Hani barutu bitmişti?

  • 23.03.2013 00:00

 Newroz'da Diyarbakır'daki o meydanda yaşananlar, Öcalan'ın yaptığı o radikal çağrı, bu çağrının yüz binlerin yüreğinde bulduğu coşkulu karşılık, bütün bunlar birçok insana inanılması güç bir mucize gibi geliyor.

Gerçekte mucize diye bir şey yok...
Sadece cesaretli, akıllı ve kararlı bir adamın partisiyle birlikte, büyük bir soğukkanlılıkla adım adım inşa ettiği bir sürecin başarısıyla karşı karşıyayız.

Bundan birkaç yıl önceye dönün ve basında kendine demokrat diyen neredeyse bütün kalemlerin sanki birbirlerinden geri kalmaktan korkarcasına, gittikçe azıtarak tekrarladıkları klişeleri hatırlayın: Erdoğan'ın reformcu barutunu tükettiği, Kürt meselesinde güvenlikçi politikalara rücu ettiği, eski devlet çizgisine döndüğü, statükoyla mücadelesini bitirip kendisinin statüko haline geldiği, Kürt halkını bombalayacak kadar azıttığı yolundaki tekerlemeleri...

Bugünlere gelmek mümkün olamazdı

Oysa suçlandığı bütün o dönem boyunca, Erdoğan ve AK Parti bir yandan Kürt meselesinde Cumhuriyet tarihinin şahit olmadığı radikallikte reformlar yaparak, bir yandan da teröre karşı doğru bir stratejiyle mücadele ederek önceki gün Newroz meydanında şahit olduğumuz o büyük başarıyı inşa ediyordu.

Bugün gelinen noktayı kavrayabilmek için, bu inşa sürecinin bütün aşamalarını iyi anlamamız gerekiyor.

1. Kürt açılımının yapılabilmesi için, her şeyden önce askeri vesayet rejiminin sonlandırılması gerekiyordu. Hem devletin resmi inkar politikasına son verebilmek hem de terörle mücadelenin inisiyatifini darbeci-Ergenekoncu komutanların elinden alabilmek için bu şarttı.
Erdoğan önce bunu yaptı.

2. Vesayetin sonlanmasından sonra Kürt meselesinde siyaset belirleme imkanı kazanan hükümetin ilk yaptığı şey, eski devlet politikasının terk edildiğini ilan etmek oldu.
İnkar ve asimilasyon politikasının terk edildiği açıkça beyan edilmeseydi, bugünlere gelmemiz mümkün olmazdı.

3. Devlet politikasının değiştiğinin deklare edilmesinin ardından yıllardır denenmeyen şey denendi: Hükümet, bütün tabuları kırarak PKK'yla görüşme yoluyla çözümü denedi. Oslo denemesi başarısızlıkla sonuçlansa da geniş Kürt kitlelerini Erdoğan'ın sorunu çözme konusundaki samimiyetine inandırdı.

4. Oslo görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ana sebebi, PKK'nın Arap Baharı'nın yarattığı havadan yararlanarak "Kürt baharı" başlatma, kurtarılmış bölge yaratma, silah zoruyla statü elde etme umutlarını yitirmemiş olmasıydı. Öyleyse, yeniden görüşmelere başlamadan önce bu hayallerin yok edilmesi gerekiyordu. Eğer Silvan saldırısından sonraki dönemde yürütülen o etkili askeri mücadele dönemi yaşanmasaydı, PKK'nın statü taleplerinden vazgeçmesi ve bugünlere ulaşmamız mümkün olmazdı.

5. Hükümet Silvan sonrası başlattığı terörle mücadele döneminde, sivil halkı mağdur etmemeye özel dikkat gösterdi. Eğer bu dikkat gösterilmeseydi, geçmişte olduğu gibi askeri operasyonlar kitlesel baskı ve zulüm politikasıyla paralel gitseydi, bugünlere ulaşmamız mümkün olmazdı.

6. Erdoğan, terörle mücadelenin en sıcak günlerinde bile reform politikasını terk etmedi. Tam tersine hiç ara vermeksizin en cesur reformları hayata geçirdi. Bütün bu reformlar geniş Kürt kitlelerinde "artık silaha gerek olmadığı, sorunların demokratik mücadeleyle çözülebileceği" bilincini oluşturdu. Eğer bu bilinç oluşmasaydı, PKK kendi tabanı tarafından barışa zorlanmaz ve bugünlere ulaşmamız yine mümkün olmazdı.

7. Erdoğan bütün bunları yaparken toplumun ana gövdesini oluşturan geniş muhafazakâr kesimlerin duygularını rencide etmemeye özen gösterdi. O kitlelere, hassasiyetlerini bildiğine ve dikkate aldığına dair güven vermeyi başardı. Ama bir yandan da o büyük kitleyi adım adım ilerletmeyi ve dönüştürmeyi bildi. Eğer geniş milliyetçi-muhafazakâr kitlelerle uygun adım yürümeyi başaramasaydı, bugünlere ulaşmamız yine mümkün olmazdı.

Daha işin başındayız

İşte, bugünlere böyle vardık.
Daha işin başındayız. Aşılacak çok zorluk, boşa çıkarılacak çok provokasyon, mücadele edilecek çok önyargı var önümüzde.

En büyük şansımız, bu zorlu yolu basiretle cesareti kendinde birleştirebilen bir liderle birlikte yürümek...
Ona şükranlarımızı sunmaktan başka ne diyebiliriz ki..
.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums