Koruculuk için tasfiye zamanı

  • 23.04.2013 00:00

 "Hükümet bir yandan PKK'ya silah bıraktırmaya çalışırken, bir yandan da yeni korucu kadroları açıyor ve onları silahlandırıyor. Bu nasıl iştir!"

Güneydoğu'da Akil İnsanlar Heyeti'ne yöneltilen bu sorunun, heyeti ne kadar zor durumda bıraktığını tahmin edebiliyorum.

Doğrusu ben de barış süreci devam ederken 200 kadar yeni korucu alındığı haberlerini okuduğumda aynı şeyi düşünmüştüm: Bu nasıl iştir, bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir siyasettir, biri çıkıp açıklamayacak mı?

Arşivimi açıp baktım. 2002'den bu yana hiç değilse on yazı yazmışım koruculuğun kaldırılması için...
2009 Mayıs'ında Bilge köyü katliamının arka planında bir grup korucunun kendi özel meseleleri ve çıkarları için katliam yapıp bu katliamı PKK'nın üstüne yıkmaya çalıştıkları ortaya çıkınca, konu yeniden güncelleşmiş ve hükümetin sistemi tasfiye etmeyi gündemine aldığını açıklamasıyla umutlanmışım. Ama hemen arkasından -o zamanlar hep olduğu gibi- Genelkurmay'ın "Hop dedik" türü açıklaması gelmiş; hükümet de ağız değiştirmiş, konu küllenmiş. Takip eden yıllarda da yazmaya devam etmişim. Ama nafile... "Geçici" denen bu sistemin kaldırılması bir yana, kadroları daha da şişmiş, sosyal güvenlik kapsamına alınmışlar; derneklerini kurmuşlar; yani gittikçe kalıcılaşmışlar.

Ve şimdi, son dört aydır tek bir kurşun bile atılmazken, PKK ülke dışına çıkış hazırlıklarına başlamışken, bu kurumun tasfiyesi için somut planların ortada olması gereken bir zamanda yeni korucular alındığını duyuyoruz.

Daha baştan yanlıştı

Daha önce de yazdım; aslında bu fikir daha baştan berbat bir fikirdi. Halkın bir kısmını devlet eliyle silahlandırıp diğer kısmı üzerine salarak terörle mücadele edilemeyeceğini en baştan düşünmek gerekirdi. Bölge halkını böyle "devlet yanlısı", "devlet düşmanı" diye ikiye bölüp birbirinin üstüne sürmekten daha bölücü, daha tehlikeli bir fikir olamazdı.

Böyle bir yapının mutlaka yozlaşacağı, silahı eline geçirenlerin bu gücü nasıl kullanacaklarının kontrol edilemeyeceği ve bunun Kürt sorununu daha ağırlaştırmaktan başka bir sonuç doğurmayacağı baştan belliydi.
Nitekim her şey tahmin edildiği gibi oldu. 1985-1997 yılları arasında 23 bin 817 korucu terör suçuna karışmak, mala karşı suç işlemek, şahsa karşı suç işlemek, görevi ihmal ve suistimal gibi gerekçelerde görevden uzaklaştırılmak zorunda kalındı. Terörle mücadele için kurulan köy koruyuculuğu sistemi tersine döndü. Varlıklarını savaşın sürmesine borçlu oldukları için -tıpkı devlet içindeki bir kesim gibi- onlar da büyük oranda Güneydoğu'da savaşın sürmesi için çalışan bir güç haline geldiler. İktidarları, savaşın sürmesine bağlı olan diğer kesimlerle kader birliği içinde yer yer barışı provoke etmeye çalıştılar.

Evet, korucuların terörle mücadelede katkıları olduğunu, şehitler verdiklerini, özellikle de istihbarat faaliyetlerinde faydalı olduklarını biliyoruz. Ama sistemin yarattığı tahribatın yanında bu yararın tali kaldığını da kabul etmeliyiz.

Tasfiye ve barışma

Bugün geldiğimiz noktada koruculuk sistemi Kürt sorununun çözülmesi gereken bir parçası olarak karşımızda duruyor.

Sorunun bir boyutu 80 bin kişiyi kapsayan bu kurumun mümkün olduğu kadar sancısız bir şekilde, yeni mağduriyetler yaratmadan tasfiye edilmesi...

İşin bu boyutu elbette hükümete düşüyor.
İkinci boyut ise, koruculuk denen sistemin 30 yıldır Kürt toplumunda yarattığı tahribatın giderilmesi, açtığı yaraların sarılması, Kürtler arası düşmanlıkların unutulup bir barışma ortamının yaratılması...

Doğrusunu isterseniz bu konuda "dışarıdan" yapılabilecek şey çok az... Bunu Kürtler kendi aralarında halletmek zorundalar. Aralarında oluşan problemin, tek tek bireylerin suçu değil, devletin geleneksel "böl ve yönet" politikasının sonucu olduğunu ve artık bu politikaların geçmişte kaldığını anlamak; geçmişin üzerine bir sünger çekmek, eski düşmanlıkları, kinleri ve öfkeleri bir yana bırakıp el sıkışmayı başarmak zorundalar.
Aslında şu anda bütün Türkiye bunu yapmaya çalışmıyor mu?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums