RECEP Tayyip Erdoğancumhurbaşkanı olacak mı?

Hayırdemeyeceğim!

Fakat yine de birçok gözlemcinin aksine kesin bir evet cevabı da veremeyeceğim.

***

VEREMEYECEĞİM, çünkü AKP 30 Mart’ta tabii ki tartışmasız başarı kazandı ama sonuçlar yine de Çankaya’yı çantada keklik kılacak bir ortam yaratmadı.

Başkanlık sistemini hedefleyecek yeni bir seçim açısından denge muallâkta kaldı.

Dolayısıyla Erdoğan’ın mevcut aritmetikten yola çıkarak adaylığını koyması ciddi bir rizikoyu da kabullenmesi anlamına gelecektir.

Zira dışarıdan destek almak zorundadır ki, esas kilit konumundaki parti de BDP’dir.

Ve hiç şüphesiz, Kürt hareketi haklı olarak böyle bir desteğin bedelini isteyecektir.

Başbakan’ın bunu ödemeyi kabullenmesi durumunda ise milliyetçi- muhafazakâr nitelikli bir bölüm iktidar partisi seçmeninin kendisine sırt çevirmesi ihtimali yüksektir.

Yani aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık, alacağı karar her iki durumda da cumhurbaşkanlığını garanti kılmamaktadır.   

***

ÖTE yandan, projenin ABD tipi bir tam başkanlık sistemini mi, yoksa Fransa türü bir yarı-başkanlık mekanizmasını öngöreceği hâlâ meçhuliyetini koruyor.

10 Ağustos’a dört ay kalmışken herhangi bir hipoteze veya tasarıya rastlamıyoruz.

Eğer kendisi için biçilmiş bir kaftan olarak çaresiz bu idari tarza geçmek zorunda kalacaksak da, Erdoğan’ın otoriter pederşahiliği ve diktatoryal söylemi gözönüne alındığı takdirde, nispeten dizginleyici olabilecek Fransız yöntemini ehven-i şer kabul etmemiz ve en azından onda ısrarlı davranmak gerekecek.

Ancak henüz böyle bir aşamaya gelmediğimiz için şimdilik konuya girmiyorum.

***

DİĞER taraftan, bugün mevcut ve yetkileri sınırlı bir cumhurbaşkanlığı makamının Recep Tayyip Erdoğan’ı ilgilendirmeyeceği açıktır.

İcraatların veideaların insanı olan AKP lideri sembolik mevkilerle yetinmeyecek kadar hırslıdır. Fiili iktidara uzak düşecek bir konum onu hiçbir şekilde tatmin etmez.

Dolayısıyla, şayet Çankaya’ya başkanlık sistemi çerçevesinde çıkamayacağına kanaat getirir ve riziko almamaya karar verirse, aynı liderin parti tüzüğünü değiştirtmesi ve yeni genel seçimleri kazanması durumunda da dördüncü bir defa daha başbakan koltuğuna oturmasıson derece gerçekçi bir ihtimaldir.

Fakat her hâlükârda bütün bu varsayımlar spekülasyon aşamasındadır ve girizgâhta dediğim gibi, Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı, daha doğrusu cumhurbaşkanı adayı olacak mı sorusunun cevabını muhtemelen kendisi dahi henüz bilmemektedir.

***

AMA artık çok beklemeyeceğiz. Dönen takvim yaprağı kesin bir tarih dayatıyor.

Nitekim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki gün “artık zamanı geldi” şeklinde açıklama yapmak ihtiyacını hissetmesi de sözkonusu zorunluluktan kaynaklandı.

Önümüzde bir, en fazla iki ay kaldı ki, Recep Tayyip Erdoğan şu veya bu stratejiden yola çıkarak adaylık için olumlu yahut olumsuz yönde karar aldığında, en azından 10 Ağustos’a, ikinci tura gidildiği takdirde ise 24 Ağustos’a kadar Türkiye’de sular durulmayacak.

Bir de erken genel seçimler ihtimali mevcut ki, bunu sonbahar kabul edin...

Yok, burada kelime oyunu yapıp aslında AKPve onun lideriiçin bir son-bahar çağrıştırmak istediğim sanılmasın.

Erdoğanister evet, ister hayır desin, kısa- orta vadede böyle bir bahar gözükmüyor.

hadiuluengin@taraf.com.tr