İstanbullular'ı kim temsil ediyor?

  • 1.06.2013 00:00

 Gezi Parkı'nda ağaç sökümünü protesto edenler"İstanbullular olarak burada AVM istemiyoruz; Topçu Kışlası da istemiyoruz; park olarak kalmasını istiyoruz"diyorlar.


Onların bu isteklerine de; isteklerini protestolarla ortaya koymalarına saygı duyuyorum. Esasına bakarsanız, ben de şahsen Taksim Gezi Parkı'nın daha da genişletilerek güzel bir rekreasyon alanı haline getirilmesinden yanayım.
Ama bu ne ifade eder?

Bugün Gezi Parkı'nda direnenlerin ya da benim bu isteğimizin "halkın isteği" ya da "İstanbullular'ın isteği"olarak sunmamızı haklı kılacak bir veri var mı elimizde? Ya İstanbullular'ın çoğunluğu orada park değil de alışveriş merkezi görmek istiyorsa? Sesini fazlaca yükselten, talebini frapan bir biçimde ortaya koymayı başaran birkaç bin kişinin isteğinin 15 milyon İstanbullu'nun iradesi gibi algılanması doğru mu? Şimdi, Gezi Parkı'nda direnen birkaç bin kişiye karşı, mevcut projeyi destekleyenler de bir imza kampanyası açıp on bilerce imza toplasalar, kimin dediği olacak?

Bu defa da onlar mı şehrin iradesini temsil ettiklerini iddia edecek?
Aynı şekilde Kanal İstanbul projesine, üçüncü köprüye, yeni havaalanına ya da Çamlıca'da camiye karşı olanların da kendi isteklerini "İstanbullular'ın isteği" olarak ortaya koymaları gerçeği ne kadar yansıtıyor?

Referandum çözüm olabilir mi?

Referandum yapılsın, denilebilir. Çok önemli bazı mega projeler için doğru da olur. Ama unutmayın ki, eğer bütün tartışmalı projelerde referanduma gidilecek olsaydı, son birkaç ayda en az 4-5 defa sandık başına gitmemiz gerekirdi İstanbul'da. Kaldı ki, bu projeler içinde sadece İstanbullular'ı değil, bütün Türkiye'yi ilgilendirenler var. Örneğin yeni bir havaalanı ya da 3. köprü yapılsın mı sorusunu sadece İstanbullular'a değil, bütün Türkiye'ye sormanız gerekir.

İkinci cevap, seçilmiş belediyelerdir elbette. Onlara şehri yönetme yetkisi verdikse, bizim adımıza çeşitli projelere karar verme ve uygulama hakları da vardır, denilebilir.

Ne var ki bu da sorunsuz bir cevap değil. İstanbul'un belediye başkanının, Taksim gibi, şehrin kalbi olan bir yerde yapılacak önemli bir değişikliği, seçilmeden önce programların alıp seçmenlerden ona göre oy istemesi gerekirdi belki de. Ayrıca, İstanbul'u yönetme yetkisini hükümete vermediğimize göre, Başbakan'ın bu işe karışmaması, bu projede karar hakkı olmaması gerekirdi.

Şehir ve demokrasi 

Gördüğünüz gibi şehir ve demokrasi gibi son derece çetrefil bir konuya girmiş bulunuyoruz. Zira henüz, ne tarihle bugün arasında "demokratik" bir ilişki kurmayı ne "ortak beğeni" denen şeyin, nasıl, hangi mekanizmalarla tespit edileceğini ne de çoğunluk tercihinin karşısına dikilen bireysel-grupsal tercihleri nasıl kollayıp gözeteceğimizi bilmiyoruz. İşin kötüsü hem gittikçe daha entegre bir şekilde yaşamak zorunda kalıyor hem de gittikçe daha çok ayrışıyor, kamplaşıyoruz. Şehirler tarihle bugün, bireyle toplum ve farklı çıkar grupları arasında gittikçe şiddetlenen çatışmanın en sıcak yaşandığı savaş meydanlarına dönüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums