Şapkayı öne koyup düşünme zamanı

  • 3.06.2013 00:00

 Eğer pazar günü valilik ani bir kararla polisi çekmeye ve Taksim'i halka açmaya karar vermeseydi, olaylar nereye varırdı; bugün nasıl bir bilançoyla karşı karşıya olurduk, düşünmek bile istemiyorum. Neyse ki AK Parti'nin ortak aklı (epey gecikmiş olarak) o noktada devreye girdi de olaylar yatışma sürecine girdi.


Bu arada, Erdoğan'ın polisin aşırı güç kullandığını teslim edip inceleme yapıldığını duyurması, daha da önemlisi, (ondan hiç duymadığımız bir üslupla) göstericilere protestoları bitirmelerini rica etmesi, Bülent Arınç'ın özeleştiri mahiyetindeki açıklamaları da tansiyonun düşmesinde etkili oldu.

(Doğrusu, iktidarın iki numarasına düşen, "Gaz sıkmak yerine ikna etmeye çalışılmalıydı"uyarısını ortalık yangın yerine döndükten sonra değil, çok önce yapmaktı ya, neyse...)

Kaos heveslileri hep olacak

Şimdi, iktidar açısından yapılabilecek en yanlış şey, bütün bu olayları birtakım karanlık güçlerin; Ergenekon kalıntılarının, darbe heveslilerinin ve onlarla ittifak içinde olan kimi marjinal grupların kaos çıkarıp hükümeti yıkma planı gibi görmesi ve göstermesi olur.

Yaşadığımız olayı böyle izah etmek için o kadar eksik ve yanlış ki... Sözü edilen bu güçler "yönetemeyen bir iktidar" tablosu yaratmak için zaten her an alesta bekliyor; bundan sonra da bekleyecek. 27 Mayıs'tan bu yana defalarca kullandığı bu yöntemi hep deneyecek.

Hep toplumsal çatlaklara sızmaya çalışacak; iktidarla toplumun farklı kesimlerinin karşı karşıya geldiği kriz anlarında medyasıyla, sosyal medyadaki uzantılarıyla, kara propagandasıyla ve maskeli militanlarıyla ortaya çıkacak; eski Türkiye'yi geri getirme sevdasından hiçbir zaman vazgeçmeyecek.

Ama bunu tespit etmenin hiçbir haber değeri yok. Önemli olan, onların harekete geçebileceği ortamın nasıl yaratıldığı... Eğer siz Gezi Parkı'nda başlayan küçük bir çevreci eylemin bir anda büyüyüp İstanbul'u sarsacak boyutlara ulaşmasını ve diğer şehirlere sıçramasını bu güçlerin "eseri" olarak görüyorsanız, Taksim'e akan binlerce insanı görmüyor, onların kızgınlığını anlamıyorsanız, yönettiğiniz toplumun ruh halinden habersizsiniz demektir ve bu çok tehlikeli bir durumdur.

Ayrıca, böyle bir tablo karşısında CHP'yi suçlamak; onun toplumsal muhalefetin patlama anını fırsat bilip ortaya atılmasını ve buradan güç devşirmeye çalışmasını eleştirmek de manasız. CHP elbette ki mal bulmuş mağribi gibi olayın üstüne atlayacak.

Bu olayı yaklaşan yerel seçimlerde İstanbul'daki şansını artırmak için; AK Parti'yle arasındaki farkı kapatmak için kullanmaya çalışacak. Bunda şaşacak bir şey yok; muhalefet partileri bunu hep yapar. Önemli olan ona böyle bir fırsatı vermemektir.

Çuvaldızı kendine batırmak

Özetle, AK Parti iktidarı bu olayı, olup bitenlerin sorumluluğunu "karanlık güçlere" ya da "sorumsuz muhalefete" atarak geçiştirirse, yanlışların en büyüğünü yapmış; toplumdan gelen önemli bir ihtarı es geçmiş olur.

Şu anda gün, AK Parti'nin çuvaldızı kendine batırma, ortak aklını devreye sokup, şapkasını önüne koyup ben nerede yanlış yapıyorum; üstelik de bir siyasi partinin atabileceği en cesur, en hayati adımları attığım bir sırada bu kadar tepkiyi nasıl çekiyorum, diye düşünme günü...

İktidar, her şeyden önce, ortaya çıkan kitlesel öfkenin Gezi Parkı'nda sökülen beş on ağaç yüzünden oluşmadığını, bunun bir birikimin patlaması olduğunu görmek zorunda.
Peki neyin birikimi bu? Ne zamandır birikiyor?
Yarın bu noktadan devam edelim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums