Şah türbesi ve Fırat mezarı

  • 25.02.2015 00:00

 ORTADA ne bir zafer, ne de bir hezimet var!

Süleyman Şah Türbesi’nin sınır boyuna nakledilmesi makul ve doğru bir karardı.

Gereği neyse yerine getirildi ve olay bitti. Nokta!

Dolayısıyla, olumlu veya olumsuz yöndeki bütün şişirmeler hamasete tekabül ediyor.

Zaten pireyi deve yapmaktan da başka hiçbir anlam taşımıyor.

***

ÖYLE bir deve ki, iktidar sözcülerine ve medyasına bakarsanız yer yerinden oynadı.

Sanki TSK tankları Kızıl Ordu’nun 2. Savaş’ta Stalingrad kuşatmasını yarması gibi Nazileri bozguna uğrattı da Volga kıyısındaki garnizonu imhadan kurtardı…

Eh, bari oldu olacak, operasyon sırasında birkaç IŞİD militanı ele geçirildiyse onları da 1943 Şubat’ında esir düşen Alman komutan General Paulus misali ortada teşhir ediverelim.

Oysa insaf! Harekât uzak bir cephede ve tümenlerle donanmış bir düşmana karşı değil, enikonu üç beş fanatiğin eften püften silahlarla “cihatçılık” oynadığı bir sahada gerçekleşti.

Âlâ, başarı sağlandı ve tebrikler ama buradan hareketle zafer naraları atmak ancak ahmaklık olur ve kendin uydur, kendin yut atmasyonculuğundan başka hiçbir anlam taşımaz.

***

ÖTE yandan, muhalefet sözcülerine ve medyasına göz atarsanız bu defa da yukarıdakinin tam tersine, yüz seksen derece zıt bir yorum silsilesiyle karşılaşıyorsunuz.

Meğer hükümet hudutlarımız dışındaki “yegâne ülke toprağını” (!) teslim etmekle hem “hıyanet-i vataniye” (!) suçu işlemiş, hem de ecdat yadigârını namert ele bırakmış.

Burada da yine el insaf!

***

HADİ, türbenin Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah’a ait olduğu yönündeki hükmün aslında çok tartışmalı ve çok şüpheli bir rivayetten öteye gitmediği gerçeğini geçelim.

Devletlerin ve ulusların daima kurucu mitoslara ihtiyaç duyduğunu bildiğimizden buradaki sembolik anlamı baştan kabullenmemiz ve burun kıvırmamamız gerekiyor.

Tamam da, siz istediğiniz kadar o Türbe’nin zaten ilkin seksen kilometre ötedeki Caber’de inşa edildiğini ve Suriye’nin 1973 yılında Fırat üzerindeki Tabka barajını tamamlamasıyla Haseki- Karakozak mıntıkasına taşındığını; dolayısıyla da şimdiki deplasmanın bir “yenilik” olmadığını anlatın…

Duyan beri gelsin!

Nasıl ki müzmin iktidar despotları “zafer” (!) diye yeri göğü inletiyor, müzmin muhalefet mensupları da “hezimet” (!) iddiasından vazgeçmiyor.

***

İKİ taraflı olarak makulden, mantıktan ve normalden tamamen uzaklaşmış olan yukarıdaki hazin durum bugünkü Türkiye siyasetinin, dolayısıyla da toplum kesimlerinin ne denli kutuplaştığını ortaya koymak açısından yeni bir gösterge oluşturdu.

Yani nasıl ki emlâk projelerinden kadın cinayetlerine veya çevre sorunlarından iş kazalarına uzanan çok geniş ve muğlak bir yelpazede her şey zıtlaşmaya yol açıyor; aslında ne olumlu, ne olumsuz yönde abartılmadan sunulması ve kavranması gereken bir askerî harekât bile yine iki tarafın birbirine mezar bedduası okuduğu kavga olarak gündemimize oturuyor.

Husumet öfkeye, öfke de nefrete dönüşüyor ve Süleyman Şah Türbesi’ne kıyı Fırat’ın girdabı sözkonusu çelişkileri her geçen gün daha derin bir anafora çekiyor.

Ve bu girdap akla kara arasındaki gri tonları da yuttuğu içindir ki, sözkonusu türbe naklinin ne zafer, ne hezimet olduğu doğrusu yine aynı anaforda boğulmak tehlikesi yaşıyor.

Şimdi, acilen ve derhal ortak kulaç atmazsak hiçbirimizin o Fırat sahilinde değil türbesi, bir mezarı dahi olmayacak.

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums