Akil insanlar meselesi

  • 27.03.2013 00:00

 Malum, akil insanlar heyeti meselesi yeni değil. Sadece Öcalan değil, CHP de dahil başka birçok çevre tarafından epeydir savunuluyor.

Ben böyle bir heyete başından beri pek sıcak bakmadım. Neden bakmadığımı da hem söyledim hem de yazdım.
Her şeyden önce prensip olarak doğru bulmuyordum böyle bir heyet oluşmasını. Çünkü bana göre seçimler zaten toplumların kendi akil insanlarını seçmesi için yapılır. Siz demokrasi demişsiniz, siyasetin sorunlarını çözmek için en güvendiğiniz insanları seçip Meclis'e getirmişsiniz; ama en kritik süreçte, onları "akil insan" rolüne layık görmeyip devre dışı bırakıyor ve başka bir heyet oluşturuyorsunuz.

İşte bunu doğru bulmuyordum.

Ne var ki, İmralı sürecinin başlamasıyla birlikte ortaya yeni bir durum çıktı.

Akil İnsanlar Heyeti kurulması talebi Öcalan'ın çözüm sürecine önayak olmak için ileri sürdüğü en kabul edilebilir taleplerden biriydi. Mademki bu bir uzlaşmaydı, uzlaşılabilecek en zararsız noktalardan biri olarak, Akil İnsanlar Heyeti'ne evet denebileceğini düşündüm. Ayrıca, Meclis'in sürece dâhil edilmesinin yaratacağı komplikasyonlar; olayın uluslararası platforma taşınması gibi bir sonuç doğurabileceği endişesi de bu formülü "kabul edilebilir" bir formül kılıyordu.

İşi zora sokmamak adına, yazımın başında bahsettiğim ilkesel itirazımı kendime saklayıp susmaya karar verdim.
Ne var ki, son günlerde heyetle ilgili olarak yürüyen tartışmalara, ortaya atılan isimlere bakınca; ilkeler bir yana, böyle bir heyetin pratikte yol açacağı sorunlardan iyice korkmaya başladım.

Açıkçası, sorun çözmek için oluşturulmuş bu heyetin, kendisinin soruna dönüşmesini ciddi bir tehlike olarak görüyorum.

Kime göre akil?

Bir kere, seçilecek kişiler kime göre "akil" olacak?

Çözüm sürecinin her aşaması, sapına kadar siyasi bir süreç olduğuna göre, çözüme katkı yapacak bu heyet, süreçle ilgili hangi siyaseti savunanlardan oluşacak?

Sakın kimse "her görüşten, her siyasetten insan" demesin. Eğer böyle bir komisyondan fayda gelseydi, Meclis'teki Anayasa Komisyonu'ndan gelirdi.

"Çözüm sürecini destekleyen kişiler" şeklinde yapılacak bir tarifin de pek işe yaramayacağını, şimdiye kadarki duruşları itibariyle çözümden yana olduklarını düşündüğümüz birçok ismin Öcalan'ın mesajından sonra aldıkları tutuma bakarak söyleyebiliriz. Düşünün; mesajda ortaya konan zeminin aşırı "tavizkâr" bir zemin olduğuna; Kürtler'in bunca yıl silahlı mücadele verdikten sonra bu zemine razı gelmemesi gerektiğine inanan bir kişinin halk arasında yürüteceği ikna ve psikolojik hazırlık çalışmalarından hayır gelir mi?

Şişik egolar sorunu

Kaldı ki, sorun bu kadar da değil... Bir de "şişik egolar" problemimiz var.

Bugün Türkiye'de "akil insan" dendiğinde akıllara gelebilecek isimlerin büyük çoğunluğunda ciddi bir ego sorunu olduğunu inkâr edemeyiz. Yarın öbür gün heyetteki her bir önemli şahsiyetin öne çıkmaya çalıştığını, süreci unutup kendisini asıl aktör zannetmeye başladığını, kendi PR'ını yürütmeye çalıştığını ve bütün o şişik egoların birbiriyle çarpışmaya başladığını düşünün. Böyle bir iktidar savaşıyla kim baş edebilir? Kim bu şartlarda sürecin saptırılmadan, zarara uğramadan ilerlemesini garantiye alabilir?

İşte bütün bu sebeplerden, ben çekilme dâhil bu sürecin bütün aşamalarının şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu süreçten halka karşı sorumlu olan iktidarın tam hâkimiyeti altında yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Eğer ille de bir heyet kurulması gerekiyorsa, yukarıda saydığım tehlikelerin nasıl elemine edileceği üzerinde ciddi ciddi çalışılması şart
.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums