- 18.06.2014 00:00
YAZIK, çok yazık ki benin indimde mükemmel bir gazete olanRadikal kapanıyor.
Ve bir akbaba da bu gelişme karşısında iştahla midesini guruldatıyor.
Önce işkembesinden kin ve nefret kusuyor, sonra da kemali afiyetle leş gagalıyor.
Yani ulusalcı cihetin şu en tescilli dezenformatörü ve kara propagandanın şu en kara çehresi, nam-ı diğer Efendi, “Radikal iyi ki kapanıyor” diye sevinçle ellerini ovuşturuyor.
Bunu da kendisini ajan ilân ettiği için daha dün kanlı bıçaklı olduğu, ama bugün tekrar can ciğer kuzu sarması yoldaş kesildiği neo-Nazi Maocuların kanalında söylüyor.
Yetmedi, patronluğunu yaptığı Salon TV komplo ve palavrada asla rakip tanımazken; hatta son alçaklığı “Soma’da yüz Suriyeli madenciyi betonlaştırdılar” raddesine vardırırken; artı,Efendi kopiline şöyle yaz, böyle yaz diye talimat verirken, bu sefil adam hiç utanmadan bir deRadikal’i yalancılıkla itham etmek cüretkârlığına yelteniyor ki, senin suratına tüh!
***
TÜH ama Efendi yukarıdaki herzeyi ya perşembe, ya cuma akşamı yumurtladı.
Oysa dün ben aşağıdaki yazıyı yazana kadar Radikal kalemleri dâhil tek bir Allah’ın kulu böylesine pespaye bir leş kargalığına karşı tek satır tepki geliştirmedi.
Peki de ey gazeteci milleti, ey özgürlük eyyamcıları, ey Basın Konseyi falan!
Severiz sevmeyiz, beğeniriz beğenmeyiz, okuruz okumayız o başka mesele...
Basın hayatına damga vurmuş bir refikimiz yayınına son verirken “beter olsun” diye lânet savuran bir baykuşa hiç olmazsa meslek etiği adına bir çift lâf söylemeyecek misiniz?
Ezici çoğunluğunun tuzu Efendi gibi kuru değil ve Levent villalarında ikamet etmiyor, en azından işsiz kalacak çalışanlar adına bir kınama refleksi göstermeyecek misiniz?
Efendi’nin veSalon TV’sinin şirretliğinden bu kadar mı korkuyorsunuz?
Korktuğunuz için de “aman çamur atmasınlar izi kalır” ve “aman bulaşmasınlar kenesi yapışır”endişesiyle Radikal’e küfreden mahlûkat karşısında sus pus duruyorsunuz?
Ve sana gelince Efendi...
***
DERİN devlet içindeki bir fraksiyonun önüne attığın ırkçı belgelerle senin adına yazdırtılan ve kasten zanlı sorular üretilerek en sinsi, en hin ve en usta Yahudi düşmanlığı yaptırtılan o kuyruklu yalan kitabın başta, sen adıyla sanıyla bir dezenformasyon ajanısın!
Ama hakkını yemiyorum. Doğru, hem şimdi kalem oynattığın varakparede, hem de patronu olduğun internet sitesinde o ustalığı dahi aşan bir üstatlığa, üstad-ı azamlığa maliksin.
Bu konuda senin eline bir tek Hitler’in propaganda bakanı Goebbels su dökebilirdi.
Zaten aynıGoebbels gibi senin bilinçaltını da bütün yarı-münevver hemcinslerinin mustarip olduğu kompleks belirliyor. Entelektüel addedilmek ihtirasıyla yanıp tutuşuyorsun.
Dolayısıyla da kâh tarihçi, kâh araştırmacı olarak ahkâm kesmeye çalışıyorsun.
Lâkin Efendi, ağzınla kuş tutsan da sen bunların hiçbiri, tırnağı, tırmığı bile değilsin!
***
DEĞİLSİN ve senin tarihçiliğin Muhyiddin Arabî’nin kendisinden sonra doğmuş bir Leonlu Moşe’den ilham aldığını yazacak kadar sahtekâr, araştırmacılığın ise aristokrasinin tınısı olan klasik Batı müziğini “devrimci” (!) diye yutturacak kadar tahrifkârdır.
Zaten cibilliyetin ve misyonun icabı senin her şeyin kalp ve komplo olmak zorundadır.
Fakat yine doğru, sen bu Şark’ta muteber “tarihçiliğini”(!) de, “araştırmacılığını” (!) da, “entelektüelliğini” (!) Salon TV’nde ve varakparende pazarlayabiliyorsun.
Dolayısıyla da körler diyarında şaşı sultan misali, evrensel bilgi, kültür ve değerlere zaten yabancı ulusalcılar arasında yarı-cahil bir şarlatan olarak Efendilik taslayabiliyorsun.
Ama Efendi sen sen ol ve haddini bil, yayınına son veren Radikal gazetesine taslama!
O senin cüce boyunu ve kof gövdeni kat be kat aşıyordu ki, tekrar suratına tüh!
hadiuluengin@taraf.com.tr
Yorum Yap