Hangi doğum sancısı

  • 7.03.2015 00:00

 CUMHURBAŞKANLIĞI Başdanışmanı Yiğit Bulutdoların önlenemez düşüşünü açıklamak için perşembe günü şöyle kelâm buyurdu:

Çünkü yeni bir dünya oluşuyor, bu da onun sancılarından kaynaklanıyor.

Hay Allah!

***

HAY Allah, zira bu ne bitip tükenmez doğum sancısıymış?

Demek tam yarım asırdır sürüyor! Hattâ bir yıl da fazlası var…

Çünkü ben yukarıdaki sözü ilk defa 1964 senesinde işitmiştim.

Kıbrıs patırtısı alevlenip Ankara Ada’ya müdahale etmek isteyince dönemin ABD başkanı Lyndon B. Johnson yine dönemin Türkiye başbakanı İsmet İnönü’ye o tarihte zehir zemberek bir nota göndermişti. Zaten meşhur “Johnson mektubu” budur.

Washington lideri orada böyle bir harekâtın onaylanmayacağını, her hâlükârda da NATO tarafından sağlanmış silahların kullanılmasına izin verilmeyeceğini bildirmişti.

Bunun üzerine de eski Milli Şef “yeni bir dünya kurulur ve biz de yerimizi alırız” ifadesini içeren cevabî bir mektup yollamıştı ki, yer yerinden oynamıştı.

***

DEDİĞİM gibi, demek aradan tam elli bir yıl geçmiş.

Hâlbuki bu kadar zamanda değil yeni bir dünya, değil yeni bir güneş sistemi, herhâlde yeni bir evren doğardı… Loğusa şerbetini çoktan tatmış ve hazmetmiş olurduk.

Oysa az gittik, uz gittik ve ağzımızda hâlâ aynı argümanı sakız ediyoruz.

Fakat tabii bu tespit dünyanın değişmediği ve değişmeyeceği anlamına gelmiyor.

Ne var ki sözkonusu değişimler öyle sanıldığı kadar çok “yeni dünyalar” doğurmadı.

Modern zamanları referans alırsak o gerçek “yeni dünyalar”ın ilki Birinci, diğeri de İkinci Savaş nihayetinde ortaya çıktı. Her şey altüst oldu ve bütün paradigmalar toptan değişti.

Yani topu topu bir çift radikal dönüşüm gerçekleşti ki, diğerleri ancak rötuştur…

***

FAKAT doğru, Duvar’ı ve komünizmi yıkan 1989 Devrimi eski Soğuk Savaş statükosunu da yıktı. Ancak dikkat, sadece yıktı!

Öyle “yeni dünya” diye tanımlanabilecek bir sistem ve mekanizma henüz oluşmadı.

Çeyrek asırdır bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Muallâk ve belirsiz bir süreçte bocalıyoruz.

Ve tarihin önceden öngörülemez bir kaos olduğunu biliyorsak da müneccimliğe soyunup sözkonusu “yeni dünya”nın illâ doğacağına dair kehanette bulunamayız.

Doğabilir de, doğmayabilir de! Kürtaj da gerçekleşebilir… Düşük de yapabilir…

Her hâlükârda burada önemli olan noktayı iç bünyemizdeki gelişmeleri, duraklamaları veya gerilemeleri mutlaka bir “öteki” faktörüyle açıklamaya çalışmak dürtüsü oluşturuyor.

Yani Bulut’un “doğum sancısı” mazereti, siyasi eğilimi her ne olursa olsun, Türkiye toplumunun çok geniş bir kesimini belirleyen komplo teorileri iklimin uzantısını yansıtıyor.

***

ÖYLE ve nitekim dün Kürt meselesi, bugün döviz göstergesi, yarın F-4 uçağı kazası…

Bütün bunlarda daima ve daima bir dış faktör keşfetmek ve sorumluluğu illâ ve illâ her şeye kâdir harici bir elin varlığına yüklemek, dünya istediği kadar değişsin yahut değişmesin, aslında değişmemiş, değişememiş ve değişme ihtimali de ufukta belirmemiş bir eski mantığın, bir eski zihniyetin ve bir eski ârazın otomatik refleksinden öte bir argüman sunmuyor.

Doların düşüşünü “yeni dünya”nın “doğum sancısına” bağlamak da kendi kendini aldatmaktan başka anlam taşımıyor. Zaten işin erbabı jinekolog bıyık altından kıs kıs gülüyor.

Oysa sahiden ve cidden “doğum sancısı” çekilecekse önce nesnel ger-çek-çi-lik-ten hamile kalmak gerekiyor ki, ah keşke…

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums