kalem oynatmıyor mu? Bazı züppe tıfılları da kalp para diye harcıyorlar.

Yakınım olanlardan sayayım: Mesela Hasan Abi… Mesela Murat… Mesela Cengiz

Üstelik onlar aynı zamanda ciltle kitap da yazıyorlar ki, ömrü en fazla 24 saatle; hattâ şimdiki akıllı telefonların tek ekranıyla sınırlı çiziktirmelerin ötesindeki bir tunca kazınıyorlar.

Bana da kıskanmak kalıyor!

***

KISKANIYORUM, çünkü zaten serde tembellik var. Yükümlülük altına girdiğim şeylerde ne kadar disiplinli ve titizsem, keyfe kalmış şeylerde de o kadar laçka ve alargayımdır.

Hâlbuki en az çeyrek yüzyıldır, yani bilhassa “Duvar”ı yıkan ve benim de farklı ülkelerde bilfiil izlediğim 1989 Devrimi’nden beri neredeyse her gece, “yarın sabah şu kitaba mutlaka başlayacaksın” diye yatıyorum. Karolin de başımın etini yiyor.

Ve, totalitarizmi sorgulayacak ve tarihin en büyük yalanıyla hesaplaşacak “dönek” (!) satırlarını Orwellkâbuslu ve 20 miligramlı uyku haplarında hece be hece yazıyorum.

Aslına bakarsanız ekranda da yazdığım oldu. Birkaç defa yüz küsur sayfaları devirdim.

Lâkin Cizvit papazların kılcal damarlarıma şırıngalamış olduğu o mükemmeliyetçilik dürtüsü beynimi öylesine şartlandırmış ki, her defasında “be adam, yoksa sen de mi Şark’ta muteber vasat olmayı kendine yedireceksin” diyerek eninde sonunda “delete” tuşuna bastım.

***

FAKAT bu defa iş ciddi!

Benzetmeyi Thomas Hardy’nin roman başlığıyla yapayım: Artık kendime “Mahşerî Kalabalığın Uzağında”, yani gündelik yazıların hercümerci ötesinde vakit ayırmak istiyorum.

Ayırayım ki, henüz bunamadan ve ya acil servis narkozuna bağlanmadan, ya da musalla taşına yatmadan önce şu kitap işini artık hâle yola sokayım. Hesaplaşmamın faturasını keseyim.

Kaç zaman sürer? Bu defa mükemmeliyetçilik belâsını yenebilir miyim? Bilmiyorum!

Ancak ne olursa olsun, çabanın yaratacağı yorgunluğu diğer gündelik yorgunluğa eklendiğinde çifte ağır sıkleti taşıyamayacağım için, önce iki hafta burada yazmayacağım.

Çok çok önemli bir şey olmadıkça 1 Kasım seçimleri ertesine kadar benden paso!

Sonra da, haftada bir mi olur, yoksa iki mi yine tam kestiremiyorum ama her hâlükârda bundan böyle “mahşerî kalabalığın uzağındaki” bir “moderato” tempoyla yazacağım.

Elveda değil de, müsaadenizle şimdilik kısa bir Allahaısmarladık…

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums