Allahtan medyamız sağlam!

  • 26.12.2013 00:00

 Keşke din ve ahlak dersleri, ebeveyn öğütleri temiz bir dünya kurmamıza yetseydi. Keşke paçalardan akan ikiyüzlü riya dili, yapış yapış hayatımızı kuşatıp boğmasaydı bizi. Söze“yetim hakkı” diye başlayan siyasetçi “eyvah yoksa bu da mı” çengelini takmasaydı aklımıza… “Vatan, millet, vazife” diye bağıran üniformalılarımızı işitince, aklımıza gelen ilk soru “bu darbeyi savuşturabilecek miyiz” olmasaydı.

Keşke müteahhitlerimiz “ yetmiş de yetmez yüz, yüz de yetmez iki yüz kat ver; daha daha fazla ver” fil iştahıyla, şehirlerimizi de hayatlarımızı da karartmasaydı. Büyük güç olma yolunda batının devlerine kafa tutarken; küçük oğullarımızdan,“üniversite ve imam hatip okulu açma sevdalısı” banka müdürlerimizden emin olabilseydik.

Keşke, dershane kavgası patlamasa da bütün olan biteni öğreneceğimizden kuşku duymasaydık. “Sivil toplum” kavramının devlet dışı yapıları tanımlamak için icat edildiğini bilmeyenlere gülerken, “paralel devletin”- devletin en kural tanımaz, en denetlenemez, en karanlık derinliklerinin- “sivil toplum” diye yutturulması şakası başımıza gelmeseydi. Siyasetin seçimlerle, meclisle, siyasi partiler ve sivil toplumla yürütüldüğü bir “rüya” ülkesinde yaşıyor olsaydık.

Fakat iyi haber şu: Medyamız sağlam… “Dürüst, tarafsız, vicdanlı” bir kaleye sahibiz. Yazar, çizer, fikir erbabımız fethedilemiyor. Ben onlardan duydum… Küçük bir mucize mi, büyük bir şaka mı bilemiyorum.

Ben de bu günlerde herkes gibi önüme geleni okuyorum. Bazı tasnifler yaptım.

Bir küme Başbakan’ın yeminli organik aydınlarından oluşuyor. Bunlar, bırakın eleştirmeyi; Başbakan’ı uyarmayı bile hadlerini aşmak olarak görüyorlar. Hükümete kurulan tuzağı öyle bir dil içinden anlatıyorlar ki, yolsuzluk ihtimalini düşünmemizi dahi istemedikleri kanısı yaratıyorlar. Başbakan’ın üslubuna ayarlılar.

Diğer küme yolsuzluğun üstüne gidilmesi, siyasetin temizlenmesini savunuyor.

Onlar; Başbakan’ın, adı karışan Bakan’ları görevden almamış olmasını, alelacele çıkartılan yönetmelikleri, yolsuzluk iddiaları üzerine kuşku belirtmekten ısrarla kaçınan tutumunu eleştiriyor. Fakat aynı zamanda onlar, yolsuzlukların, demokrasi dışı müdahalenin aracı olarak kullanılmasının tehlikesinin farkındalar. Büyük oyunu göstermeye çalışıyorlar. Yolsuzlukların örtülmesi için değil, siyasetin yeraltından dizayn edilmesine izin verilmemesi için yapıyorlar bunu. Tam tersine yolsuzlukların üzerine gidilmesi çağrısı yapıyorlar hükümete ve Başbakan’a.

Çünkü biliyorlar ki, üzerine titrenen meşru siyasetin aşil topuğudur yolsuzluklar. Ve temizlenmezse sadece hükümet değil bütün siyasi alan çöker. Açık bir darbe olması gerekmez. Yeni bir 28 Şubat, Türkiye’yi Kürt’üyle Türk’üyle darmadağın etmeye yeter. Bunu görmek için de siyasi deha olmak gerekmez zaten. İç içe geçmiş iki basit ölçütümüz var elimizde: 1) Demokratik bir anayasa oluşturulması 2) Kürt sorununda barışçı çözüm… Mevcut siyasi alternatiflere bakalım. Hangisinin böyle bir niyeti ve projesi var? “Dağa çıkarız” diyen Bahçeli taifesinin mi? Yoksa bir ayağı Silivri’de, diğer ayağı fikirsiz, ilkesiz adaylarda, mevzi kazanmaya çalışan; üye olmak için Ergenekon’un yerini soran; kimin operasyonu olduğu hâlâ bilinmeyen kasetle getirilmiş, düşük profilli bir genel müdürün mü? Kimbilir; belki de anayasa ve Kürt barışını “Hizmet”ten bekleyen uzaylılar da vardır aramızda.

Geleyim son kümeye. Onlar aramızda en “demokrat”, en “tarafsız”, en “temizlik sevdalısı”,  olanlar. O nedenle yolsuzluklardan nefret ediyorlar. Başka hiçbir şeyden nefret etmediler adaletsizlikten nefret ettikleri kadar.

“Hükümete tuzak kurulmuş olabilir ama yolsuzluk önemlidir” vurgusu yapanları kastetmiyorum. Onları ayıralım.

Benim kastettiğim “komplo”, “tuzak” sözlerini duyunca yerinden zıplayanlar. “Uluslararası” der demez sözü ağzınıza tıkayanlar. Yolsuzluk operasyonunun hukuki boyutunda yapılması gerekenleri konuşurken aslan kesilip, “bir de siyasi sonuçları var, acayip kokular geliyor” denilince elleri ceplerinde gökyüzüne bakıp ıslık çalanlar.

Ortalık gazete yazarından, televizyon programcısından geçilmiyor.

“Haber”ler ve yorumlar üstümüze boca ediliyor.

Sizce hangi kümelerin sesi daha yüksek çıkıyor?

http://serbestiyet.com/allahtan-medyamiz-saglam/

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums