- 4.05.2013 00:00
Hazır Anayasa değişikliğine giriştik, elimiz değmişken şu 58. Madde'yi de kaldırsak diyorum.
Büyük çoğunluğun pek farkında olmadığı ya da aldırmadığı bir madde bu. Ama inanın hem prensip olarak çok önemli hem de çok başımızı ağrıtıyor.
"Devlet, istiklal ve cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilim ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetiştirme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirler alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır."
Böyle diyor Anayasa'nın 58'inci Maddesi...
Bu maddenin bütün gençlere Atatürkçü olma zorunluluğu getirmesi, Atatürk ilke ve inkılâplarının eleştirisini yasaklaması, daha genel ifadeyle devlete belli tip bir gençlik yetiştirme, onun nasıl düşüneceğini, nasıl davranacağını belirleme, neleri yapıp neleri yapmayacağını kontrol etme yetkisi vermesi zaten yeteri kadar vahim.
Üstelik iktidarın içki takıntısının her nüksedişinde başvurduğu bir madde olması da cabası...
Bilindiği gibi AK Parti ileri gelenleri belediyelere ait yerlerde içki yasağını savunmak için, ellerinde Anayasa, her fırsatta bu maddeyi okuyup "bu tartışma kapanmalıdır" derlerdi. Tartışma gerçekten de kapandı artık. O yasağı kaldırma konusunda umutlar tükendi çünkü. Ama aynı Anayasa maddesinin, ne zaman içki kısıtlaması gündeme gelse tepe tepe kullanıldığına tanık oluyoruz.
Son olarak, Bülent Arınç da dizilerle ilgili şikayetlerini dile getirirken, konuyu içki meselesine getirdi; dizilerin gençliği alkol kullanmaya teşvik ettiğini; herkesin elinde kadehle dolaştığını; boyuna birbirine içki ikram ettiğini söyledi; bunların gizli reklam olabileceğinden bahsetti.
"Yasaklamak açısından söylemiyorum ama eğer mutlaka yasaklayıcı tedbir gerekiyorsa, toplum bizi bu yöne iterse bunu da düşünebiliriz" demeyi de ihmal etmedi.
Bu sözlerden anlaşılıyor ki yarın öbür gün dizilerdeki içkili sahneler yasaklanırsa bunun dayanağı da yine Anayasa'nın 58. Maddesi olacak.
Bırakın Yeşilay korusun
Benim kendi payıma, içkiye karşı ne dostluğum ne de düşmanlığım var... Sarhoş gezen bir toplum haline gelmeyi arzu edecek değilim herhalde.
Hazmedemediğim şey, devletin gençleri içkiye karşı korumayı kendi üstüne vazife edinmesi... Tıpkı "kadınları korumayı", "aileyi korumayı", "çocukları korumayı" vazife edinmesi gibi...
Neden bırakmıyorsunuz her aile kendi çocuğunu korusun... Onu aşırı içkinin zararlarına karşı kendisi bilinçlendirsin.
Neden bırakmıyorsunuz her aile kendi kendini korusun; daha doğrusu korunmaya değer mi, yoksa yıkılmaya müstahak mı olduğuna kendi karar versin...
Neden devlete "koruma" adı altında bireyi ve toplumu ideolojik olarak şekillendirme misyonu yüklüyorsunuz?
Biz devletin kendi görev sınırlarına çekilmesini isterken, sadece ekonomiden değil, insanların hayatından da çekilmesini kastediyoruz. Tek tek insanların hayatları üzerinde söz ve karar sahibi olmamasını; kimin nasıl yaşadığına, nasıl bir eğitimi tercih ettiğine, çocuğunu nasıl yetiştirdiğine karışmamasını talep ediyoruz.
Kaldı ki, Anayasa'nın 58. Maddesi'nden en fazla çeken AK Parti ve dindar kesim değil miydi?
Laikçiler Kur'an kurslarını yasaklarken, imam hatipleri budamaya çalışırken; dindarların kendi çocuklarını kendi istedikleri gibi yetiştirme hakkını tanımazken, çocuklara "devletin malı" gibi davranırken aynı 58. Madde'ye atıf yapmıyor muydu?
Bırakın gençleri içkiden koruma misyonunu Yeşilay yürütsün; Yeşilay yetmiyorsa, onun gibi on tane daha sivil toplum kuruluşu kurulsun. Ama şu 58. Madde'yi de kaldırın. Devleti de hükümeti de bu işe karıştırmayın.
Yorum Yap